Sayın Opmar Yetkilisi – Turgut ÇAKAR

Yayında bulunan reklamlarınız için sektöre yapmış olduğunuz açıklamayı dikkatli bir şekilde okudum.

Açıklamada değindiğiniz bazı konular hakkında kendi görüşlerimi dile getirmek istiyorum. Takdir edersiniz ki reklam konusunun yasa ve yönetmeliklere uygunluğunu tartışan yetkili makamlar var ve konfederasyonumuz bu reklam için diğer reklamlarda olduğu gibi ilgili yerlere şikayetlerini yapmıştır.

Bu nedenle karşımızdaki olgunun o boyutunu burada tartışmayacağım. Sorumlu kurum ve kuruluşların vereceği kararı bekleyecek ve buna saygı duyacağız. Konu hakkında lehinize veya aleyhinize bir karar çıktığında bu karar kamuoyu ile paylaşılacaktır.
 
Ben, yaptığınız açıklamanın içinde bulunan bence yanlış olduğunu düşündüğüm bilgileri kaleme almak istiyorum:

1)    Bahsi geçen fiyat sadece çerçeve fiyatı değil, gözlük fiyatı olarak geçiyor ki hepimiz gibi sizde biliyorsunuz ki gözlük, gözlük çerçevesi ve gözlük camının birleşmesinden meydana gelen bir emtiadır (kamuoyu baskısı ile metnin bu kısmını değiştirmiş olmanız bu gerçeği değiştirmiyor.). Bu nedenle sadece çerçeve fiyatı olarak algılanamaz. Kaldı ki gözlük reçeteye tabi bir üründür ve bizce reçeteye tabii ürünler hakkında reklam yapılamaz. Bir diğer konu da fiyat olarak SGK ödemesini baz almışsınız. Burada da önemli bir yanlışlık var. SGK gözlük için ödeme yapmıyor, sadece gözlük yardımı yapıyor. Bu nedenledir ki gözlük ödemesinde üst limit yoktur. SGK, gözlüğün asıl değeri için gerekli olan ödemenin kalan kısmının hastadan alınmasını istemektedir.

2)     Reklam filminin kurgusunu sizlere tartışmayacağım, bu firmanızın ve reklam ajansınızın takdiridir. Fakat fiyat reklam olgusu içinde önemli bir mesaj olarak ön plana çıkıyor. Sadece bu da değil gözlerinden bu kadar rahatsız olan birine optisyenlik müessesi değil göz doktorundan bahsetmeli, çünkü optisyenlik müesseseleri reçete yazamazlar.

3)    Değerli yönetici, yayınlamış olduğunuz reklam gözlüğün pahalı bir emtia olduğu kanısını yıkmak yerine yerlerde süründüğünü göstermekten öteye gitmemiştir. Sizlere şu kadarını söyleyebilirim ki daha önceki reklamlardan sonra bizzat kendi müşterilerimden birinin söylediği söz reklamlarınızın ne kadar etkili olduğunu sanırım gösterir  “Turgut bey aylık yirmi bin dolar kira veren bir mağaza 40-50 TL gözlük veriyor, üstelik TV reklam maliyeti olduğu halde. Biz daha ucuz olur diye sana geldik, sen maliyetin bu kadar düşük olduğu halde onlardan yirmi lira fazla para istedin. Yazık…” Şimdi reklamların ne kadar etkili bir pazarlık argümanı olduğunun yorumunu yapmayı da size bırakıyorum.

4)    “En az güvenilir meslek” Bu kanıya nereden vardınız bilmiyorum bizim elimizde böyle bir veri yok. Fakat tüm samimiyetimle sizlere şunu söyleyebilirim ki kamuoyundaki güvenilirliğimizi sarsmaya çalışan içimizden bir takım kişi ve guruplar var ve her defasında yayın organlarının tamamını kullanarak bunu başarmaya çalışıyorlar ve biz onlarla mücadele ediyoruz. Eğer bu konudan rahatsız olduğunuz konusunda samimi iseniz bu tür onursuz propaganda yapan kişilere engel olun. Hiçbir şey yapamıyorsanız kaynaklarını kesin yeter.
 
Sayın yönetici, reklam yapmak zorunda olduğunuzu rakiplerinizin sizleri buna zorladığını biliyoruz. Öyleyse dezenformasyon ile saldırıları bertaraf etmeye çalışmak yerine birlikte masaya oturup ortak akılla üreteceğimiz projelerle mesleği ileri götürmeye çalışalım. Bundan hem siz faydalanın hem de mesleğimizin daha fazla zarar görmesini hep birlikte engellemeye çalışalım.

Turgut Çakar
İstanbul Gözlükçüler ve Optisyenler Derneği
Başkan Yardımcısı

Opmar Reklam filmini izlemek için tıklayınız.