16:55 - Bu çerçeveyle çok şey görmeyin!
09:08 - Optisyenlik bölümüne ilgi sürüyor ama iş bulmak kolay değil!...
11:56 - 7.500 Çocuk üzerinde yapılan çalışma!
11:09 - Optik sektörü denetimlerden payını alıyor
09:25 - Robotun Gözlüklüsü
17:50 - Fielmann, 2030’a Kadar 4 Milyar Euro Ciro Hedefliyor
15:35 - Elektronik Evrak Dönemi Başladı! (Tarama yok)
11:18 - Mezunlar Çok, Kadrolar Yok!
14:57 - Birlik ve Dayanışma İçin Halı Saha Turnuvası
11:32 - META, EssilorLuxottica’ ya 3.5 milyar dolarlık yatırım yaptı...
Görüyorum, her gün geçiyorsunuz. Geçiyorsunuz da bu aceleniz ne ? Biraz yavaşlayın, bir soluklanın. Biz de bir nefes alalım. Sizi izlerken başımız döndü. Daha dün pazar değil miydi? Al bu gün haftası oldu. Pazartesi, salı, çarşamba, sonrasını sayamıyorum bile. Sonra yine pazar. Öyle bir koşturuyorsunuz ki, tutabilene aşk olsun. N’ oldu bütün bir […]
26 Aralık 2014 - 0:59 'de eklendi.
Görüyorum, her gün geçiyorsunuz.
Geçiyorsunuz da bu aceleniz ne ?
Biraz yavaşlayın, bir soluklanın.
Biz de bir nefes alalım.
Sizi izlerken başımız döndü.
Daha dün pazar değil miydi? Al bu gün haftası oldu.
Pazartesi, salı, çarşamba, sonrasını sayamıyorum bile. Sonra yine pazar. Öyle bir koşturuyorsunuz ki, tutabilene aşk olsun.
N’ oldu bütün bir haftadan akılda kalan? Yolsuzluk soruşturmaları, Çarşı’ nın mahkemesi, Veli Kavlak’ ın centilmenliği, Arada, annem’in tomografisi, derken hafta bitti.
Gazeteden başımı kaldırdığımda kapının önünden geçen bir tanıdığı işaret ediyorum. ”Bu adam gözlük borcunu getirdi mi? ”
”Günaydın” diyorlar. 3 ay olmuş borcunu ödeyeli..
İşte böyle hızlı geçiyorsunuz. SGK’den haklarını sormaya gelenler var. ”Siz daha yeni aldınız sayılır” dediğimde de gülüyorlar. ”Yeni dediğin çerçeveler 3,5 yıl oldu, hala zamanımız gelmedi mi? ”
Gerçi oldum olası hep bir aceleniz vardı, hep bir yerlere yetişmek için koşup dururdunuz ya, bu son yıllarda depara kalktınız. Evet! daha dün, boşandım, önceki gün evlendim, geçen hafta askerden geldim. Ondan önce sokakta çivi oynuyordum. Kucaktaydım, Daha evvelini hatırlamıyorum. Bu kısa özeti bile aratır oldunuz. Hele 40′ tan sonra….
Daha anlatacaklarımı bitirmeden, aaa,geçti bir gün. –Dur yolum düşerse bir Serdar’a uğrayayım –diyeli 10 gün olmuş.
Hayır !… Sorun bende mi? sizin hızınızda mı ? Bilemiyorum. İnsan size güvenip plan, milan da yapamaz yani. Bence siz, zaman olarak bir doktora falan görünün. Hem biliyor musunuz?
Acelecilik ve telaş, bir modern çağ hastalığıdır.
Bir düşünsenize, siz 100 yıl önce bu kadar telaşlı mıydınız ? 200 yıl önce sizinle beraber insanlar da can sıkıntısından ölüyorlardı herhalde. Yavaş,durgun, sindire sindire akıp gidiyordunuz. Çevrenizde ne olup bittiğinden haberiniz vardı.
Şimdi öyle mi ya ?
Bu acelecilik sizi sinirlide yaptı. Bize karşı da gün geçtikçe hoyrat davranıyorsunuz. Hani soyut bir kavram olmasanız, nerdeyse cinsel problemleriniz var diye düşüneceğim.
Bak, yanlış anlama, zaman kardeş, niyetim sizi üzmek değil. Ama emin ol, size yetişemiyorum. Tamam, benim de suçum var. Kendimi geliştirmedim, zevk alabileceğim hobiler edinmedim, günü verimli kullanamadım ama… Siz de dur- durak bilmiyorsunuz canım !..
Bak benim gibi düşünenler de çok sayıda varmış ki, yavaş şehir diye bir şeyler ortaya çıkarmışlar. Valla, bana da mantıklı geliyor. Sakın tehdit gibi algılama ama, beni daha fazla sıkıştırmana izin vermek istemiyorum. Sen farkında değilsin ama, her aceleciliğinde bende de bir takım değişiklikler oluyor.
Saçlarım gitti, ağırlığım arttı, artık eskisi kadar da gülemiyorum. Yüz hatlarım sertleşti, daha bir ciddi görünüme sahibim. Sesim acayip derece de kalın. Şarkı söylerken bile kendim duymak istemiyorum. Bunlar hep senin marifetin. Senin sayende bu değişimlerim. Bu hızla gidersen sonumdan gerçekten korkuyorum.
Sakın ukalalık olarak alma.
50 küsür Yıllık hukukumuza güvenerek senli-benli konuşmaya başladım.
Gel, senle bir anlaşma yapalım. Sen biraz yavaşla. Çok değil ama. Sen bilirsin bunun ölçüsünü.
Can sıkıntısından öldürmeyecek kadar yavaş, Hayattan keyif alacağım kadar hızlı.
Ben de karşılığında, varlığını onore edeyim. Kimseye karşı ZAMANIM YOK demeyeyim.
Bu söylediğim senin için çok ta önemli değil biliyorum. Seni tehdit edecek gücüm yok. Aslında bir çok konuda ilaç gibi ve adaletli olduğunun da farkındayım, hızından şikayete de hakkım yok.
Ama, ne yapayım ?
Başkaları gibi, SENİ KULLANAMIYORUM.
Ayrıca sen de hiç fırsat vermeyip, geçip gidiyorsun. Bir tarafta doğum günüm, öte yanda yılbaşı.
Sen son hızla geçmekte kararlısın ya, geç bakalım. Geç anasını satıyım! Geç! Nasıl geçersen geç.!
BARİ GÜZEL GEÇ !!.
Herkese Mutlu Yıllar.
Metin Turanlı
Mekânın cennet olsun sebebi hayatım Gözlükçübaşı Sedat Hoca – Baba Sedat....
Kadir Gecesi, İslam inancına göre Kur'an'ın, Allah tarafından Cebrail aracılığıyla Peygamberimiz Hz.Muhammed'e (S.A.V) vahyedilmeye baş...
Buralara gelip bizi ziyaret eden torunlarımıza teşekkür ederiz. Ama şunu unutmasınlar bu savaşı etiyle-kanıyla normal sıradan insanlar ...
Optisyeninsesi portalında 20.03.2015 tarihinde yayınlanan “Çanakkale zaferi mi?” başlıklı yazımı küçük eklemelerle tekrar hatırlatmak i...
Bir gözlük çerçevesine 118.80 TL, camına da (numarasına göre...
Optisyenlik, sağlık sektöründe cazip bir meslek olarak öne ç...
Fransa’da binlerce çocuk üzerinde yürütülen kapsamlı bir ara...
Bakanlık kaynakları, kayıt dışı ekonomiye karşı sıkı denetim...
Mesleğimizde her müşteri bir hikâye getirir. O gün kapıdan g...
Fielmann, orta vadede hedeflerini de yükseltti. Şirket, yıll...
SGK, MEDULA Optik’te evrakların yalnızca elektronik ortamda ...
Türkiye’de her yıl binlerce optisyen mezun olurken, kamu kur...
Gaziantep Optikçiler Derneği, sektördeki dayanışmayı pekişti...
Meta kesenin ağzını bir açtı, kapatmak nedir bilmiyor. Mühen...
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.