Türk Oftalmoloji Derneği (TOD)’nin Oftalmoloji’de Eğitim Buluşmaları etkinliği kapsamında gerçekleşen “sağlıkta haksız rekabet” konulu panelde uluslararası rekabet politikaları ele alındı.
16 Nisan 2016 - 10:39 'de eklendi.
Türk Oftalmoloji Derneği (TOD)’nin Oftalmoloji’de Eğitim Buluşmaları etkinliği kapsamında gerçekleşen “sağlıkta haksız rekabet” konulu panelde uluslararası rekabet politikaları ele alındı.
Sağlıkta Rekabet Var Mı?
Panelde konuşmacı olarak yer alan VSY Biotechnology İdari ve Yurt İçi Ticari Birimler Genel Müdür Yardımcısı Gürhan Kaba farklı ülkelerde özellikle pazara giriş sürecinde yaşanan zorluklardan bahsetti.
Türk Oftalmoloji Derneği (TOD)’nin geleneksel olarak iki yılda bir düzenlediği “Oftalmoloji’de Eğitim Buluşmaları”nın 9.’su gerçekleşti. 6 panelden oluşan yoğun bilimsel program dahilinde oftalmoloji alanının önde gelen isimleri konuşmacı olarak yer aldı. VSY Biotechnology İdari ve Yurt İçi Ticari Birimler Genel Müdür Yardımcısı Gürhan Kaba, “Oftalmoloji’de Haksız Rekabet” başlıklı panelde, sağlıkta rekabete yönelik dünyada yapılan uygulama örneklerinden bahsetti. Kaba; Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na bağlı Rekabet Kurumu’nun yanı sıra Sağlık Bakanlığı bünyesinde ‘sağlıkta rekabet’e odaklı farklı bir kurum yapılanmasının Türkiye’deki gerekliliği üzerinde durdu.
Gürhan Kaba, günümüzün şartlarında rekabetin felsefi boyutunun arka planda kaldığını ve yasal düzenlemelerin çok daha dominant olduğunu vurgulayarak, özellikle sağlık alanında tüm önemli global oyuncuların ulusal politikalarla yurtiçi piyasalarda tekelleştirilerek korunduğunu ve bu şekilde ekonomik olarak büyüyen organizasyonların dünya genelinde rekabet avantajı sağladıklarını belirtti.
Kaba, Türkiye’de üretilen biyoteknolojik ürünlerle son yıllarda sürekli artan bir ihracat hacmine ulaşırken, farklı ülkelerde özellikle pazara giriş sürecinde yaşadıkları sorunlardan şöyle bahsetti:
“Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD)’nın teknoloji ve ekonomi programına göre rekabet gücü; serbest piyasa koşulları altında, bir ülkenin reel milli gelirini artırmasına paralel olarak yabancı rekabete dayanabilecek mal ve hizmet üretebilme yeteneği olarak tanımlanıyor. Rekabetçi Politika Konseyi’ne göre ise bir taraftan yurtiçi piyasalarda istikrarlı bir şekilde gelirleri artırabilme, diğer taraftan da uluslararası piyasalarda mal satabilme yeteneği olarak ifade ediliyor. Bu tanımlar ulusal ya da uluslararası çerçeve dahilinde ekonominin gelişme prensipleri üzerine kurulu. Sağlık satabilmek büyük ölçüde devletlerin ekonomi politikalarının önemli bir unsuru haline geldi. Ürün kalitesinden bağımsız olan, temelinde bürokratik engellemeler söz konusu. Bir şekilde bu engelleri aştığınızda pazarda gelişmenizi engelleyecek başka yaptırımlar veya limitler gündeme geliyor. ABD, sadece ithal ürünler için FDA ve benzeri kurumlar aracılığıyla sizi sürekli değişen kanun ve yönetmeliklerle yıldırmaya çalışırken. Avrupa Birliği (AB), Çin veya daha az gelişmiş ülke pazarlarında bile pazara girişi engelleyen çok fazla regülasyon, standartlar söz konusu.”
İTHAL GÖZ İÇİ LENSLERE YERİNDE DENETİM ZORUNLULUĞU UYGULANMIYOR
Türkiye’de üretici firmalar için olması gerektiği gibi yoğun denetim süreçlerinden bahsedildiğini anlatan Kaba, sözlerine şöyle devam etti:
“Ancak Türkiye ithalatçılar için adeta bir cennet. Yurt dışından Türkiye’ye ithal edilen medikal cihazlar için mutlaka yerinde denetim şartı getirilmeli.
Özellikle, katarakt tedavisinde kullanılan göz içi lensler gibi steril ürünlerin ithalinden önce sağlık bakanlığının, üretim yeri denetimi zorunluluğu getirmesi şart. Bu hem hasta sağlığı hem de haksız rekabetle elde edilen kazançlar açısından kritik bir konu. Son dönemlerde Türkiye’de Uzak Doğu veya Hindistan menşeli ürünlerin kullanımı giderek artıyor. Denetim eksikliği nedeniyle bu ürünler hastalar için büyük risk oluştururken, ulusal kaynaklardan ciddi bir ekonomik büyüklük yurt dışına çıkmış oluyor.
Rekabet etiği öne çıkarılmalı. Bir ürün tercih edilirken hasta menfaati, insan sağlığı ya da tedavi edici niteliği oldukça önemlidir ve ülkemizde tüm bu unsurların tek tek değerlendirilmesi için Sağlık Bakanlığı bünyesinde ‘sağlıkta rekabet’e odaklı farklı bir kurum yapılanmasına ihtiyaç vardır.”
HEDEF VİZYON SAHİBİ GENÇLER YETİŞTİRMEK
Ana konu olarak bu yıl sorunlar ve çözümlere odaklanılan “Oftalmolojide Eğitim Buluşmaları” etkinliği hakkında değerlendirmede bulunan Türk Oftalmoloji Derneği Temel Eğitim ve Mesleki Planlama Birimi Başkanı Prof. Dr. Zeliha Yazar, oluşturulan programın çok yönlü olduğunu belirtti.
Yazar, genç asistan doktorlara kamu- özel sektör, yaşanan rekabet, sorunlar, çözüm yolları gibi geniş bir çerçevede oftalmoloji alanındaki genel durumu ortaya koyduklarını ve bu sayede asistanlara bir vizyon kazandırmayı amaçladıklarını söyledi.
Türkiye’deki bütün üniversite, eğitim araştırma hastanelerinden ve göz kliniklerinden 2’şer asistanın davet edildiği bilgisini de veren Prof. Dr. Zeliha Yazar; “bu etkinlik kapsamında asistanlarımız hem moderatör hem de konuşmacı oluyor, hocaları ile oturum yönetiyor, toplantıda görev alıyorlar, bu yönüyle de asistanlar için önemli bir etkinlik” dedi.
Ankara’da gerçekleşen Eğitim Buluşması Toplantısı sırasında geleneksel Anıtkabir ziyareti de gerçekleştirildi. Kongre katılımcıları arasında; TOD Başkanı Prof. Dr. Reha Ersöz, Prof. Dr. Ünal Bengisu, Opr. Dr. Sunay Duman, Prof. Dr. Fatih Mehmet Mutlu, Prof. Dr. İzzet Can, Prof. Dr. Huban Atilla, Prof. Dr. Emin Özmert, Prof. Dr. Kutay Andaç gibi Türkiye’nin önde gelen birçok göz hekimi yer aldı.
Özel hastanelerdeki skandallar göze de sıçradı. 700 binin üz...
Online ticarette taklit ürün sorunu kangren oldu. Tüketici ş...
Haber vermeden geldiğim bu köy kahvesinde Ruşen Amca'yı görü...
ÜNİVERSAL GÖZLÜK SAAT OPTİK ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET AŞ’YE...
Optik ve gözlük sektörünün uluslararası ölçekteki en önemli ...
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...