BIST 100
11.037,94 0,69%
DOLAR
40,9225 0,07%
EURO
47,6610 0,00%
GRAM ALTIN
4.373,41 -0,29%
FAİZ
40,09 0,33%
GÜMÜŞ GRAM
48,69 -1,00%
BITCOIN
113.903,00 0,31%
GBP/TRY
55,2702 0,10%
EUR/USD
1,1639 -0,07%
BRENT
66,64 1,29%
ÇEYREK ALTIN
7.150,53 -0,29%
İstanbul Parçalı Bulutlu
İstanbul hava durumu
27 °

BABALAR GÜNÜ’NÜN TARİHÇESİ

Tüm Dünya’da büyük coşkuyla kutlanan Babalar Günü’nün oldukça ilginç bir hikayesi var.

Babalar Günü için birçok tarihçi önemli bilgiler aktarıyor. İşte Babalar Günü’nün tarihçesi…

Anneler Günü kadar eski olmasa da Babalar Günü'nün de bir geçmişi vardır. Bazı tarihçiler, Babalar Günü'nün Antik Roma'da bile kutlandığını belirtiyor. Bazı araştırmacılar tarih söylemezken Babalar Günü'nün Batı Virginia'da ortaya çıktığını savunurlar. Batı Virginia'da yaşayan John Dowdy'nin annesi öldükten sonra onun yerini alan babası için böyle bir gün kutlanmasını istediği söyleniyor. Annesinin ardından hayatını çocuklarına adayan babası William Smart'a özel bir gün armağan etmek için bu fikri ortaya attığını söyleniyor.

Dodd, anneler günü kutlanırken babalar gününün olmayışını büyük bir haksızlık olarak görmüştür. Hemen babasının doğum günü olan 5 Haziran'ın babalar günü ilan edilmesi için çalışmalara başlamış ama bu çalışmalar bir sonraki yıla sarkıp 19 Mayıs tarihine kadar sürmüştür.

Babalar Günü ilk kez 19 Haziran 1910'da Washington'un Spokane şehrinde kutlanmış daha sonra diğer eyaletlere yayılmıştır. Ancak Babalar Günü resmi olarak 1924 yılında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Calvin Coolidge'in desteğiyle kutlanmıştır. 1966 yılında ise o dönemin başkanı Lyndon Johnson, her yıl haziran ayının üçüncü pazarının Babalar Günü olarak kutlanacağının belirtildiği bir bildiri yayımlamıştır.

Katoliklerin Babalar Günü'ne getirdikleri yorum ise diğerlerinden çok farklıdır. Onlar bu kutlamayı dini açıdan ele alıp peygamberleri İsa'nın babası anısına, Mart ayının 19. gününü St. Joseph Günü adı altında babalarına armağan etmektedirler. Avrupa'da ise ilk defa 1954 yılında İngiltere'de kutlanmış ayrıca bu geleneğin kıtada yayılmasına öncü olmuştur.

Babalar Gününüz kutlu olsun.

Reklam

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

corsluder 17.06.2012 21:34

Ulubatlı hasan gözlük takmazdı. Ya da Battal gazi benzeri kahramanlar. Matbaanın icadıyla beraber ancak gözlüklü kahramanlarımız oluyor. Ya da kahramanlarımız gözlüğe ihtiyaç duyuyorlar. Artık kılıç elde kahramanlardan çok, okuyan-araştıran bir dünyanın kahramanlarının en önemli silahları kağıt-kalemle beraber gözlüktür.

Benim kahramanım ise, savaşta veya tehlikeli durumlarda yararlılık gösteren bir kahraman değil. Gerçi Kore savaşı yıllarında yedek askermiş ama, gönüllülerden biri olmamış. En fazla sefer görev emri alıp, kısa süreli bir askerlik daha yapmış.

Öyle dünyayı değiştirmek gibi iddiası olan biri de değildi. Ama gözlüklüydü.

*Eee, gözlükçü bir adamın kahramanı da elbette, gözlüklüdür.

Ben kahramanımı hiç gözlüksüz görmedim. Nasıl görebilirdim ki ? Devamlı surette okumasından, mesleğinin muhasebeci olmasından değil. Gençliğinde, tek gözünü şiddetli bir baş ağrısı ile beraber kaybedip protez takınca , haliyle gözlük kullanmaya başlamış. Bu yüzden hiç gözlüksüz halini hatırlamıyorum. Devamlı olarak tek gözü diyoptrisiz, diğer gözü ise devamlı değişken numaralara sahipti. Son yıllarda -2,50-1,00 diyoptriye kadar düştüğünü hatırlıyorum.

Ben kahramanımı daha bir kez olsun sokakta bir simit yerken görmedim.3 öğün yemek dışında , biz yokken , kendini herhangi bir yemekle ödüllendirdiğine şahit olmadım.En büyük lüksü arada bir mesai arkadaşlarıyla kahvede çay içmek ,belki 1-2 el çayına oyun çevirmekti.Bir diğeri de nerde olursa olsun bilmece çözmek.Gazetelerin bilmece sayfalarını keser,fırsat bulunca gözlüğünü çıkarır, gazeteyi iyice yüzüne yanaştırarak bilmeceyi çözerdi. Son yıllarda ise tek gözünün yokluğunu bahane eden karısının hışmından ve çenesinden kurtulmak için gazete ve bilmecelerini köşe-bucak saklardı.

Hiçbir zaman ve hiçbir koşulda beş vakit namazını bırakmayan bu somut kahramanımın kardeşlik dediği çok yakın 2 çocukluk arkadaşından biri Türkan Şoray hayranı gezmeyi-yemeği-içmeği seven zevk sahibi bir meslekdaşı, diğeri çalışkanlığı dillere destan, terk edinceye dek küçük çevresinde sıkı bir içkici ve eli kuvvetli bir kumarbazdı. Elinde Kuran ‘la ölecek kadar inançlı bu adam , sıkı bir cumhuriyetçi idi . Ve her samimi dindar gibi, dinin, din dışında farklı amaçlarla kullanılmasını hazmedemezdi.

Sabah uykusunu oldum olası severdim..2 küçük yeğenimle beraber aynı odada yatıyoruz. Keskin bir amonyak kokusuyla kendime geliyorum. Yeğenim in yatağına işediğini anlıyorum. Annemin hışmından çocuğu kurtarmak için olacak, kilodu yanan sobaya asılmış, kuruması bekleniyor. Kahramanımın , sabah namazına ilaveten kaç rekat daha nafile namazı kıldığının farkında değilim.kahvaltıyı hazırlamış, akşamdan okuduğum kitapları çantama yerleştirmiş,cep harçlığımı masanın ucuna bırakmış tesbih ve duayla meşgul.Her zaman ki gibi ben yüzümü yıkarken o gitmiş olurdu.

Hayatımı kolaylaştıran, çocukluğumun, gençliğimin, adamlığımın bu sessiz kahramanı , 78 yıllık yaşamını da bir memur maaşıyla ,hayatı boyunca kimseye borçlanmadan, kıt-kanaat geçinerek, ailesinden hiçbir şey esirgemeden ,kendinden başka kimseye cimri olmadan, onurlu ve insanca bir yaşam nasıl sürülür bize gösterdi.

Bütün anneler bir melekse, bütün babalarda kahramandır.

Babası hayatta olanlar ; kahramanlarınızı sevin,onlarla övünün ve öpücüklerinizi bol tutun.

Yanıtla