BIST 100
11.529,81 0,45%
DOLAR
41,0388 -0,01%
EURO
47,7117 -0,17%
GRAM ALTIN
4.458,80 -0,44%
FAİZ
39,42 0,00%
GÜMÜŞ GRAM
50,73 -0,47%
BITCOIN
111.054,00 -0,27%
GBP/TRY
55,2577 -0,16%
EUR/USD
1,1619 -0,20%
BRENT
67,16 -0,09%
ÇEYREK ALTIN
7.289,50 -0,44%
İstanbul Parçalı Bulutlu
İstanbul hava durumu
27 °

Optisyenlikte Denge Krizi

Uzmanlara göre çözüm, sadece daha fazla okul açmak değil; mevcut okullarda kaliteyi artırmak ve sektörle daha fazla iş birliği yapmak. Ayrıca kontenjanlar, sektörün yıllık istihdam kapasitesi göz önünde bulundurularak belirlenmeli.

okulanfi

Son yıllarda Türkiye’de sağlık alanındaki ara eleman ihtiyacını karşılamak amacıyla hızla çoğalan optisyenlik meslek yüksekokulları, sektör için nitelikli iş gücü üretse de, mezun sayısındaki artış sektörün kaldırabileceğinden fazla bir yük yaratıyor.

Özellikle Anadolu’daki birçok üniversitenin optisyenlik programı açmasıyla birlikte mezun sayısı her geçen yıl artarken, istihdam alanları bu artışı karşılayamıyor.

Yükseköğretim Kurulu verilerine göre, 2024 yılında sadece optisyenlik bölümlerinden 5 binden fazla öğrenci mezun oldu. Ancak bu öğrencilerin büyük kısmı ya meslek dışı alanlarda çalışmak zorunda kalıyor ya da asgari ücretin biraz üstünde maaşlarla sektöre tutunmaya çalışıyor.

“Sektöre Katkı Büyük Ama Yetersiz Uygulama Eğitimi Göz Ardı Ediliyor”

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa ve Ege Üniversitesi gibi köklü devlet üniversiteleri, öğrencilerine gelişmiş laboratuvar ve uygulama olanakları sunarak sektöre donanımlı mezunlar kazandırıyor. Ancak bazı vakıf üniversiteleri eğitim veren programlarda staj ve uygulama olanaklarının sınırlı olması, mezunların iş dünyasına adaptasyonunu zorlaştırıyor.

“Mezunlar: Uygulama Az, Rekabet Çok”

Yeni mezun optisyenlerden Ayşe G. şunları söylüyor:

“Okulda temel bilgileri öğrendik ama gerçek müşteriyle muhatap olmak, cihazları kullanmak tamamen işe girdikten sonra öğrendiğimiz şeyler oldu. Mezun sayısı çok fazla ve mağazalar sınırlı; bu da bizi zorluyor.”

“Kontenjanlar Gözden Geçirilmeli”

Uzmanlara göre çözüm, sadece daha fazla okul açmak değil; mevcut okullarda kaliteyi artırmak ve sektörle daha fazla iş birliği yapmak. Ayrıca kontenjanlar, sektörün yıllık istihdam kapasitesi göz önünde bulundurularak belirlenmeli.

Optisyenlik sektörü, Türkiye’de hem sağlık hem de estetik boyutuyla büyüyen bir alan. Ancak sürdürülebilirlik için, eğitim kurumları ile özel sektör arasında daha sıkı ve nitelikli bir bağ kurulması gerekiyor.

Reklam

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?

Optisyenin Sesi Reklam