İKİ YANLIŞ BİR DOĞRU ETMEZ

Sektörü daha fazla germeden, Herkesi şapkasını önüne koyup iyi düşünerek, ortak akılla problemi çözmeye davet ediyorum.

SGK DUYURUSUNA TEKNİK ANALİZ.

4.3.12. Müessese tarafından temin edilen malzemelerin Sağlık Bakanlığınca onaylanmış ve TİTUBB„a kayıtlı malzeme olması gerekir. Bu nedenle Müessese tarafından hastaya, Sağlık Bakanlığına sunulmuş, onaylanmış ve Kurumca istenilen belgeleri kabul edilmiş firmalara ait malzemeler verilir. Kurumca gerekli görülmesi halinde, hastaya verilen malzemelerin ilgili firmaya ait olup olmadığı Türk Standartları Enstitüsü‟nde kontrol ettirilir.

Duyuru,2012 optik sözleşmesi 4.3.12 maddesi, duyuru ile çelişmektedir.  Duyuru bu suçu teşvik edilmektedir. Duyuru imzaladığımız 2012 sözleşmesinin 4.3.12 maddesi ile çelişmekte ve bu durum imzaladığımız optik protokolle de suçtur.

Ceza maddesi

6.1.8. Sözleşmenin (4.3.12) numaralı maddesi gereği Sağlık Bakanlığınca onaylanarak TİTUBB„a kayıtlı malzemelerin bilgileri ile reçete ekinde gönderilen belgelerdeki bilgilerin birbirinden farklı olduğunun, bilgilerin yanlış ve/veya eksik olduğunun tespiti halinde, bu durum Kurum zararı doğurmasa bile reçete içeriğinde yer alan malzeme bedelinin/bedellerinin 3(üç) katı tutarında cezai şart uygulanır ve müessese yazılı olarak uyarılır. Aynı fiilin tekrarı halinde reçete içeriğinde yer alan malzeme bedelinin/bedellerinin 6 (altı) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) ay süreyle sözleşme yapılmaz.

Sadece envanter kayıtlarında görünüyor olması bir ürün için barkod üretilmesi ya da talep edilmesine zemin teşkil etmez aksi durum büyük bir olasılıkla TSE onayı olmayan standart dışı (büyük bir olasılıkla da var olduğu iddia edilen kayıt dışı ekonominin konusu olan) bu tür ürünlerin sisteme dahil olup legalize olması gibi bir istenmeyen sonuç doğuracaktır.

Tedarikçisi olmayan ürünler tartışmasına bir nokta koymak gerekir.

YARATILACAK KAMU ZARARININ SORUMLUSU KİMLER OLACAKTIR?

Girişler 2011 envanterine göre istenmektedir. Kurum karekod projesini 01.01.2012 de hayata geçirseydi, hiçbir problem olmayacaktı. 31.12.2011 envanterinin girilmesi isteniyor, uygulamaya 31.03.2012 tarihinde geçildiği düşünelim. optisyenlik müesseseleri envanterlerindeki ürünlerini bu zaman zarfında bir kısmını da satıyorlar. Örneğin bir müessese, 2011 envanterinde bulunan 1500 gözlüğü girdi, bunun 400 âdetini sattı. Duyuruya göre 1500 adet girmesi gerekiyor, 400 tanesinin çıkışını nasıl yapacaktır? Bu arada yıl içerisinde yeni ürünlerde almaya devam etmektedir. 2012 de aldıkları için firmalardan karekod alınacak deniliyor,2012 deki ürünlerden firmalardan karekod alınacaksa, envanterimizdeki ürünler için neden alamıyoruz?

Burada amaçlanan kayıt dışını kontrol ise, bu takip perakendeci üzerinden değil, tedarikçi üzerinden yapılarak mümkün olabilir.Eczanelerde de mevzuat böyle uygulanmıştır. Bizler tedarikimizi medulada tanımlanmış ürünleri tedarikçilerden temin ederek yapıyor hak sahiplerine hizmet sunumu yapıyoruz. Duyurudaki uygulama ile sahadaki tedarikçilerin ürünleri sayılamayacağı için envanterleride belirlenemeyecektir. Kayıt dışı ya da kaçak ürünlerle mücadele söylemi ile de çelişmektedir. 30–40 firmanın sorumluluğunda olan karekod işlemi, hiç sorumluluğu olmayan 5000 gözlükçüye yıkılmak istenmektedir.

Mesul müdürlük yaptıkları müesseselerin mali verileriyle hiç bir alakaları olmayan mesul müdürler bu duyuru ile karekod üretim sürecinde içeriği hakkında hiçbir bilgileri olmayan envanter kayıtlarından da sorumlu hale gelmektedirler.

Bu uygulamayı kuruma telkin eden, yangından mal kaçırır gibi arkasını iyi kurgulamadan alelacele çıkmasını sağlayan ve sektöre dayatan başkanlar Konfederasyon üyelerimizin temsilcisi değildir. Bizler adına konuşma ve karar alma yetkileri de bulunmamaktadır.

Sektörü daha fazla germeden, Herkesi şapkasını önüne koyup iyi düşünerek, ortak akılla problemi çözmeye davet ediyorum.

Bu konuyu önce kendi aramızda sonra SGK ile tekrar müzakere edilmesinde sektörün geleceği açısından sayısız yarar vardır.

Saygılarımla

Taylan KÜÇÜKER