Muhalefet etmek ve eleştirmek sorumluluk isteyen önemli bir iştir. İktidar olanlardan farklı olarak türlü zorlukları yenmek zorundasınız ve tezinizi sağlam dayanaklarla öne sürmelisiniz. Eleştirinizin amacına ulaşması ve ardından sizin için onur verici bir başarının gelmesi buna dayanır. Eleştiri ve öz eleştiri hakkında yaklaşık iki yıl kadar önce yazdığım bir yazının linki buradadır : […]
16 Ekim 2014 - 23:55 'de eklendi.
Muhalefet etmek ve eleştirmek sorumluluk isteyen önemli bir iştir.
İktidar olanlardan farklı olarak türlü zorlukları yenmek zorundasınız ve tezinizi sağlam dayanaklarla öne sürmelisiniz. Eleştirinizin amacına ulaşması ve ardından sizin için onur verici bir başarının gelmesi buna dayanır.
Eleştiri ve öz eleştiri hakkında yaklaşık iki yıl kadar önce yazdığım bir yazının linki buradadır :
https://optisyeninsesi.com/elestiri-ve-ozelestiri-2/
Aynı şeyleri tekrar etmemek için buradaki yazıyı okumanızı öneririm. Linkteki yazıyı okuduktan sonra bu satırların geri kalanını okumanız sağlıklı sonuca ulaşmanız için önemlidir.
İstanbul Aydın Üniversitesi’ndeki görevime başladıktan sonra meslek Sivil Toplum Kuruluşları ile ilgili olarak çalışmalara ve iç çatışmalara mümkün olduğu kadar uzak durmaya gayret gösterdim. Artık bu mesleğin ayrı bir mecrasında görev yapıyordum ve orayı yıpratmak istemedim. Ancak gelinen süreçte federasyon ve konfederasyondaki görevim gereği bazı konulara değinmek zorunda kaldığımı görüyorum.
Değerli meslektaşlarım oldukça zor bir dönemden geçmekteyiz. İnanıyorum ki meslektaşlarımızın büyük çoğunluğu yarınından ve mesleğin geleceğinden büyük endişe duyuyorlar ki haklıdırlar. Böyle dönemlerde STK Yöneticilerinden çok daha fazla beklentiler içinde olunur. Bu beklentileri gündeme getirmek için şahsen görüşme, telefon veya yazı yöntemleri kullanılabilir.
Şahsi görüşmeler ve iletişim araçlarını kullanmayı benimseyenler için bu bir tercihtir ve içeriği kimseyi ilgilendirmez. Fakat bunu yazıya döktüğünüzde bu toplumsal olmuştur. Bir eleştiri, “gelmiş geçmiş tüm yöneticiler” diye başladığında ve soru olduğu belirtildiğinde içeriği beğenmezseniz de cevap vermek zorundasınız. Bu yazı da cevap olarak düşünülmelidir.
Dürüst bir dernek yöneticisi olmak sanıldığı gibi karlı bir iş değildir. Ailenizi ve işinizi ihmal edersiniz ve maddi bir kazancınız olmadığı gibi masraflarınız hiç de küçümsenmeyecek kadar büyüktür. Harcadığınız zaman, enerji ve masrafa rağmen kazancınız sadece manevidir. Bu nedenledir ki birçok ilde kimse yönetime aday olmak istemez.
Mevcut yönetim Türkiye koşullarında insanüstü bir çalışma yapmış ve birçok konuyu başarmıştır. Kısaca gözden geçirmekte fayda var.
Yönetmelik on yıl sonra değişmiştir. Bizler memnun olmasak da yönetmelikte kontakt lens satışı, marketlerde optisyenlik müesseselerinin açılışı başta olmak üzere bazı kazanımlar elde edilmiştir ( diğer konularda da ortak dava açılmıştır).
Reklamlar konusu bizim dönemimizde Nuri kardeşim ve Fatih başkan tarafından başlamış ve yeni yönetim döneminde sonuçlanmıştır ( ilaç ve tedavi edici gereçler hakkında reklam yapılamaz). Son dönemdeki reklamlara baktığınızda bunu net olarak görebilirsiniz.
Eğitim sorunu eski yöneticilerin tüm Türkiyeyi dolaşarak bölüm açın demesinin ürünüdür. Şu andaki yönetim iki eğitim şurası düzenleyerek bu alandaki sıkıntıları gidermeye ve standart hazırlanmasını sağlamaya çalışmaktadır. Vakıf üniversitelerinin dışındaki, önceden hizmet veren devlet üniversitelerinin değerli hocalarının tecrübelerini yoğun bir çalışma sürecinin sonunda paylaşmaları ile eğitimin anlamlandırılması, eğitimde standardizasyon ve var olan sıkıntıların giderilmesi için çalışmalar devam etmektedir.
Televizyonlarda Kamu spotu yayınlanması ve devamı bu yönetimin bir başarısıdır.
İlköğretimde refraksiyon kusuru, erken teşhis ve tedavi için çalışmalar sonuçlanmak üzeredir.
Sürücülerin belirlenmiş bir sürede tekrar sağlık raporu almaları ve bunun içindeki görme kalitesinin önemi ilgili kurumlara anlatılmış ve çalışmalarda sona gelinmiştir.
SGK ile yapılan sözleşmelere dayanarak tamamen hata ile yapılan işlemlerde, kurum zararı doğurmasa da uygulanacak cezalarla ilgili açılan davalar sonuçlanmadan kurumun bu uygulamadan vazgeçmesi sağlanmıştır.
İki başlılığa neden olan şubeler kapatılmış ve şehirlerde tek olan şubeler dernek etkinliğinde çalışır duruma getirilmiştir.
Merkez ve şubelerin başta personel olmak üzere tüm borçları ödenmiş veya ödenmek için yapılandırılmıştır.
Üyesi olduğumuz uluslararası kurumlarda ülke gerçekleri anlatılmış ve bu doğrultuda mücadele edilmiştir.
Çok uluslu şirketlerin Türkiye’deki şubelerinin yasa ve yönetmeliklere uygun hale gelmeleri konularında çalışmalar sürdürülmüş, yakın tarihte tüm şubelerde iş çıkaracak makine ve donanımların kurulması sağlanmıştır.
Gençlik, eğitim ve mesul müdür komisyonları kurulmuş, çalışmaları yakından takip edilmiştir.
Gözlükçüler ve Optisyenler Günü, günün anlam ve önemine yakışır katılım ve faaliyetlerle kutlanmaya başlanmıştır.
Meslektaşlar arasında haksız rekabete neden olacak birçok konu titizlikle takip edilmiş, ilgili kurumlara detaylı raporlar sunularak gerek işlem ve cezaların takibi yapılmıştır.
Kooperatifler kurulmuş ve alım birliği kuran müesseseler dernek tarafından desteklenmiştir.
Bunlar benim uzaktan takip ettiğim faaliyetler. Sanırım dernek ve federasyonlar detaylı açıklamaları meslektaşlarımızın bilgisine sunacaklardır.
Bu yazının yazılmasına neden olan soruları soran değerli arkadaşımın sosyal yaklaşımlarını ve kullandığı dili onaylamasam da bu güne kadar mücadelenin içinde olduğu ve risk aldığı hatta yargılanıp ceza aldığı gerçeğini inkar edecek değilim. Hiçbir neden ile olmasa da bu nedenle cevabı hak ediyor.
Diğer yandan meslektaşlarıma özellikle de yazı yazarak sürekli hakaret eden meslektaşlarıma sormak isterim. Siz meslek ve derneği için ne yaptınız? Sizleri sahalarda görmek, sponsorluk yaparken tanık olmak, seyahatlerde yol arkadaşlığı yapmak ve benzeri birçok olguda yanımızda görmek kısmet olmadı. Dahası en ufak bir tehditte eve kapanmak, derneği ve meslektaşı korumak adına mücadele etmek yerine kaçmak bu gün için içinde yaşadığınız sıkıntıların çözümüne katkı sağlamış mıdır?
Dernekten istifa edenlere gelince… tabii ki bu sorgulandı. Seçimli genel kurulda yönetimi yeni gelen arkadaşlara devreder etmez bu güne kadar uygulamaları ile sorun yaratan gruplarla birlikte dernekten ayrılanların ulaşmak istedikleri hedeflerle bizlerin çıkarları çatışıyordu. Bu nedenledir ki hedeflerine ulaşmalarını sağlayacak yeni bir dernek kurup orada faaliyetlerini sürdürdüler. Diğer bir grup da kendi sıkıntılarını her şeyin üstünde görüp kalıp sabredip mücadele etmek yerine istifa etmeyi tercih etmişlerdir.
Değerli meslektaşlarım bir davaya inanmak ve bu uğurda mücadele etmek gerçekten de zordur. Hepiniz çok iyi biliyorsunuz ki önceki yönetim ile oldukça önemli çelişkiler yaşamıştık. O dönemde istifayı hiçbir zaman düşünmedik. Dernek yönetimi ihracımızı istediğinde buna direndik. Genel kurulda savunma vermek için hazır bulunduk. Biz derneğimize hiçbir zaman küsmedik. İşte bu gerçektir ki bugün haklı olarak karşınızda ve içinizde dolaşabiliyoruz.
İş yapan insan hata yapar. Eğer bir yerde hiç hata yoksa emin olun ki hiçbir iş üretmedikleri içindir. Elbette şu andaki dernek yöneticilerinin de hataları vardır ve olacaktır. Yanlış ya da doğru bu meslek için emek vermiş kişilerle daha yakın olmaları ve daha uzlaşmacı davranmaları gerekirdi. Kendilerine yapılmasını istemedikleri eylem ve davranışları başkalarına yapmamaya özen göstermeleri gerekirdi. Kurumların büyüklüğünün yöneticilerin mütevazılığından geldiğini unutmamaları gerekirdi.
Başarılar ancak tabanın memnuniyeti ile taçlanır.
Turgut ÇAKAR
Tüm meslektaşların ve ailesinin başı sağ olsun. Allah rahmet...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
McDonald's Ligue 1, BKT Ligue 2, Champions Trophy ve McDonal...
Merhuma Allah’tan Rahmet, kederli ailesine, sevenlerine, sab...
Gib'in e-Fatura ve e-İrsaliye uygulamaları ile e-Fatura ve e...
Ne kadar şükretsem az. İklim olarak soğuk ve kapalı bir coğr...
BAŞ AĞRISI, GÖZ HASTALIĞININ HABERCİSİ OLABİLİR.....
İnsanlar liderlik hakkında konuştuklarında, odak çoğu zaman ...
Her yıl yarım milyondan fazla Amerikalı, görme bozukluğunu g...
Kışa girerken çoğu insan arabasını yeniler ve daha çok güven...