“Duyuru” Türk Optisyen ve Gözlükçüler Birliği

Değerli Meslektaşlarımız,

Bilindiği üzere 17 MART 2019 tarihli Kurucu Genel Kurul’umuzu takiben Oda ve Birlik sürecimiz bir vucuda bürünmüş; o gün yapılan seçim ile (9) kişilik Merkez Yönetim Kurulu seçilerek göreve başlamıştır.

Bu Yönetim Kurulu’nun aslî (3) görevi vardı:

A) Birliğin ve odalarımızın kuruluş ve faaliyetlerine dair Yönetmeliği yazıp hazırlamak ve Resmî Gazete’de yayımlamak,
B) Ülkemiz çapında kurulup faaliyet gösterecek odalar ile kurucularını belirlemek
C) Kanunî (3) aylık süre zarfında üyelik kayıtları tamamlandıktan ve odalarımızın Genel Kurullarında seçilecek Genel Kurul delegeleri belirlendikten sonra Birliği yapılacak ilk Büyük Genel Kurul’a hazırlamak.

Bu çetin süreç içerisinde, Merkez Yönetim Kurulu’nun ciddî gerekçelere dayanan kararı ile görevden düşürülmüş eski Birlik Başkanı’nın şahsî çıkar ilişkilerine dayanan gizli anlaşmalarına ve egolarına aracılık etmek ve onları uygulamak gibi bir görevimiz olduğunu bilmiyorduk.

Başlangıçta, bütün iyi duygularımızla yola koyulduğumuz bu işte, tamamen haklı ve gerektirici sebeplerden dolayı görevden düşürülmüş Birlik Başkanı’nın Birliğimizin ve odalarımızın varlığını istemeyen çevreler ile olan işbirlikleri ve gerçek yüzü zaman içinde bütün çıplaklığıyla ortaya çıkınca (hasta olduğu intibaını uyandırıp Yönetim Kurulu toplantısını terkeden, “Birliğimizin hasmı” pozisyonundaki birileri ile işbirliği hıyaneti gösteren, “Birliğin hasmı” olan taraflar ile güç ve menfaat birlikteliği yaparak, Birlik aleyhine olacak ve açılmış davayı Birliğimiz aleyhine sonuçlandıracak şekilde, üstelik yetkisi olmadığı halde güya “savunma” (!) vermek, Birlik Yönetimi içinde konuşulanları üçüncü şahıslar ile paylaşmak, bir nevi “Birliği satmak”, yapılan işleri sabote etmek, Merkez Yönetim Kurulu üyelerinden evrak saklamak, kendi istediği doğrultuda olmayan işlemleri yavaşlatmak, yok saymak gibi kabul edilemez eylem ve tavırları sübuta erince);

Merkez Yönetim Kurulu olarak mesleğin ve meslektaşın geleceği için bu kişinin Başkanlık makamında bulunmasına tahammül edilemeyeceğini gördük ve Başkanlıktan düşürülmesi yönünde en isabetli kararı almak zorunda kaldık.

Daha sonra, aynı şahsın kanunen görevsiz mahkemeden aldığı akıl ve hukuk ile izah edilemeyecek bir kararla adeta krallığını ilan ederek yürüttüğü ve birçok talihsiz, suç unsuru taşıyan (görevi kötüye kullanmak, 2. ve 3. şahıslara çıkar sağlamak, haksız-hukuksuz kamu görevini işgal etmek suçları da teşkil eden kararlara imza atmıştır. Bu kişinin Ankara Odası gibi çok önemli ve büyük bir kurumsal yapıya yöneticilik ve başkanlık yapması düşünülemezdi.

Birlik Yönetimi olarak, “sayısız” derecede aykırı fiil ve tavırları sübuta ermiş birini Ankara Odası yöneticiliğinden almakla isabetli bir karar verdiğimize inanıyoruz.

Ankara Odamız Yönetim Kurulu’nun geri kalan üyelerine; kanunî bütün iş ve işlemleri yetkisinin hâlen kendilerinde olduğunu, Ankara Odası kurucu Yönetim Kurulu Başkanlığına, kendi aralarında yapacakları istişare ile seçim yapmaları konusunda görevlendirildiklerini belirten talimatı vermiş bulunuyoruz.

Birliğin kararlarını engelleme teşebbüslerinin de suç teşkil eyleyen nafile gayretler olduğunun bilinmesini isteriz.

Bu zor süreçte Ankara Odamızın yönetimi görevini üstlenmiş olan Yeni Yönetim Kurulu’nun başarılı olacağına inanıyoruz. Bu süreçte ve her zaman yanlarında olduğumuzu ve olacağımızı değerli meslektaşlarımız ile kamuoyuna duyuruyor; Ankara Odamıza ve bütün odalarımıza başarılı ve verimli çalışmalar diliyoruz.

TÜRK OPTİSYEN-GÖZLÜKÇÜLER BİRLİĞİ