Nöbetçi mahkeme bu konuların uzmanı değil. Direk potansiyel suçlu gözüyle bakıyorlar olaya. Benim olayım 2010 yılında başıma geldi. 2013’de ancak berat ettim.
06 Mart 2015 - 17:01 'de eklendi ve 1867 kez görüntülendi. A+A-
Aşağıda okuyacağınız haberi, bizim sektörümüzünde çok farklı olmadığını düşünerek yayınlıyoruz.
Bu arada gözlükçüler arasında “Mesleki derneklerin gözlükçülerin bu sorunları ile ilgili, etkili bir girişimi, bir çabası olmadığı” yönünde yaygın bir görüş olduğunu da ekleyelim.
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) uyguladığı yüksek cezalar ve hasta beyanı ile uyguladığı kesintiler, giderek toplumsal bir yaraya dönüşme eğilimi gösteriyor.
Konunun bir başka boyutu daha ortaya çıktı. Hastanın SGK’ya yaptığı şikayet nedeniyle mahkemeye sevk edilen eczacı ve teknisyeni, ilk anda nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanıp hapse atılabiliyor..!
Eczane teknisyeni A.A.’nın “SGK’ya şikayet yapılmış. Nöbetçi mahkeme aldı içeri. Eczacım 2 ay, ben 10 gün kaldım dava devam ediyor.” cümlesini okuduğumuzda açıkçası ilk anda inanamadık.
Yazıyı okuyan başkaları da inanamamış olacak ki, “Şaka mı bu?” diye soranlar vardı.
Hemen yazıyı okuduğumuz “SGK kesintileri ve nedenleri”‘nin yazarı ile temas kurup A.A’ya ulaştık. Avukatının telefonunu verdi. Avukatı ile temas kurup konuştuk, olayı doğruladık..
Gördük ki hasta şikayeti nedeniyle mahkemeye sevk edilen vakalarda; hem eczacı, hem teknisyeni ilk anda tutuklanabiliyor. Nöbetçi mahkemenin tutukladığı eczane teknisyeni A.A. 10 gün, eczacısı 2 ay cezaevinde kaldı. Davaları devam ediyor.
Tutuklama çıkabiliyor..
Şimdi ortada devam eden bir dava var. Yaygın deyimi ile “Konu yargıya intikal etmiş durumda..” Konu bir ceza davası ve dava hakkında görüş bildirecek durumda değiliz, ancak şurası çok açık. Nöbetçi mahkeme önüne gelen böyle dosyalarda ilk adımda tutuklama kararı verebiliyor. Dava sonunda beraat ederseniz yattığınız günler, anı defterinizde bir sayfa olarak yerini alıyor.
Şöyle ya da böyle sonuçta bir kaç kutu ilaç mevzuu yüzünden eczacı ve teknisyeni derdini anlatamadan içeri alındıklarını söylüyorlar; şimdi dışarıdalar ve dertlerini anlatmaya çalışıyorlar mahkemeye..
Yattı, çıktı, beraat etti..
Hasta şikayeti nedeniyle hakim karşısına çıkmış, hapis yatmış ve sonunda beraat etmiş bir başka vakaya bakalım şimdi.
Bir diğer vakada ise eczane teknisyeni Hüseyin O. 40 gün cezaevinde yatmış. 3 yıl süren dava sonunda beraat etmiş ama bu 40 günlük tutuklamayı geri getirmiyor.. Hüseyin O. olayı şöyle anlatıyor:
“Nöbetçi mahkeme bu konuların uzmanı değil. Direk potansiyel suçlu gözüyle bakıyorlar olaya. Benim olayım 2010 yılında başıma geldi. 2013’de ancak berat ettim. Ben eczane SGK ile eczane arasındaki özel protokolmüş, ceza mahkemesini bağlamıyor. Küçük bir ilçede yaşıyorum. Çocuğum o yıl okula başlamıştı, okula gitmedi 40 gün ceza yattık ve çıktık.”
Sağlık ticareti: AOK ile e-reçete pilot projesi- 73 milyon k...
Tüm zorlukları aşmak, daha güzel günlere ulaşmak için birlik...
Artan POS cihazı komisyonları nedeniyle müşterilerden ödemey...
Mart ayına ait optik katılım payı fatura bedelleri çalıştığı...
DIŞ TİCARETTE RİSK ESASLI KONTROL SİSTEMİ (TAREKS) ÜZERİNDEN...
Hazine ve Maliye Bakanlığı KDV istismarını önlemek için hazı...
Başkan Küçüker, “Güneş gözlüğü bir aksesuar değil, göz sağlı...
Türkiye’de Optik Sektörü AB ülkelerine göre çok daha farklı ...
“Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin ...
Renk körleri herhangi bir şart aranmadan, tek gözüyle görenl...