Second Sight’ın İflasıyla 350 Kişi Yeniden Karanlığa Gömüldü
Görme engelliler için umut kapısı olarak görülen biyonik göz teknolojisi, büyük bir hayal kırıklığıyla son buldu. Genetik bir hastalık sonucu 30 yaşında görme yetisini kaybeden Barbara Campbell, Second Sight tarafından geliştirilen implant sayesinde yeniden görmeye başlamıştı. Ancak şirketin iflasıyla birlikte, tıpkı onun gibi 350’den fazla kullanıcı, yeniden karanlığa mahkûm oldu.
Second Sight’in Tarihçesi ve Teknoloji: 1991 yılında elektronik mühendisi ve cerrah Robert Greenberg tarafından kurulan Second Sight, geliştirdiği Argus II biyonik göz sistemi ile dünya çapında birçok kullanıcıya yeniden görme deneyimi kazandırmıştı. İlk prototipler 2002’de klinik testlere girdi ve kısa süre sonra FDA onayı alarak ticarileşti. Kullanıcılar, implant sayesinde ışık ve şekil algılamaya başlayarak hayatlarını yeniden düzenleme fırsatı buldu.
Kullanıcı Deneyimleri ve Beklenmeyen Kriz: Başlangıçta büyük bir umut olan cihazlar, şirketin finansal zorlukları nedeniyle 2020 yılında iflas etmesiyle birlikte işlevsiz hale geldi. Farklı ülkelerde yaşayan 350 kullanıcı, cihaz arızalandığında teknik destek alamadı. Barbara Campbell, metroya binerken cihazın çalışmadığını fark etti ve yeniden karanlığa gömüldü. Diğer kullanıcılar da benzer mağduriyetleri deneyimledi.
Etik ve Hukuki Sorunlar: Cihazların arızalanmasıyla birlikte bazı kullanıcılar sağlık riski ile karşı karşıya kaldı. Elektronik implantın çıkarılması hem zahmetli hem de maliyetli bir operasyon gerektiriyordu. Üstelik ürün sözleşmeleri, şirketi bu konuda hiçbir sorumluluk altına sokmuyordu. Kullanıcılar, hem görme yetisini kaybetmiş hem de maddi ve manevi zorluklarla tek başına mücadele etmek zorunda kaldı.
Şirketin Geleceği ve Teknolojik Perspektif: Second Sight, iflasın ardından “Nano Precision Medical” ile birleşerek Vivani adını aldı. Yeni şirket, biyonik göz teknolojisinden tamamen uzaklaşıp kalp hastalıkları ve diyabet tedavilerine odaklanmayı tercih etti. Second Sight’ın üzerinde çalıştığı beyin çipi projeleri ise tamamlanamadı, böylece potansiyel bir teknolojik devrim de hayata geçirilemedi.
Uzman Görüşleri ve Toplumsal Etki: Tıp ve biyomedikal mühendisliği uzmanları, bu olayın ileri teknoloji ürünlerinde sürdürülebilir destek ve etik sorumluluk konularını tekrar gündeme getirdiğini belirtiyor. Kullanıcı güvenliği ve şirketlerin uzun vadeli yükümlülükleri, teknolojik yeniliklerin başarısında kritik rol oynuyor.
Biyonik gözler, tıbbın ve mühendisliğin birleştiği en umut verici teknolojilerden biri olarak görülüyordu, ancak bu olay, kullanıcı güvenliği ve etik sorumluluğun teknolojik ilerlemeden geri kalmaması gerektiğini gösteriyor. Second Sight örneği, hem tıbbi inovasyonun hem de sürdürülebilir destek ve hukuki güvence sistemlerinin önemini bir kez daha hatırlattı.