Toplum olarak okuma alışkanlığımız yok. Okumuyoruz.
Mesleki eğitmenin de belirttiği gibi uzun metinleri hiç okumuyoruz!.
Yüzeysel okuyanların da, okuduğunu anlamadığını biliyoruz.
Bunu bize PISA raporları da söylüyor.
Okuma alışkanlığı; ailede edinilen ve ömür boyu süren bir beceri. Kelime dağarcığına, dilin kıvraklığına ve düşünceye yadsınmaz katkısı olan bu kültürel alışkanlıktan yoksun olanların, günümüzün “120 karakterlik” edebi sığlığa mahkûmiyeti, her ne kadar bilişim çağı gerçeği gibi sunulsa da, aslında avamın itibarlaştırılmasıdır.
Geçmişi ardışık aktarırken “detaylar”, kaçınılmaz olarak yazıların uzamasına neden oluyor. Bilindiği üzere; söz uçar, yazı kalır, gün gelir, okunur anlaşılır!
Mesleki zihniyet dönüşümü ve gelişimi; okuma kültürüne sahip, “okumuş” genç neslin, mesleği yönetmeye talip olmasıyla ivmelenecek.
Mesleki geçmiş ve gerçekler “Tüm Fenni Gözlükçüler Derneği” ve T.B.M.M. arşivinde mevcut. Merak edenler, Dernek arşivindeki Meslek Kanunu - Oda ve Birlik Kanunu tasarıları “Klasörünü” incelesin.
Üstat Orhan Veli’yi anarak bağlayalım; Tasarılarda Tüm Fenni Gözlükçüler Derneğinin ve diğerlerinin mührünü bir arada görürsün, sakın şaşırma!!
Kimler aldatılmadı ki!....
Hakan ERTUNK
