İçtimai hayatımızda fevkalade yeri olan gözlükçülük gerektiği kadar alaka görmemektedir. İktisadi ve içtimai hayatımızın vazgeçilmez bu medeni ve fenni ihtisas alanı ihmal edilmemeli, asri memleketler düzeyine çıkarılmalıdır.
20 Nisan 2019 - 11:07 'de eklendi.
Bazen bir nesne ile tarihi ve kültürel bir ilişki yakalamaya çalıştığınızda zorlanabiliyorsunuz.
Bir nesne ye sahip olmakla, onu kişiliğinizin bir parçası yapabilmek farklı şeyler. Şarlo’ yu bastonsuz-şapkasız, Nasreddin Hoca’ yı eşeksiz tarif edemezsiniz. Söz konusu şey gözlük olunca Gandhi’ yi ve John Lennon’ u da gözlüksüz tanımlamak mümkün değil.
Yazı burada John Lennon’ a geldi ya, yön değiştirmemesi mümkün değil. Çünkü o gözlük takmakla kalmadı,yıllardır kullanılan ve çok bilinen bir modele de uyanıklık yapıp adını verdi. Bizde de bir ara Zerrin Özer, böyle bir deneme yaptıysa da, görünümünde yeterince ısrarlı olamaması yüzünden yerel kaldı,dünyaya açılamadan tarzını değiştirdi.
İzin verirseniz yazının bundan sonrasını yuvarlak gözlüklere ayıralım. Sonra başka modeller üzerine de denemeler yaparız.
Efendim, bizde en bilinen yuvarlak gözlük kullanıcısı Atatürk’ün annesi Zübeyde hanımdır ki, onu da zaten başka gözlüklerle görmek mümkün değildir.
ikinci en önemli şahsiyet ise, Halide Edip Adıvar’ dır. Sultanahmet mitinginden, sürgüne gönderildiği Avrupa dan dönmesine, hatta ölümüne dek kendisine sertlik ve bilgelik sağlayan bu gözlüğüyle var.
Ardından Celal Bayar gelir ki, onu da kemik yuvarlak gözlükler kullanmasına rağmen, darbeden sonra bu modele ihanet ettiğini, köşeli gözlüklere döndüğünü görürüz.
Sabahattin Ali de bu modelin takipçisidir ama, ömrü çok resim vermeye yetmediğinden bu konuda ciddi bir iz bırakmamıştır.
Bir de tabii, Mustafa Kemal.
Öyle çok gözlüklü resmini göremezsiniz. Bir ya da iki kez gözlüklü resim çektirmiştir. O da yuvarlak gözlük kullanmış.
12 eylül günlerinde hatırlarım, her meslek grubu Atatürk’ün kendi mesleği için söylediği sözleri ya da o meslek grubunun Atatürk ile göründüğü görselleri asmaya başladığı zamanlarda, biz de nereden bulduk hatırlamıyorum.
Olasıdır kapı önünden geçen bayrak ve poster satıcısından..
Atatürk’ün beyaz yuvarlak yakalı gömleği, ince kravatlı ve sarı çerçevesiz yuvarlak gözlüklü fotoğrafını sergilemiştik. Ve ben, nedense bu çerçevenin arkasına bir şeyler yazmak zorunda hissetmiştim kendimi. Kendini tutamamak böyle bir şey herhalde. O zamanlar tükenmez kalem olmayacağını düşünerek, kurşun kalemle resmin arkasına not düşmüştüm.
‘’Efendiler….
İçtimai hayatımızda fevkalade yeri olan gözlükçülük gerektiği kadar alaka görmemektedir. İktisadi ve içtimai hayatımızın vazgeçilmez bu medeni ve fenni ihtisas alanı ihmal edilmemeli, asri memleketler düzeyine çıkarılmalıdır. ‘’
Atatürk posteri ile aramdaki bu bağ, kimsenin keşfetmediği bir şeydi. O resim sonraları n’oldu bilmem? Ancak o zaman ki gayretim de herhalde.
Büyük önderin bu süper tarihi kişiliğinden kaynaklanan bir önemle mesleğimize eskilerin deyimiyle ulviyet kazandırmaktı…
Ama bir resme bile sahip çıkamadım.
(Not: Yazının ilk yayım tarihi: 17 Mart 2011)
Metin TURANLI
ÜNİVERSAL GÖZLÜK SAAT OPTİK ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET AŞ’YE...
Optik ve gözlük sektörünün uluslararası ölçekteki en önemli ...
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Meslek elden gitmiş metin bey siz resimden bahsediyorsunuz.Adamlar mesleklerine sahip çıkmıyorlar,Atanın kendisine sahip çıkmıyorlar resmi neyleyim.
O FOTOĞRAF YAKLAŞIK 20 YILDIR DÜKKANIMIN DUVARINDA!
Hiç inmediki Cengizcim.Seni öpüyorum.