Demokrasiyi haddini bilmezlik gibi yorumlayarak yapan grup önce kendi öz eleştirisini vermeli… TOOMD yönetim kurulu başkanının OvO dergisindeki yazısında kamuoyunu yanılttığı gerçeği özellikle tarafımdan değerlendirilmişti ve söz konusu yazıya belgeler, tarih ve sıra numaraları ile yoruma gerek duyulmayacak şekilde cevap verilmiştim. Bu gerçeklere rağmen, TOOMD yönetim kurulunun “Optik sektörüne önemli duyuru” başlıklı yeni bir yazıyı […]
12 Eylül 2011 - 12:06 'de eklendi.
Demokrasiyi haddini bilmezlik gibi yorumlayarak yapan grup önce kendi öz eleştirisini vermeli…
TOOMD yönetim kurulu başkanının OvO dergisindeki yazısında kamuoyunu yanılttığı gerçeği özellikle tarafımdan değerlendirilmişti ve söz konusu yazıya belgeler, tarih ve sıra numaraları ile yoruma gerek duyulmayacak şekilde cevap verilmiştim. Bu gerçeklere rağmen, TOOMD yönetim kurulunun “Optik sektörüne önemli duyuru” başlıklı yeni bir yazıyı kaleme almış olduğu tüm meslektaşlarım tarafından bilinmektedir. Söz konusu duyuruda evrensel değerler doğrultusunda yine belge ve eylemler hakkında bir açıklama yapılsaydı ve/veya ileri sürdüğüm evrak ve düşünceleri çürütecek belgeler sunulmuş olsaydı; doğrusu utanır ve belki de bu yazıda özür dilemek zorunda kalırdım.Fakat böyle olmamıştır her zamanki gibi yine kamuoyunu yanlış yönlendirmek ve karalamalarla anı kurtarma çabası içine girilmiştir.
Dernek olarak bizleri muhatap kabul etmediklerini söyleseler de bizler onları yaptığımız her çalışmada karşımızda kurumlardan çok daha etkili bir engel olarak görüyor ve bu engeli yıkmak için zaman ve enerji kaybediyoruz. Bu engellerin sadece bir kaçını yazının ilerleyen bölümlerinde yine belgeli olarak aktaracağım ama ondan önce söz konusu duyuruda şahsım hakkında kaleme alınan konulara açıklama yapmak istiyorum.
Cevap veren şahıs diye lanse edilen kişi benim yani Turgut ÇAKAR. Demokrasiyi “Haddini bilmezlik” olarak algıladığım söyleniyor ki, bu doğrudur. Eğer bir yerde mücadele etmem gereken bir yanlışlık varsa ben mücadelede haddimi bilmem ama mutlaka demokratik kurallar içinde mücadele ederim. Bu gün ekmeğim ve mesleğim için verdiğim mücadeleden imtina eder, korkar, siner ve karşı tarafın büyüklüğünden etkilenerek geri çekilirsem yarın ne olacağı beli olmayan bu dünyada nasıl onurlu bir birey olarak yaşarım.
Tabii ki bu suçlamayı demokrasiyi haddini bilmezlik gibi yorumlayan grup önce kendi öz eleştirisini vermeli. Görevde olduğu süre içinde Sayın Turgut VARDİ ve Sayın Cemal BALIKTUTAN gibi iki önemli ve savaşçı başkan yardımcısını istifa ettirmiş. Sayın Oğuz ERCİNS gibi değerli bir isim olan saymanı istifa ettirmiş. Yönetim kurulu üyesi, yedek üyelerinden istifalara neden olmuş ve üyelerinin yarısını kaybetmiş bir gruptan demokrasinin ne olduğunu öğrenmek de ayrı bir konu.
Benim yönetim kurulu görevim duyuruda söylendiği gibi sona ermemiştir. O geçiş döneminde gördüğüm yanlışlıkların altına imza atarak vebal altında kalmamak adına istifa ettim. Bu istifayı da yine geçiş döneminde mesleğe zarar vermemek adına iki dilekçe ile yaptım. Biri resmi istifam ve iki satırlık yazıydı. Diğeri eleştirileri ve düzelmesini istediğim konuları dile getiren bir metindi. Bu nedenledir ki istifam yönetim kurulunda tartışılmış ve 2’ye karşı 4 oyla reddedilmiş olmasına rağmen düzelme olmayacağına olan inancımdan dolayı geri dönmemiştim. ( Zaten ben istifa ediyorum diyip ertesi gün herkesten önce derneğe gelecek kadar onursuzca bir davranış sergilemek karakterime de uygun değildir.)
Üyelikten ihracıma gelince… Ben bir yazı yazdım ve bu yazıda sivil toplum kuruluşları üyelerinin taleplerine kulak vermesi gerektiğini söyledim. Tabandan gelen taleplerin tavanda işlenip tabana geri dönmesi gereklidir dedim. Bizdeki yönetimde tavan ve taban arasında kopukluk var dedim ve bu yüzden ihraç edildim. En azından bana gelen noter yazısında bu yazılıydı. Üyelerinizi dinleyin onların sorunlarına kulak verin deme suçunu işledim. Sanırım bu kadar açıklama yeterlidir.
Diğer konu TOOMD yönetiminin yaşattığı sorunlar. Değerli meslektaşlarım internete halen var olan ve arşivimde sakladığım yazılar ve çalışmalardan söz etmek istiyorum.
Bildiğiniz gibi geçen yıl SGK’ ya koli teslim ederken vergi borcu olmadığına dair yazı istenmişti. Bu talep karşısında İGOD ( İstanbul Gözlükçüler ve Optisyenler Derneği) olarak direndik. Haklı bir dayanağımız vardı siyasi hükümet vergi barışı kanunu hazırlıyordu ve bu barıştan tüm Türkiye faydalanacaktı; benim üyelerim ve meslektaşlarım neden mahrum kalsınlar. Biz bütün üyelerimize bir iki ay içinde çıkacak bu barıştan faydalanmaları için söz konusu yazıyı eksik evrak olarak vermelerini ve kısa süre için direnmelerini söyledik ve başardık. Oysa TOOMD borçsuzluk yazılarının teslim edilmesini yoksa ödemelerin yapılmayacağını ısrarla yazdı ve birçok meslektaşımız bu nedenle kurum karşısında sıkıntı yaşadı, barıştan önce yüksek maliyet ve kredi yükü ile vergi borçlarını kapattılar. TOOMD sitesini takip eden yüzlerce üyemize durumu açıklamak bu hakkı kazanmaktan daha fazla yordu bizi.
SGK Teftiş Kurulu Başkanlığından gelen müfettişler bizlerden 01.01.2005-31.05.2008 arasındaki optik ödeme kayıtlarını istemişlerdi. İGOD olarak hemen müfettişler ile görüşüp o dönemde Emekli Sandığı, BAĞ_KUR ve SSK ayrı olarak ödeme yaptıklarını SGK’ nın henüz oluşmadığı anlattık. Bu görüşme sonucunda SSK ödemeleri ile ilgili raporların verilmesi konusunda mutabık kaldık. Bu doğrultuda bizim üyelerimiz SSK dışında hiçbir belge vermezken o dönemde SSK ile çalışmayan firmalarda durumlarını bir dilekçe ile bildirip hiçbir evrak vermediler. Aynı dönemde TOOMD meslektaşlarımızı yanlış yönlendirmiş binlerce fotokopi veya saklamamız geren evrakların asıllarını vermemizi önermiştir. Kendi üyeleri ne yaptılar bilmiyorum ama bizim üyelerimize bu durumu açıklamak sorunu çözmekten daha fazla zaman ve enerji aldı.
SGK ile kurum olarak fatura düzenlenmesi ve boyutları hakkındaki genelgeyi görüştüğümüzde, fatura standartları hakkında bir çalışma yapmayacağımızı çünkü hepimiz maliye tarafından yetkilendirilen matbaalara fatura bastırdığımız söyledik. TOOMD tarafından siteye konulan yazıdan sonra bu bilgiyi tüm üyelerimize telefonda anlatmak zorunda kaldık.
Optisyenlik müesseselerinin emekli sahipleri için ” Bir kez ekli evraklarla derneğe müracaat etmeleri halinde takip eden dönemlerde koli teslimi sırasında BAĞ-KUR prim borcu olmadığına dair belge sunmak zorunda kalmayacaklardır” haberi bizlere ciddi sıkıntılar yaşatmış oldu. Üyelerimize resmi bir yazı gelmediğini ve sistemde değişiklik olmadığını tek tek anlatmak zorunda kaldık. Sonuçta haklılığımız ortaya çıktı, böyle bir uygulama olmadığı görüldü ve birçok meslektaşımız bu habere inandıkları için hak edişlerini geç aldılar.
Yine TOOMD sitesinde yayınlanan bir haber ile BAĞ-KUR prim borçları kurum alacaklarından mahsup edileceği yazılmıştı. Bizler yine resmi bir yazı olmadığını ve bu haberin gerçeği yansıtmadığını uygulamanın aynen devam ettiğini anlatmamıza rağmen bu yazıyı dikkate alan bazı üyelerimiz ve TOOMD üyesi meslektaşlarımız çok ciddi sıkıntı yaşadılar.
Ocak ve Şubat ayı reçeteleri ile ilgili sorunun kim tarafından bizlere yaşatıldı hepimizin malumudur. Sorun çözümünde ise TOOMD sitesinde çıkan haber hem gerçek değil hem de kurumda özveri ile çalışan müdür ve şube şeflerini soruşturma aşamasına getirecek kadar ciddi bir olaydı. Sorunun çözümü T:C ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI TARAFINDAN konfederasyona hitaben 03,06,2010 tarihli B.13.0.ÖZK0.00.00.00.-876/1699sayılı yazı ile konfederasyon çalışması sonucu olduğu bildirilmiştir. Cibali sağlık işleri bu yazıya dayanarak ödeme yapmıştır. Aksi durumunda 1300 müesseseye ödeme yapmak büyük bir sorumluluktur. Bunun hesabını bakanlık müfettişlerine vermek zorunda kalacaklardır.
“Üyelerimizin dikkatine:
Lütfen, meslek etiği gereği bağlı bulunduğunuz derneğimizin web sayfasında yayınlamış olduğumuz yukarıdaki bilgileri dikkatlice okuyup inceleyerek bu doğrultuda uygulamanızı önemle rica ederiz. Aksi takdirde, enerji kayıplarının yaşanması kaçınılmaz olacaktır.”Bu satırlar yazı içinde anlattığım sorunları yaşatan siteden alınmıştır. Duyuruda da benzer bir ifade vardı doğru bilgileri derneğinizden alın diye. Evet, siz belgeler ve yaşananlar ile hamasi sözler arasında tercih yapmak durumundasınız.
Biz çalışmalarımıza devam edeceğiz. Mesleğimizin ve meslektaşımızın geleceğini belirlemek ve günlük sorunlarını çözmek adına çıktığımız bu yolda; yalana, dolana ve talana tenezzül etmeden, nokta kadar menfaat için virgül gibi eğilmeden, idareciliği tur operatörlüğü ile karıştırmadan; en önemlisi üstlenmiş olduğumuz görevi ailemiz, vatanımız ve imanımız gibi kutsal görüp o doğrultuda mücadele ederek ifa edeceğiz.
O yazıyı yazan şahıs
Turgut Çakar.
Resmi Gazete 'de yayımlanan düzenlemeye göre tıbbi cihaz ona...
Türkiye’de giderek artan sarı nokta hastalığı havuzuna her s...
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından kart ödemel...
İnsanları görme, körlük ve görme bozukluğu konularında bilgi...
Gözlük kullanıcılarının reçeteli gözlük ve güneş gözlüklerin...
Türkiye’de Optik Sektörü AB ülkelerine göre çok daha farklı ...
Gözlük ve lenslerin tarihini ve nasıl çalıştıklarını biliyor...
Ağustos ayına ait optik katılım payı fatura bedelleri çalışt...
New South Wales Üniversitesi (UNSW) mühendisleri, görme yeti...
30. Yıl gününde bir araya gelmemize vesile olan, şirketimizi...
“O yazıyı yazan şahsın” DAVA ARKADAŞI’DA benim .Öyle bir dava arkadaşım olduğu için gurur duyuyorum .
senin yanındayız turgut çakar