Gözlükçüler ve Optisyenler Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Eczacı Gözlükçü Taylan KÜÇÜKER gözlük camı ve dereceli lensler için reklam yapılmaması gerektiğini söyledi. Küçüker “Kurumların ödeme yaptıkları ürünlerle ilgili reklam yapılması kamu zararını artırır” dedi. Küçüker yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi.”Her türlü optik lens(gözlük camı), kontakt lens, ve optik çerçeve 5193 sayılı optisyenlik hakkındaki özel meslek kanunumuza […]
05 Kasım 2013 - 12:28 'de eklendi.
Gözlükçüler ve Optisyenler Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Eczacı Gözlükçü Taylan KÜÇÜKER gözlük camı ve dereceli lensler için reklam yapılmaması gerektiğini söyledi.
Küçüker “Kurumların ödeme yaptıkları ürünlerle ilgili reklam yapılması kamu zararını artırır” dedi.
Küçüker yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi.”Her türlü optik lens(gözlük camı), kontakt lens, ve optik çerçeve 5193 sayılı optisyenlik hakkındaki özel meslek kanunumuza göre sadece gözlükçü de satılır.
Gözlük mutlaka hekim reçetesine göre kullanılabilen sadece gözlükçü tarafından hastaya özel üretilebilen ve satılabilen bir sağlık gerecidir. Reçete ile satılan sağlık ürünlerin reklamlarının sektörün gelişimine, bir yararı yoktur. Talep yaratır tüketimi artırır kamu zararı oluşturur israfı artırır.
Cam ve çerçeveden meslek bilgisini de katarak ürettikleri gözlük, görme kusurlarını düzelten optik sağlık gerecidir. Kimlerin nasıl ve nerede optisyenlik müessesesi açabileceği ve faaliyet gösterebileceği 5193 sayılı optisyenlik hakkındaki özel meslek kanunumuzla düzenlenmiştir. . Eczacı, tabip, diş hekimleri gibi gözlükçülerin de özel meslek kanunu mevcuttur.
Gözlük veya gazoz değil ki reklamı olsun. Gözlük mutlaka hekim reçetesine göre kullanılabilen sadece gözlükçü tarafından üretilebilen ve satılabilen bir sağlık gerecidir. Yönetmelik hazırlanırken tıp, sağlık, gözlükçülük etiği ve halk sağlığını korumak, sadece gözlükçülerin değil, Sağlık Bakanlığı’nın da görevi olmalıdır.
Sağlık Bakanlığı, eczacıların, diş hekimlerinin, tabiplerin bakanlığı olduğu gibi gözlükçülerin de denetim ve gözetiminde bağlı olduğu bakanlıktır. Mevzuat düzenlemeleri yapılırken konu diğer sağlık mesleklerinden ayrı değerlendirilmez. Meslektaşın ve meslek kuruluşlarının görüş ve önerileri göz ardı edilmemelidir. Ne yapalım kanunda 11. maddede böyle, biz ne yapalım diyemeyiz.
11. madde yanlış mütalaa ediliyor.
1994 yılında Türkiye’nin taraf olduğu ‘Avrupa Sınır Ötesi Televizyon Sözleşmesi’ uyarınca, ülkeler arası yayıncılıkta reçeteye tabi ilaç ve tedaviler için reklâm yapılmasının kesin olarak yasaklanmıştır. Hekim reçetesine göre yapılan gözlükler, göz ve göz sağlığı konusunda birçok tedavi ve refraksiyon kusurunu düzeltmekte kullanılmaktadır.
Bu sağlık hizmetlerinin ben senden daha uzmanım daha iyi yaparım, bende yüzde 50 daha ucuz diye nasıl reklâmı yapılabilir? Ancak sözleşmenin açıklayıcı raporunda, reçeteye tabi olmayan ilaçlar ve tedaviler sınır ötesi reklâmı konusu, ülkeler arası ikili antlaşmalara bırakılmıştır. Yani, söz konusu sözleşme reklâmın yapılamayacağı durumları kesin olarak tanımlarken, bunun dışında kalan reçetesiz ilaçlar ve tedaviler için, reklamın serbest bırakılmasının zorunlu olduğuna ilişkin bir düzenleme içermemektedir. Gözlükçülük te olsa olsa reçeteye tabii olmayan ürünler için (güneş gözlüğü) reklâmın önü açılabilir.
Bunun dışında, hastalarımızın sağlığını ne ekonomik menfaate ne de karlılığa feda edilemez. 5 bin gözlükçünün ve 24 gözlükçü meslek kuruluşu reçete ile satılan sağlık ürünlerinin reklamını şiddetle reddetmektedir. Reklam mesleğimize olan saygı ve güveni de azaltmaktadır.
Orta ve uzun vadede reçete ile yapılan ve satılan optik ürünlerin reklamı ile halk sağlığının, göz ve görme sağlığının olumsuz etkileyecektir. Reklam, sektör pazarının gelişmesini de sağlamaz. Bu, sadece reklamı yapan firmanın pazarını genişletir. Kamunun tasarruf etmeye çalıştığı kıt kaynaklarının israfına neden olur. Reklam maliyetleri ile ürün fiyatı ve harcamaları artar. Devletin, sağlık ödemesi yaptığı bir alanda reklam yönlendirme, talep yaratarak kamu zararı, haksız rekabet ve haksız kazanca sebep olur.
Geleneksel müesseselerin bu reklamları verecek finans kaynağı olamayacaktır. Reklamla oluşacak rekabet, orantısız güç kullanımına sebep verecek geleneksel müesseselerin olumsuz etkilenmelerine, yüzlercesinin kapılarına kilit asmalarına neden olacaktır. Ayrıca, tartışılan konunun öznesi insan sağlığıdır. Ticari değildir. Gözlükçüler eczacılar, tabipler gibi kamuda istihdam dahi edilmemektedirler. Sektörümüzde reklâmların kesin olarak önlenmesi gereklidir. Reklâmın sağlık sektörüne bir yararı olmaz.
Reklama gerekçe olarak 5193’deki Unvan başlıklı 11. maddenin reklama izin verdiğini söylüyorlar. Bu gerekçeyi kabul edemeyiz. Burada kastedilen unvanı ile ilgili gerçeğe uygun reklam ve tanıtım yapamaz.(örneğin Gözlükçü ve optisyen unvanı dışında UZMAN olarak kendisini tanıtamaz) Hekim tarafından reçete ile yazılan ilaç ve tedavilerin reklamı yapılamaz.
Reklamların da bu hüküm çerçevesinde değerlendirilmesi gereklidir Ekte sunulan TC Sağlık Bakanlığının hukuki görüşüne rağmen, süren reklamların engellenmemesi anlamakta ve isimlendirmede zorluk çekiyoruz. “
Taylan Küçüker/ Eczacı Gözlükçü
GÖZLÜKÇÜLER VE OPTİSYENLER KONFEDERASYONU YÖNETİM KURULU ÜYESİ
Kaynak : http://www.haberci58.com/tr/haberDetay.aspx?hbr=7281&kat=1
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...
Sayın Başkanım Yazdıklarınıza katılmamak elde değil, aksi düşüncede olmak farklı bir Gözlükçülük tarifi yapmayı gerektirir ki o zaman tabi ve muhatap olduğumuz başta Bakanlığımız olsun tüm mevzuatımızın değiştirilmesi gerekir. Ne varki, elimizde kaynak belgesi olmamakla birlikte RTÜK’nun konfederasyonumuza reklamlar ile ilgili gönderdiği cevapta, Sağlık Bakanlığımız görüşünün farklı olduğuna atıfta bulunulmaktadır. Şöyleki sizin tüm ifade ve beyanlarınıza karşın, optik ürünlerin tedavi edici mahiyette olmadığı, olsa olsa kompanse edici olmaları itibarı ile, reçete ile satılan ilaç ve tedaviler kapsamında değerlendirilmemesi gerektiği dile getirilmiştir. Hal böyle iken yaklaşık iki aydır ilgili görüşün kaynağının ve hukuki dayanağının gözlükçü kamuoyundan saklanması, denetim ve uygulamalarda ciddi… Read more »