Korkunun ecele faydası yok!

Değerli meslektaşlarım tek sermayesi “korku satmak” olanların hür iradenize ipotek koymalarına izin vermeyiniz.

Piyasalardaki mali daralmanın, para kazanamamanın nedenleri doğru okunmalı, ticaretin hangi yöne evrildiği iyi gözlemlenip buna göre pozisyon alınmalıdır.

Büyük sermaye zinciri olarak nitelendirilen firmaları incelediğinizde, arkalarında büyük yatırım fonları olduğu görülür. Dolayısıyla küresel bir mali operasyonla karşı karşıya tüm dünya.

Deterjan başta olmak üzere hijyenik ürünlerin hepsi, zeytinyağının tamamı, tüm tarım ürünleri ki buna tohumdan ilaçlamaya ve de ekipmana kadar tüm ürün yelpazesi Amerikan tekeline geçmiş durumda.

Perakende mağazacılık, özellikle piyasanın hâkimi büyük market zincirlerinin tamamı büyük fonlara satılmış durumda.

Şehirlerin dış çeperinde işe başlayan Grossmarketler artık sokak aralarında bakkalları ticaretin dışına itmekte. Aynı şekilde yapı marketleri de artık sokak aralarına dek girip nalburları oyun dışı bırakmakta. Terziler konfeksiyonların tadilatçısı oldu. Kasaplar marketlerin reyonlarında ya “korner” işletmeci ya da maaşlı eleman pozisyonunda.

Sağlık sektöründe durum farklı mı? Hekimler özel muayene açabiliyorlarmı? Hür iradeleriyle mesleklerini icra edebiliyorlarmı? Hastane açmanın bürokratik mevzuatı hakkında bilginiz varmı?

Sistem kaçınılmaz olarak “fonların” hükmü idaresine teslim olma yolunda.

NE YAPILABİLİR?

Öncelikle kişisel gelişiminize odaklanıp bilgi ve beceriyle donanmalısınız.
Farkındalık yaratacak bir özelliğinizi öne çıkarmalısınız.
Kendinizi, personelinizi ve mağazanızı çağın gerektirdiği şekilde sürekli güncellemelisiniz.
Öz bakımınıza, pazarlama ve vücut dilinizin uyumuna dikkat etmelisiniz.
İnanmadığınız ya da sizi tatmin etmeyen mala veya hizmete karşınızdakini inandırmaya çalışmayınız, sunmayınız.
Karşınızdakine satacak mutlak bir hikayeniz olmalı, bu müşteri sadakatinin sürdürülebilirliğini olumlu etkileyecektir.

Dinamik işletme düzenine geçmelisiniz. Ürünlerinizin rafta ya da çekmecede bekleme süresini kısaltacak önlemler almalı, teknikler geliştirmelisiniz. “Sat ta pişman ol” felsefesiyle hareket edip çekmecenizde 18 ay beklemiş üründen kurtulmanın yolunu bulmalısınız. Ve son olarak mal alımında dikkatli olunuz.

FİRMA BİRLEŞMESİ

Piyasalarda şirket evliliklerinin hızlandığı bir süreçten geçildiğini gözlemliyorsunuzdur.
Sizler de “Birleşerek güçlenmekten” korkmayınız. Birlikten kuvvet doğar sözüne değer veriniz. Karlılığın sürekli azaldığı, rekabetin sertleşerek yükselişe geçtiği piyasa ortamında sabit ve sair masraflar enflasyonun üzerinde seyretmekte. Dolayısıyla tek başınıza mücadele etmenin zorluğu ortada.

“Kanun gücüyle para kazanma modeli” arkasına saklanarak atalete düşme eğiliminde olanlar unutmasın ki hızlı ve iri balık küçük balığı yutar!

Sakın unutmayın; Uzun vadede kaçınılmaz sonla herkes yüzleşecek. Bu nedenle günlük çekişmeleri bırakıp uzlaşma zemininde buluşup “adil bir piyasa düzeni tesisi” üzerine güç birliği oluşturmalıdır. Kimse kimseyi ötekileştirmemeli, ekmeğine göz dikmemeli, oyun dışına itecek planlar kurmamalıdır. Birbirine tahammül edemeyenler gün gelir top yekûn tasfiye olur.

BİR ELİN NESİ VAR İKİ ELİN SESİ VAR

İstanbul Optisyenler Odası Başkanlığına talip 5 grubun mücadelesini hayret ve üzüntüyle takip ediyorum.

Ziyaretime gelip beni Oda çalışmasına davet ederek onurlandıran tüm grup liderlerinden görev affı dilerken hepsine tek tavsiyede bulundum; “BİRLEŞİN”

Zikretmek isterim ki; En kötü uzlaşı bile sandıktan çıkacak sonuçtan daha iyi ve hayırlıdır.

Bölünmek güç kaybettirir. Aklıselimden uzaklaştırır. Güçsüzün tahakkümüne, megolamaniye yol açar. Sirayet edicidir “Kelebek etkisi” yaratır, tüm Türkiye’yi etkiler.

Ülke genelinde ayrışmayı gruplaşmayı tetikler. İçinde bulunulan süreç, amipler gibi bölünerek çoğalma zamanı değil.

Grup liderlerine tavsiyemi yineliyorum; Lütfen EGO esiri olmayın, ortak menfaatleri gözeterek her grup üstüne düşen fedakarlığı yapmalı, aklıselim neyi gerektiriyorsa ona göre duruş sergilenmeli. Tek kriter “Liyakat” olmalı. Deneyim tabiiki önemli fakat duayenliğe erişmiş benim gibi dinozor kategorisinde olan meslektaşlarım bilgi ve tecrübelerini “Danışma Kurullarında” talep edildiğinde ortaya koymalı.

Tüm lider arkadaşlarıma hatırlatırım; Karaca Ahmet mezarlığı kendini vazgeçilmez sananlarla dolu bunu sakın unutmayın. Liyakat önemli, yeteneklere fırsat verin, doğru kişiler üzerinde konsensüs sağlayın, bunu yurt sathında uygulamaya çaba gösterin, cesaretlendirici olun aksi takdirde acı sonuçlarına hep birlikte katlanmak zorunda kalırız.

35 Yıldır bu konular üzerine yazdım, söyledim, panellerde tartıştım dinletemedim.
Uyardığım, dikkat çektiğim her konu başlığı ne yazık ki tek tek gerçekleşti.

Keşke haklı çıkmasaydım desem de uyarılarımı dikkate almayanlar başlarına gelenlerden de ders almadılar ne yazık ki!

Okuma özürlü toplumuz bu gerçek. Dolayısıyla okumayana videolu anlatmak da çözüm değil zira ne söylersen söyle, söylediğinin değil karşındakinin ne anladığı önemli.

Umarım doğru anlaşılır ve gereken adımlar muhataplarınca atılır.

Saygılarımla
Hakan Ertunk