Dükkanımın ve evimin olduğu mahallede senelerdir hizmet veren oto elektrikçisi Rasim Ustadan bahsedeceğim sizlere. İşine sonsuz saygı duyan, ekmeğini taştan çıkartan Rasim Ustadan. Anadolu’nun bağrından kopup taşı toprağı altın olan İstanbul’a gelmiş bir usta. Senelerdir aynı adreste mesleğini icra etmekte. İşine tek başına başlamış daha sonraki senelerde oğlunu ve yetiştirdiği birkaç çırağı da […]
01 Aralık 2014 - 16:26 'de eklendi.
Dükkanımın ve evimin olduğu mahallede senelerdir hizmet veren oto elektrikçisi Rasim Ustadan bahsedeceğim sizlere.
İşine sonsuz saygı duyan, ekmeğini taştan çıkartan Rasim Ustadan.
Anadolu’nun bağrından kopup taşı toprağı altın olan İstanbul’a gelmiş bir usta.
Senelerdir aynı adreste mesleğini icra etmekte. İşine tek başına başlamış daha sonraki senelerde oğlunu ve yetiştirdiği birkaç çırağı da kadrosuna katmış. Önceleri sadece oto elektrikçiliği yapıyor, yolda kalanların yardımına koşuyordu. Daha sonraları zamana ayak uydurarak, çeşitli oto aksesuarları, oto alarmları, akü satışı ve bakım, oto lastiği satışı ve tamiri, oto teypleri montajı, satışı derken park sensörleri, cam filmi ve araç televizyonları ve en son olarak ta, araçları dışına kaplama yaparak işini taşıyabileceği son noktaya taşıdı.
Anlayacağınız taş devrinden, uzay çağına. Bu anlattığım aşamaların tamamının şahidi olarak kendisini taktir ediyor ve önünde saygı ile eğiliyorum.
Şimdi gelelim asıl konumuza;
Geçen gece bir şekilde aracımın plakasını tutan plakalığın kırıldığını fark ettim. Sabahleyin ilk iş olarak evime beş yüz metre ileride dükkanı bulunan Rasim Ustanın kapısını çaldım. Caddeden üç, dört basamakla çıkılan, bir tarafı vitrin olarak kullanılan camdan cepheli, diğer tarafı sonuna kadar duvar olan dar uzun bir dükkan. En sonda sol köşede Rasim Ustanın kendine göre yaptığı ve bir şekilde kışın ısınmak için kullandıkları derme çatma ofisi var. Orada da güne uyulmuş eski, yıpranmış bir bilgisayar ekranı masanın üzerinde yerini almış ve Rasim Ustanın ustalara laik kral koltuğu gibi rahat, yumuşak ve koyun postu ile taçlandırılmış köşesi.
Dükkanı incelediğinizde eskici dükkanı gibi her yerde bir şeyler asılı olduğunu görüyorsunuz. Hani derler ya kedi yavrusunu kaybetse bulamaz. Ama ne ararsanız var. Onlar alışmışlar sen ben olsak hiçbir şeyin yerini bulamayız.
Dükkana giriyorum, boş gibi görünüyor. Fakat sonradan taaaa arka taraflardan gelen Rasim Ustanın selamıma cevabıyla irkiliyorum. İri yarı cüssesiyle kaba, özensiz ve kalın keçeden yeleğiyle önüme çıkıyor, nasırlaşmış, yara bere içindeki mengene kadar kuvvetli elleriyle uzattığım elimi sıkıyor.
-Hoş geldin kardeş, nasılsın?
-Teşekkür ederim abi iyiyim, sen nasılsın.
-Bende iyiyim, sağ ol.
– yalnızsın?
-Ne yapayım kardeşim, erkenden kalkarsan olacağı budur, alışmışım senelerdir erken kalkmaya. Hanım evden kovdu, nereye gideyim, kahve falan bilmem ki. Geldim tekkeye, çayımı koydum, gençlerin gelmesini bekliyorum. Hayır olsun kardeşim bu saatte beni rüyanda mı gördün?
-Ya abi öyle oldu, sabah son rüyam sendin. Bende hazır rüyamda görmüşken, gelip aslını göreyim dedim. Abi gece arabamın plakalığı kırılmış, bunu yapsa yapsa Rasim Usta yapar dedim geldim.
-İyi etmişsin kardeşim, iyi etmişsin.
Rasim Usta yandaki karmaşık ürünlerin arasına daldı, birbirinden farklı dört plakalık la karşıma dikildi. Üzerinde koyacak iğne ucu kadar boşluk olmayan derme çatma, camı çatlak bankonun üzerine hepsini yan yana dizdi.
Altı üstü plakalık dersiniz, hepsinin bir birden farklı özellikleri vardı. Hiç usanmadan tek tek anlatmaya başladı.
-Bak kardeşim bu gördüğün en ucuzu buna promosyon plakalık derler, servisler bunu tüm servise gelen araçlara sıradan takarlar. Hem reklamlarını yaparlar, hemde amme hizmeti.
Diğer ürün daha kaliteli ve kalın bir plastikten yapılmıştır, biraz daha etli, kalın ve sağlamdır.
Üçüncüsü ise renkli, çeşit çeşit rengi var arabanın rengine göre seç beğen al, kırılmazlık özelliği bile var, garantili.
Son olarak ta bu, janjanlı, parlak, metal görünümlü, en kaliteli, en sağlam, kırılmaz, nikelaj kaplamalı.
Senin arabanın önünde avuç büyüklüğünde metal arma var ya onunla uyumlu. Karşıdan bakıldığında albenisi var, daha zengin, daha şık duruyor. (kendine ait aracı göstererek)Benim kendi aracımda da bunu aynısı var sana da bunu tavsiye ederim.
Sessizlik oldu.
-Hangisini takayım abime.
Benim o kısa sessizlikte uzun uzun düşünmeye zamanım olmuştu. Hiç birinin fiyatını söylememişti, dikkatle dinlememi sağlamak için gözlerimin içine baka baka anlattı hiç üşenmedi, tek tek anlattı.
Sanki bir sanat eserini anlatan müzayede uzmanı gibiydi. Konuya tam konsantireydi. Ya satıcam, ya satıcamın ta kendisiydi.
Rasim Usta tarafından üç kuruşa satılan bu ürünün sunumu harikaydı.
Sanki ürün tanıtımıyla ilgili eğitim almış gibiydi, çok şaşırtıcıydı. İşine, malına olan saygısı benim Rasim Ustanın önünde düğmelerimi bir kez daha iliklememe ve eğilmeme sebep oldu. Onlarca cam çeşidinin içinden cam seçmeye çalışan müşteri konumundaydım. Et’li, Plas, blueray, Arya, trans falan filan.
Anlayacağınız Rasim Ustadan alınacak çok dersler vardı.
Tüm meslektaşlarıma hayırlı işler, bol bereketli günler dilerim.
Levent Akagündüz
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...