Ne olacak bu mağazanın hali?

Zor transitlerin olduğu günlerden herkese merhabalar!

Evet, bu haftaki yazıma „transit“ kelimesiyle başladım ancak bu konu hakkında konuşmadan önce doğum haritası nedir biraz bundan bahsetmek isterim.

Doğan ve var olan her şeyin bir doğum haritası vardır, insanların, hayvanların, olayların, iş yerlerinin ve hatta ülkelerin bile. Her bir haritanın kendi içinde başka bir tabiatı ve yorumlanış şekli olması dışında aslında bütün haritalar bir doğum haritasıdır. O olayın ya da kişinin var olduğu anda Dünya’dan gökyüzüne bakıldığını ve tam da bulunulan konumdan bir fotoğraf çekildiğini hayal edin.

Belki siz doğdunuz anda tam gün batımıydı, henüz ay gökyüzünde görünmemişti, belki Venüs gecenin ortasında parlıyordu, işte bunları sembollerle bir harita üzerine oturttuğumuzda, ufkun altında kalan gezegenleri de haritaya yerleştirdiğimizde ortaya bir doğum haritası çıkıyor. Harita üzerinde hayatımızın 12 farklı alanını temsil eden, 12 ev bulunuyor.

Tüm bu gezegenler doğduğunuz andaki konumları itibariyle sizin haritanızda bir eve düşüyor ve birbirlerine de çeşitli açılar yapıyor. Hani eskiler derler ya „ne sihirdir, ne keramet“ diye, aynen öyle!

Harita, öncelikle bir kişinin kim olduğunu söyler, sahip olduğunuz işyerinin ise karakteristik özelliklerini. Çokça şahit olmuşsunuzdur yeni bir dükkan açılır, çok iyi bir personel bulunur, en iyi toptancı şirketlerden siparişler verilir. Açılışa çiçekler, çelenkler gönderilir, güzel bir konum, güzel bir mağaza ama bir türlü istenilen hareketliliği sağlayamaz. Bir insan gibi hayal edersek belki de bu kişi çok burnu büyük biri ya da soğuk bir görünümü var, davetkar değil. Hani bazı insanlar vardır ya „tanıyınca çok seversin“, belki sizin dükkan da o kişi, yani biraz soğuk mizaçlı.

İşte bunlar hep haritadaki karakteristik özellikler ve bu özelliklerin hangi olaylara sebebiyet vereceğini gösterir. Sonuçta kollarını açmış bekleyen birine ulaşacak insan sayısıyla, herkesi geri çeviren kişiye ulaşacak insan sayısı aynı olamaz değil mi?

Peki ne olacak bu mağazanın hali? Tam bu noktada transitler devreye giriyor, karakterimiz bir potansiyeldir demiştik, bir gün kendini dışarı vurmayı bekleyen özelliklerimizdir. Mesela sinirli bir karakteri, bu öfkeyi dışa vuracağı bir durum tetikler. Belki bizim hayali mağazamız da soğuk ama çok bereketli bir yer, o bereketi ortaya çıkaracak tetikleyicisini bekliyor olabilir. İşte bu tetikleyiciler, hala gökte hareket etmekte olan gezegenlerdir. Astroloji buna „transit“ adını veriyor. Haritada beklemekte olan o güzel etkiye, iyi bir venüs açısı geliyor ve hemen ortalık ısınıyor, güneş o noktaya gelip o noktayı aydınlatıyor bazen. Bir bakıyorsunuz ki bir şeyler yavaş da olsa yoluna giriyor. Umarım hepinizin işleri de herzaman yolunda gider. Ama tabiki bir astrologdan danışmanlık alınarak belirlenmiş bir açılış tarihi işleri biraz daha kolaylaştırabilir.

Şimdi gelelim güncel transitlere, önümüzde bir 4 Aralık güneş tutulması ve ardından da bir venüs retrosu var. Ekonomik olarak halihazırda bulunan koşulların biraz daha daralabileceğini işaret ediyor maalesef gökyüzü. Olmazsa olmaz ürünlerinizi, varsa verdiğiniz eşantiyonları ve ikramları depolayabilirsiniz. Sunduğunuz ürünlerin bilimsel ve teknolojik getirilerine odaklanmak ve bunları vurgulamak satışlarınıza olumlu bir etki yapabilir. Şirket içi ani iletişim kazakalarına ve sağlık tedbirlerine daha da fazla özen göstermenizi tavsiye ederim.

Bu arada mağazalara ürünleri hala plasiyerler mi getiriyor? Ben çocukken dükkana kocaman kutularla gelir, numune seçtirirlerdi. Gözlük takan biri olarak o numunelerden hediyeler aldığım da olmuştur, o yüzden sektörde sevdiğim bir çok insan da bu meslek grubundandır.

Bu vesileyle optisyenler dışındaki emekçileri de arada hatırlamak ve hatırlatmak isterim. Mesleğin her alanında çalışan herkese çok selamlar!

Haftaya yine buradayım.

Çağla Akagündüz Güler