Birlik Genel kurulu yapılacak

Birlik genel kurulunun iptali için açılan davaların kararını bugün mahkeme verdi.

Optisyenlik mesleği ile iştigal eden davacı tarafından, Türk Optisyen-Gözlükçüler Birliği Genel Kurulu’nun, toplantı yeter sayısının sağlanması halinde 03-04 Nisan 2021 tarihlerinde, toplantı yeter sayısının sağlanmaması halinde 10-11 Nisan 2021 tarihlerinde yapılmasına ilişkin kararın; hukuka aykırı olduğu, Türk Optisyen-Gözlükçüler Birliği Yönetmeliği’nin iptali istemiyle Danıştay’da dava açıldığı, ayrıca 5193 sayılı Optisyenlik Hakkında Kanun’un Ek 1. ve Geçici 4. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “25/1/1956 tarihli ve 6643 sayılı Türk Eczacıları Birliği Kanununun mali ve idari hükümleri ile disipline ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır” hükmünün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne dava açıldığı, Genel Kurul yapılabilmesi için anılan davaların sonucunun beklenmesi gerektiği, yapılması kararlaştırılan Genel Kurul’un hukuken yapılabilmesinin mümkün olmadığı, merkez yönetim kurulunun usule uygun oluşturulmadığı ve bu yönetim kurulu tarafından alınan kararın da hukuka uygun olamayacağı ileri sürülerek iptali ve yürütmenin durdurulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Usule ilişkin olarak; davacının taraf ehliyetinin bulunmadığı, bu nedenle ehliyet yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, ayrıca aynı konuya ilişkin olarak Ankara 12. İdare Mahkemesi’nin E:2021/523 sayılı dosyasında dava açıldığı ve işbu davanın anılan dava ile bağlantılı olduğu belirtilerek bağlantı kararı verilmesi gerektiği, esasa ilişkin olarak ise; Genel Kurul yapılmasına ilişkin dava konusu kararın hukuka uygun olduğu, Genel Kurul’un yapılmasının hukuka aykırı olduğuna dair herhangi bir yargı kararı veya mevzuat hükmü bulunmadığı ileri sürülerek davanın ve yürütmenin durdurulması isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Ankara 6. İdare Mahkemesi’nce işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6352 sayılı Yasayla değişik 27. maddesinin 2. fıkrasında, idare mahkemelerinin, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilecekleri, uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerin yürütülmesi, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabileceği, yürütmenin durdurulması kararlarında idari işlemin hangi gerekçelerle hukuka açıkça aykırı olduğu ve işlemin uygulanması halinde doğacak telafisi güç veya imkânsız zararların neler olduğunun belirtilmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, olayda yukarıda anılan kanun hükmünde öngörülen şartların birlikte gerçekleşmediği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması isteminin reddine, tebligatın tamamlanmasına, kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 7 gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz yolu açık olmak üzere, 30/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.