Benim çift cepheli dükkanımın iki yanına bank konulunca keyfim kaçtı.
23 Temmuz 2022 - 16:22 'de eklendi.
Tutkulu belediyesi bu seçimlerden sonra bizim dükkanın olduğu caddeyi trafiğe kapattı. Asfalt sökülüp yerlerine kaldırım taşı döşedi.
Yola karşılıklı olarak belli aralıklarla Zeytin, Elma, Kızılcık, Ihlamur, Defne ağaçları dikti. Aralarına Banklar yerleştirdi. Şu ana kadar yapılan her hizmetten fazlasıyla memnunum. Hatta bize mahsup edilen 550 lira şerefiye parasını bile severek ödedim. Her ne kadar, arabalı müşterilerimizi kaybetsek te zaman içinde bunun da rayına oturacağına inanıyorum.
Ancak, benim çift cepheli dükkanımın iki yanına bank konulunca keyfim kaçtı. Önceleri pek anlayamadım. N’olur insanlar bir şekilde ağaç altında otursunlar, kime ne zararı var diye düşünüyordum. Ama sonraları, bankta oturanların sürekli aynı kişiler olması, gelip geçenlerden çok benimle ve dükkanla ilgilenmeleri canımı sıkmaya başladı.
Bank’ın sabah ki gediklilerinden Hemşire emeklisi Cemile abla, beni paspas yaparken gördüğünde
N’oldu? Senin kız daha gelmedi mi? Dedi. Dün akşam Migros ta yeni işe başlayan Rüstem var ya! Nalıncılardan hani? Onunla beraberdi. Genç işte! dedi. Bir de yeni aldığı simitlerden zorla bir tane elime tutuşturdu. Bizim kız dedi de Posta memuru Ercan, kızı 5 aydır bizimle beraber.
Öğle Güneş yön değiştirince yan vitrin önüne toplanan grubun en eskilerinden Fevzi de, sigara içmek için dışarı çıktığımda yoldan geçen birini göstererek kaş göz işaretleriyle bir şeyler anlatmaya çalışıyordu.
Bu! Bu giden uzun boylu olan. Geçen Salı sende gözlük baktı ya hani.. (Allahım, gününü bile biliyor)
Haa ne olmuş?
Ne olacak fiyatını fazla söylediniz. Çocukta gitmiş Mahrem optikten almış.
Ya Fevzi abi dedim. İstediği yerden alabilir. O değil de sen fiyatın pahalı olduğunu nerden çıkardın?
Ben bilmem anlamında mahcup bakışlarla Tutkulu eski savcısı emekli Cengiz amca’ya yöneldi. Cengiz amca,
Pahalı söyledin. Pahalı söyledin dedi. Hem senin hem çocuğun yüz ifadesinden anlaşılıyordu.
Allah’ım. Bunlar benim yüz ifademi araştıracak kadar dükkanın içine girmişler. Tüm gün gözleri benim dükkanda. Bir de akıl veriyor.
Bak genç sayılırsın daha diyor Cengiz amca. Yapma böyle şeyler. Burası küçük yer. Bir adın çıkarsa.. di mi Fevzi bey .
Tabii.. Tabii diyor Fevzi abi. Biz seni severiz. Hadi bir çay ısmarla bakalım.
Öylece dondum kaldım. Sonra, dükkana girdim. İki çay bardağı doldurdum. Çantasını asmakta olan Meral’e,
Bu senin dinlediğin yabancı müzikler vardı. Onları sonuna kadar aç dedim. Bangır bangır müzik eşliğinde çaylarını uzattım.
Korona da yaygınlaşmış dedim. Kendinize dikkat edin . Yakında yine yaşlılara sokağa çıkma yasağı getirilecekmiş gibi bir temenni ile dükkana geri döndüm. Telefondan perdeci Selim’in telefonunu buldum.
Alo, Selimciğim. Dedim. Benim dükkan çok güneş alıyor. Vitrinlere jaluzi yaptırmak istiyordum. Bir uğrayabilir misin?
Metin Turanlı
Yazarın diğer yazılarını okumak için tıklayınız |
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...