Türkiye’de şu anda öğrenci alan toplam 12 optisyenlik programı bulunurken, bu sayı bugünler de 17' e çıkarılmıştır.
Son yıllarda açılan optisyenlik programları altyapı ve eğitim kadrolarındaki eksikliklerin hala tamamlanamamış olması bilinen bir gerçekken, yeni MYO açılması son derece üzücü ve kaygı verici bir durumdur
Değerli Meslektaşlarım
Türkiye’de gözlükçülük alanında mesleki verimliliği azaltan, Gözlükçüleri ve Optisyenleri basitçe birer bürokrasi memuru ve tahsildara dönüştüren sorunlar bir yana, mesleğe ilişkin bir takım yapısal sorunlar da bulunmaktadır.
Bu yapısal sorunların en önemlisi, gözlükçü sayısının ülke ihtiyaçlarının üzerinde olması ve bulunan bölgeler arasındaki niceliksel ve niteliksel dengesizliktir.
Bu nedenle gözlükçülerin ülke gerçeklerine uygun bir biçimde nüfusa göre sınırlandırılmasını talep etmektedir. Böylesi bir düzenleme hayata geçirilmediği gibi son 5 yılda optisyenlik programı sayıları sürekli arttırılmıştır.
Gözlükçülerin ve Optisyenlerin kamu ve sanayide istihdam edilmediği herkesin bildiği bir gerçektir. Bu nedenle optisyenlik programlarından mezun olan meslektaşlarımızın hemen tamamının serbest gözlükçülüğe yönelmesi sonucu bu alan gün geçtikçe daralmaktadır.
Bizler buna ilişkin önlem alınmasını, optisyenlik programlarının kontenjanlarının sınırlandırılmasını ve daha da önemlisi gerek teknik altyapı gerekse insan gücü açısından ciddi sorunlar yaşayan kimi üniversitelerimizi tam donanımlı hale getirilmesi için gerekli çalışmaların yapılmasını beklerken; bugün iki üniversitede daha optisyenlik programı açılacağını öğrenmiş bulunuyoruz.
Yıllardır dile getirdiğimiz gibi, yeni optisyenlik programları açılmamalı, varolanların kontenjanları azaltılmalı, yeterli öğretim üyesi bulunmayanlar birleştirilmeli, araştırma- geliştirme çalışmalarına yoğunlaşmalıdır. Optisyenlik programından mezun olanların mesleklerini kamu, hastane, akademi ve sanayi alanlarında da icra etmelerini destekleyecek şekilde eğitim almaları sağlanmalıdır.
Gözlükçülük mesleği mensuplarının, iyice daralmış olan serbest gözlükçüler alanından, mesleğini icra edilebileceği diğer alanlara da yöneltilmesi ve bu alanların da optisyenler açısından cazip hale getirilmesi; kamuda optisyenlere yönelik istihdam yaratılması hedeflenmelidir.
Değerli Meslektaşlarım
Bu adım, mesleğimiz ve sağlık alanındaki sorunları çözmek bir yana, mevcut haliyle orta ve uzun vadede çok daha ciddi sorunların oluşması anlamına gelmektedir. Tüm bu gerekçelerle bizler, yeni optisyenlik programları açılmasına şiddetle karşı çıktığımızı, birinci basamak sağlık hizmeti sunan gözlükçüleri mesleğe hazırlayan optisyenlik eğitiminin her açıdan kaliteli olması gerektiğini ve bunun toplum sağlığı açısından önemini bir kere daha vurguluyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
T.O.O.M.D Yönetim Kurulu
Bir yıl önce de bu konu ile ilgili yayınladığımız bir başka haberi aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.
Olacağı şu; serbest gözlükçülük sektörü bitecek. Sadece zincir mağazalar kalacak. Şu 2000 lira alıp beğenmeyen optisyen gençler, 1000-1200 arası maaşa tamah edecekler, beğenmezlerse maaşı, kapı önünde bulacaklar kendilerini. Gözlük piyasasında fiyatlar iyice rekabete dayanacak. Çinden oradan buradan getirenler kazanacak diğerleri az karlarla işini sürdürecek. Doktor ayarlamış olanlar, yönlendirme yapanlar, kazanacak. Dürüst çalışan, zaten dürüst çalışan mı var doğru dürüst herkes çakma mal satıyor, kaybedecek gibi gözüküyor. 3-5 zincir mağazanın sayısı 500′ ü bulacak.
Tabi bunlar olasılıklar. Bu gözlükçülük mesleğinin başındaki kişiler boş işleri bırakıp tüm güçleri ile bu işleri yoluna koyacak yasaları hazırlayıp belli komisyonlara sunamazlarsa, bu olasılıklar 2-3 sene içerisinde vuku bulacaktır.