
Oda’nın ilk başkanı Cenk Gültekin, dernek yönetiminin borçlarını gerekçe göstererek binayı sendikaya sattığını ancak bu satışın odadan gizlendiğini iddia etti. Gültekin, “Odamız, çoktan satılmış bir yer için pazarlığa oturtuldu. Bu, açıkça meslektaşları yanıltmaktır” sözleriyle sürece tepki göstermişti.
Ankara Oda yönetimi ise OptisyeninSesi’ne ulaşan belgelerle bu iddiaya karşı çıktı. Belgelerde, satışın oda yönetiminden gizlenmediği, aksine resmi yazılarla teklif edildiği görülüyor.
15 Haziran 2020 tarihli yazıda dernek, mülkün borçlara karşılık satışı gündeme alındığını bildirerek odadan görüş talep etti. 18 Haziran 2020 tarihli ikinci yazıda ise bilirkişi raporuyla belirlenen 750 bin TL rayiç değer hatırlatıldı ve satış kararının odanın bilgisine sunulduğu kaydedildi.
26 Haziran 2020 tarihli üçüncü belgede ise oda tarafından yapılan resmi başvuruya yanıt verilerek mülk üzerinde herhangi bir satış işlemi bulunmadığı, tapunun odaya devredilebileceği belirtildi. Ayrıca 900 bin TL’nin üzerinde teklif sunulmasına rağmen önceliğin meslek örgütüne verilmek istendiği vurgulandı.
Bu belgeler, satışın oda yönetiminden gizlendiği iddiasını tartışmalı hale getiriyor. Gültekin tarafı gerçeklerin sendikadan öğrenildiğini ileri sürerken, Mevcut Oda yönetimi odaya yazılı olarak resmi teklif yapıldığını ve öncelik tanındığını savunuyor.
Tartışma sürerken, meslek kamuoyunda yanıt bekleyen bazı sorular öne çıkıyor: Derneğin borçları hangi dönemde ve kimler tarafından yapıldı? Satıştan kalan paranın akıbeti nedir? Oda yönetimi, teklif edilen koşullara neden olumlu yanıt vermedi?
Yaşanan süreç, meslek tarihine hem bir iddia hem de belgelerle desteklenen bir cevap olarak geçti. Farklı açıklamalar ışığında tartışmanın nasıl sonuçlanacağı merakla bekleniyor.
Editörün Notu: Bu haber, her iki tarafın belgeleri ve açıklamaları temel alınarak hazırlanmıştır. OptisyeninSesi olarak meslek camiasındaki tartışmalarda tarafsız duruşumuzu koruyor, farklı görüş ve belgelere her zaman yer vermeyi sürdüreceğiz.