Düşüncelerini belli etmemeye çalışmak suretiyle içerilerindeki irini nasıl, ne zaman, nerede nasıl aktaracaklarını aslında çok iyi bilirler.
Düşündükleri ve yaptıkları farklı olan bencil ve sadece kendi duygularını kendi istekleri doğrultusunda etik olmayan şekilde yansıtan ve ahlakın onlar için boş bir laftan öte bir şey olmadığı, yalan ve iftira nitelikli konuşmaya meyilli oldukları da kendilerince bilinmediğini düşünseler de etraflıca bakıldığında çok bilinen bir gerçektir.
Bu et kafalı güruhun hep bir oyunun içinde oldukları ve oynadıkları oyuna seni de dahil etme çabaları fiziksel ve psikolojik saldırılarla sonuç almaya çalışmaları, dedikoduyu sevmeleri, kendi çaplarında “güvenmek kontrol etmeye mâni değildir” şeklinde kendilerince haz duygularını ve egolarını pekiştirme çabaları, sanki sütten çıkmış ak kaşıklarmış gibi her zaman kendilerinin haklı olduklarını inanmaları, kul hakkını tartışmasız Allah’tan korkmadan kuldan utanmadan fütursuzca yemeleri, buna rağmen kendilerini iyi insan olarak düşünmeleri ise rezilliğin belki de vücut bulmuş en son halidir.
Bilindiği üzere onlar en iyisidir, herkesin hatası vardır ama onların yoktur! Herkes onları sevmek zorundadır, dedikodu vazgeçilmezlerindendir. Kişisel çıkarlarını her bir değerin üstünde tutan ve çocukluktan itibaren yaşadıkları aşağılık kompleksinin altında ezilen bu sebeple de egosu ve kibri tavana vuran bu zavallıların aslında çevrelerinde gerçek dost ve arkadaşları da yoktur.
Bu tür tiplerin egolarını dindirme merkezleri koltuklardır. Koltuğu çok severler, kendilerince statü sağlamak bakımından koltuğa bu şekilde zamkla yapışanları günümüzde her alanda görmekteyiz. Zamkla koltuklara yapışan bu zavallıların bir de çakar çakmaz çakan çakarları vardır.
Çakarlı sisteme uygun emniyet şeridi dahil her türlü kural ihlalini yapan ve yapmakla kalmayıp hak hukuk ve adaletten yana olanları da emniyet şeridinden gitmeye zorlayan çakar çakmak çakan çakarlar ve avenesinin bildiği tek şey aslında balığın baştan koktuğunu bilmemeleridir.
Oysa doğruluk ve dürüstlükten yana olanların, çakar çakmaz çakmayan çakmazların ise doğruluk ve kuldan utanan Allah’tan korkan yapıları sebebiyle görünmez orduları vardır.
Atilla Karip
Ankara
