Türkiye’de her yıl yüzlerce optisyenlik öğrencisi, mezuniyet için zorunlu olan stajlarını tamamlamak üzere optik mağazalara başvuruyor. Ancak öğrenciler, stajın bir öğrenme fırsatı olmaktan çok angarya işleriyle dolu bir süreç haline geldiğinden şikâyet ediyor.
“Meslek değil, temizlik öğretiyorlar”
İki yıllık ön lisans eğitiminin sonunda en az 30 iş günü süren staj, öğrencilerin iş hayatına ilk adımı olarak görülüyor. Ancak birçok öğrenci, iş yerinde vitrin silmek, cam parlatmak, çay-kahve servisi yapmak gibi görevlerle uğraşmak zorunda kaldıklarını anlatıyor.
“Biz burada reçete okumayı, cam montajı yapmayı, müşteriyle ilgilenmeyi öğrenmek istiyoruz. Ama bize sürekli temizlik yaptırıyorlar. Kendimizi mağazanın temizlikçisi gibi hissediyoruz.”
— Büşra K., Ankara
Staj yeri bulmakta da güçlük çekiyorlar
Birçok öğrenci, uygun bir staj yeri bulmanın da başlı başına bir mücadele olduğunu söylüyor. Özellikle küçük şehirlerde yeterli sayıda optik mağaza bulunmadığından, öğrenciler uzun süre yer aramak zorunda kalıyor.
“Küçük şehirlerde zaten bir iki mağaza var, onlar da ya stajyer istemiyor ya da yerleri dolu oluyor.”
— Ahmet Y., İzmir
Uzun saatler ve eksik belgeler
Stajyerler ayrıca, bazı iş yerlerinde yasal çalışma saatlerinden fazla çalıştırıldıklarını ve resmi belgelerinin eksik bırakıldığını belirtiyor.
“Sabah dokuzdan akşam sekize kadar dükkândayız. Ne doğru dürüst öğle aramız var ne de öğrenecek fırsatımız.”
— Elif D., İstanbul
Eğitimciler: Denetim ve bilinç şart
Eğitimciler ise staj sürecinin düzgün işlemesi için daha fazla denetim gerektiği konusunda hemfikir.
“Staj, öğrencinin meslek hayatına hazırlanacağı yer. Onların hevesinin kırılacağı, zamanlarının boşa geçeceği bir ortam değil. İş yerlerinin de bunun bilincinde olması gerekiyor.”
— Öğretim Görevlisi
Gençler hâlâ umutlu
Tüm sıkıntılara rağmen stajyerler, mesleği öğrenme umutlarını koruyor.
“İşimizi severek seçtik. Sadece biraz daha değer görmek istiyoruz. Öğrenmek için buradayız.”
— Büşra K.
Optisyenlik öğrencilerinin staj süreci, sektörün geleceği açısından önemli bir sınav niteliğinde. Gençlere gerçek bir öğrenme ortamı sunmak, sadece onların değil, mesleğin de gelişimi için hayati önem taşıyor.
