Hastalıkların tespitinde gözün önemi!

Rutin göz muayenelerinin diyabet veya yüksek tansiyonun ilk belirtilerini ortaya çıkarması alışılmadık bir durum değildir. Gözdeki ilk anormallikler durumunda göz doktoruna başvurulmalıdır.

Kornea
Korneaya bir bakış, lipid metabolizması hakkında sonuçlara varılmasına izin verir. Korneanın kenarındaki halka şeklindeki yağ birikintileri (arcus lipoides) görmeyi bozmaz ve ileri yaştaki kişilerde yaygındır. Ancak 50 yaşın altındaki kişiler bu tür depozitler gösteriyorsa dikkatli olunması önerilir çünkü bu durumda kalp krizi geçirme riski artabilir.

Korneaya baktığınızda kenarında yeşilimsi kahverengimsi bir halka fark ederseniz, bu Wilson hastalığının bir göstergesidir. Bu, bakırın vücutta biriktiği ve diğer şeylerin yanı sıra karaciğer ve sinirlerin hasar gördüğü kalıtsal bir metabolik bozukluktur. Erken tedaviyle, hastalığın seyri genellikle durdurulabilir veya yavaşlatılabilir.

Retina
Gözün içindeki retinayı incelemek özellikle aydınlatıcıdır. Oftalmoskop yardımıyla göz doktorları retinadaki kan damarlarına yakından bakabilirler. Durumları, vücuttaki kan damarlarının sağlığını değerlendirmeye izin verir. Burada yüksek tansiyon veya şeker hastalığı belirtileri var. Bilgisayar algoritmalarının da desteği ile artık retinanın fotoğrafları otomatik olarak bile değerlendirilebiliyor.

Optik koherens tomografi (OCT), son yıllarda retina muayeneleri için vazgeçilmez bir yöntem haline gelmiştir. Onların yardımıyla, retina katmanlarının yüksek çözünürlüklü görüntüleri, aksi takdirde yalnızca bir biyopsi sonrasında mikroskop altında görülebilecek şekilde yapılabilir. Bu şekilde elde edilen bulgular sadece göz hastalıklarının teşhisi için değerli değildir.

Optik sinir ve koroidin belirtileri
Multipl sklerozda, optik sinir de sıklıkla iltihaplanır ve OCT görüntüleri, tedavinin başarısını izlemek için tanı ve incelemelere yardımcı olur. Parkinson veya Alzheimer gibi merkezi sinir sistemi hastalıkları muhtemelen bu yöntemle tanınabilir ve işlem sırasında değerlendirilebilir.

Ancak diğer hastalıklarda da oftalmologların kendi alanlarının sınırlarının ötesine bakmaları mantıklıdır. Romatizmal hastalıklar da gözdeki koroid zarının iltihaplanmasına (üveit) yol açabilir. Bu otoimmün hastalıklar söz konusu olduğunda, tedavi romatologlar ve diğer uzmanlarla koordine edilmiş olsa bile, genellikle uzman oftalmolojik tavsiyeye ihtiyaç duyulur.

Göz ve virüs enfeksiyonları
Virüs enfeksiyonları da gözleri etkileyebilir. Güncel bir örnek, yalnızca orofarenksi ve akciğerleri etkilemekle kalmayan, aynı zamanda konjonktivite de neden olabilen corona virüsüdür.

Göze zarar verebilecek diğer virüsler, korneanın iltihaplanmasına neden olabilen ve görme yeteneğini tehdit edebilen herpes virüsleridir.