Optisyenlik/ Gözlükçülük, Sağlık Bakanlığı’nın gözetim ve denetiminde çalışan çok önemli bir sağlık mesleğidir. Gözlükçüler sadece gözlük yapmaz, aynı zamanda aldığı formasyon gereği sağlık danışmanıdır. Gözlük için servis hizmeti verir. Eksikliklerine rağmen, sağlık harcamaları giderek büyüyor. Ama son dört senedir, devletin ödediği gözlük cam çerçeve fiyatları artmadığı gibi, 40 TL’den 35 TL’ye çekildi. Türkiye’deki 4200 gözlükçüye, devletin […]
01 Kasım 2012 - 16:54 'de eklendi.
Optisyenlik/ Gözlükçülük, Sağlık Bakanlığı’nın gözetim ve denetiminde çalışan çok önemli bir sağlık mesleğidir.
Gözlükçüler sadece gözlük yapmaz, aynı zamanda aldığı formasyon gereği sağlık danışmanıdır. Gözlük için servis hizmeti verir.
Eksikliklerine rağmen, sağlık harcamaları giderek büyüyor. Ama son dört senedir, devletin ödediği gözlük cam çerçeve fiyatları artmadığı gibi, 40 TL’den 35 TL’ye çekildi. Türkiye’deki 4200 gözlükçüye, devletin ödediği bir yıllık paranın, sağlık harcamaları içerisindeki payı %1’den az.(Binde sekiz).
Uzak Doğu menşeli, taklit hazır okuma gözlükleri, başta İstanbul olmak üzere, büyük illerimizde işporta tezgâhlarında satılıyor. Bunlar birçok sağlık problemi çıkarıyor. Bizler optik provizyon içerisindeki markaları, garanti belgesi ile alıyoruz. Onları SGK’ya veriyoruz.
Garanti belgesi ve faturası olmayan, uluslararası standartlara göre üretilmeyen ürünleri ithal edenleri, satanları bizler bilemeyiz. Yetkililer ve ilgililer bu hususta tedbir almalı. Ticari düşünerek halk sağlığı ile oynamaya kimsenin hakkı yoktur.
Gözlük satışından elde ettiğimiz kâr bu hizmetin bedeli olarak gösterilemez, o zaman market sahiplerinden bir farkımız kalmaz. Çünkü optisyen/gözlükçü bu iş için yıllarca eğitilmiştir. Bu bilgilerini bedavaya neden vermek zorundadır?
Optisyen/Gözlükçüler müesseselerinde sürekli bulunmak zorundadır ve ancak yerlerine başka bir gözlükçü bırakarak müesseselerinden ayrılabilirler. Çünkü kamu hizmeti yapmaktadırlar. Bugün kamu hizmeti yapıp da bunun için tek kuruş ücret almayan başka bir meslek grubu var mıdır?
Eczacıların havan eczacılığı sistemini hatırlarsak, orada meslek hakkı diye bir şey vardır ve hâlâ da majistral ilaç yaparsak bu bedeli devletten alırlar. Reçete hazırlamak için de meslek hakkı talepleri sürmektedir. Bu bedel o ilacı hazırlamak için gerekli olan bilgi birikimine sahip oldukları için eczacılara verilmiştir. Eğer gözlük satılırken ve gözlük kullanıcısına verilirken bu bilgilere gerek yoksa, neden fakültelerde yıllarca eğitim verilmektedir?
Eğer gözlüğün en büyük alıcısı olan devlet, “benim bakmakla yükümlü olduğum vatandaşlarıma sadece cam çerçeveyi verin. Gözlüğün kullanımı, saklanması ve servisini, bakımını, danışmanlığı, garantisini, camın çerçeve montajını ve bunlarla ilgili bilgileri boş verin” diyorsa, o zaman biz finanse edip açtığımız müesseselerimizde onlara cam ve çerçeveyi veririz ve verdiğimiz gözlüğün cam ve çerçeve bedelini alırız. Montajını nerede yaptırırsa yaptırsın. Diğer sağlık danışmanlığı hizmetini de istediği yerden bedeli mukabili almayı düşünebilir. Bu durumda bizim de optisyenlik müesseselerimizde sürekli oturmamız için bir sebep yoktur.
Sadece müesseselerimizde bedelini ödeyenlere sağlık danışmanlığı hizmeti vermemiz söz konusu olabilir Şu anda bu görevi vatan hizmeti gibi kabullenerek bedavaya yapmamız sağlanmıştır. Ancak dünyadaki bilgisini bedavaya dağıtan tek meslek grubu olmak istemiyoruz
Türkiye’de gözlük kullanma oranı yüzde 15, Almanya’da ise bu oran yüzde 55’ler civarındadır. Almanya’da sosyal güvenlik kurumları gözlük bedellerini, hasta katkı paylarını çok yükseltmiştir. Sosyal ve ekonomik seviyeleri oldukça yüksek olan Avrupa ülkelerinde, her yıl, gözlük için oldukça yüksek meblağlar ödenmektedir.
Bizde gözlük kullanma oranı ve sosyal gelir seviyesi Avrupa normlarına oranla çok düşük olduğu için, devletin bu yönde ödeme yapmaya devam etmesi, toplumun göz ve görme sağlığının korunması, özetle halk sağlığı açısından çok önemlidir.
Optometri ve Koruyucu Hekimlik gelişmediği için, körlük oranı ülkemizde AB ülkelerine göre çok yüksektir. Sağlık ödemelerinin kesilmesi halinde bu durum facia boyutuna ulaşacaktır.
Her meslekte olduğu gibi, aldığımız bedel meslek bilgimizin karşılığı, yani yasal; meslek hakkımızdır. Gözlükçü/optisyen olmak mesleki bir formasyondur.
Cam ve çerçeve üretici için emtiadır, maldır, biz cam çerçeve satmıyoruz cam ve çerçeveyi meslek bilgimizi de katarak gözlük yapıyoruz. Gözlük mal değildir sağlık ürünüdür bizim için. Bunun için eğitim, meslek bilgimiz+cam çerçeve girdileri ve diğer giderlerimizle görmeyi temin eden sağlık gereci gözlük yapıyoruz. Çalışanları ile 50 bin kişi ekmek yiyor, vergi ödüyor istihdam sağlıyor. Toplumun görmesini temin eden sağlık ürünü gözlüğü yapıyor. (Taylan Küçükler-Eczacı-Gözlükçü)
Behçet Fakihoğlu/Serbest Kürsü
ÜNİVERSAL GÖZLÜK SAAT OPTİK ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET AŞ’YE...
Optik ve gözlük sektörünün uluslararası ölçekteki en önemli ...
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Yukarıdaki yazıyı ayrıntılarıyle kaleme alıp, Ulusal bir gazeteye servis edip, yayımlanmasına sebep olan meslektaşımızı can-ı gönülden kutluyor, mesleğine gönül vermiş bu kişiyi , her kimse kendilerine şükranlarımı sunuyorum. Bu veya benzer düşüncelerle devlet denen o ulvi kuruluşun kapısını aşındırmadıkça da, bu güzelim iş kolumuz asla “MESLEK” olarak kabul görmeyecek ve halen optisyenlik müesseselelerimiz pratisyen bir hekim gözetiminde, hemşire veya sağlık memurları tarafından denetlenmeye devam edilecektir.
Tüm meslektaşlarıma saygılarımla.
arkadaşlar bızlerde genel bır yuruyuş yapalım en azından sesımızı cıkartalım neden yapmıyoruz bunun ıcın en guzel gun bence tatıl gunlerı olabılır neden yapmıyoruz bır pazar gunu yada remı tatıllerde olabılır eyer bunu yapmassak cok zarar goruruz zaten onumuzde bır secım var ve kesnlıkle
DOĞRU SÖZE NE DENİR?
AMA HALEN BOŞ VERYA DİYEN BİR MESLEK TOPLULUĞUYUZ,BANA DOKUNMAYAN YILAN BİN YAŞASIN DURUMUNDAYIZ.
ELİNİ TAŞIN ALTINA SOKAN ÇOK AZ ŞU SAYFALARA OLUMLU VEYA OLUMSUZ YORUM DAHİ YAPMIYOR MESLEKDAŞLARIMIZ.
BANANECİLİK ALMIŞ BAŞINI YÜRÜMÜŞ.
ALLAH YARDIMCIMIZ OLSUN.
HERKESE HAYIRLI İŞLER DİLERİM.
Levent
sayın hocam meslek mi kaldı hocam meslek hakkı olsun genç meslektaşlarıma cağrıda bulunuyorum HEDEF türk optisyen ve gözlükçülerdir HEDEF meslek bütünlüğüdür bu gidişi
ve senaryoyu birlikte BOZMAK ZORUNDAYIZ her kezin aklını başına alması bu gidişe dur
denilmesi ACİL BİR GEREKLİLİK HALİNE GELMİŞTİR ancak bizi bizden ayıran TÜM farklılık
larımızı bu farklılıklarımızdan doğan sorunlarımızı tamamen KURTULACAĞIMIZ TARİHE
KADAR ERTELEYEREK ÇIKABİLİRİZ sayın hocam sizlerden ricam çıkış çözüm getirilen
noktaya mesleğin kurtuluşu ile ilgili yazılarınızı beklerdim doğrusu saygılar hocam
ÇÖZÜM CESUR YÜREK OLMAKTIR
Kesinlikle doğru konuya temes edilmiş ve yüzde yüz haklı ,doğru açıklamalardır ,cani gönülden destekliyorum. saygılarımla
bu bilgiler bi servet bu yazının üzerine söylenecek hiçbirşey yok.son derece haklı olunan ama haksız duruma düştüğümüz bir konuya değinilmiş..devletle halk arasındakı baglantı eksıklgı bunların sebebi !