Yıl 1990/ Zeynel Çakırlar

Sene 1990 Beyoğlu’nda Zeiss Optik İstiklal caddesinde kalfa olarak çalışıyorum. Firma Turgut Vardi ve Rüştü ambere ait. Rüştü amca 70 li yaşlarda ben 22 yaşındayım. Rüştü amca bana her sabah, ben müşterinin ayakkabısına bakarım onun kalitesini anlarım der, bende ne alaka o işler belli olmaz para iman kimde bilinmez diye düşünüyorum derdim. Bir sabah saat 9.00 gibi dükkanı açtım arkadan Rüştü bey geldi. Ben etrafı toparlayıp cam, çerçeve silerken beyefendi yerleri süpürmekteydi. Kapıdan kısa boylu tonton bir beyefendi girdi ve selam verdi. Bende hoş geldiniz buyurun beyefendi diye güler yüzle karşıladım kendisini. Delikanlı gözlüklerimi yenilemek istiyorum diye reçetesini uzattı. Bende buyurun oturun gözlük kolay, birlikte bir kahve içelim dedim çok memnun oldu. O sırada Rüştü bey ya bu adam daha birşey almadan ne kahve içiyor der gibi sert sert bakarken birde adamın ayakkabılarına bakıyordu. Birazda eskice olunca canı sıkılıyordu.

Bizde müşterimle sohbeti koyulaştırdık kendisine iki tane kaliteli çerçeve beğendirdim, biri mat sarı biri mat beyaz. Evlat dedi ben Zeiss cam ikisi bir arada kullanıyorum, bu iki gözlüğü alalım. Birini colormatik diğerini beyaz yapalım dedi.

Bende evet gerçekten güzel bir tercih olur deyip ölçülerini aldım. Hesabı çıkardım ödemeyi aldım. Beyefendi bana kartvizitini uzattı ve ben Rus lokantasının sahibiyim mutlaka seni misafir etmek isterim dedi. Yarın eşimi getireceğim onundan gözlüklerini yenileyelim dedi. Bizim Rüştü bey şaşkın ama çok kibarca ben biliyorum sizin lokantayı dedi. Fakat beyefendi pek yüz vermedi. Beyefendi giderken beni öptü ve çok teşekkür etti.

Rüştü beyin elini sıktı ve sizi tebrik ediyorum böyle bir elemana sahip olduğunuz için dedi. Bende kendisine teşekkür edip uğurladım.

Ardından kendisine satış bedelini takdim ettim oldukça yüksek olan parayı saydı ve büyük bir keyifle koltuğuna oturdu.

Bende hazır fırsat varken kendisine ayakkabı biraz eskiydi ama güzel gözlük aldı dedim.

Biraz mırın kırın yaptı. Ertesi gün benim müşterim yine geldi. Eşine güzel iki tane gözlük aldı. Yine bir tomar para bıraktı bize. Bu bana çok önemli bir ders oldu.

Bizim işimizde her zaman iyi servis verip müşterileri asla ayırım yapmadan ilgi göstermeliyiz.

Saygılarımla,

Zeynel Çakırlar