a balloon
Optisyenin Sesi
Optisyenin Sesi
Optisyenin Sesi Reklam
Optisyenin Sesi Reklam
Reklamı kapat
Optisyenin Sesi Reklam
Optisyenin Sesi Reklam
Reklamı kapat

“ Öğrenmeyi Öğrenmek”

Sizler halen alaylı, mektepli ve firma sahibi olarak kavga ederken onlar Sağlık Bakanlığı’ ndan gözlüğün tedavi edici bir araç olmadığını belirten bir yazıyı Reklam Kuruluna gönderdiler. “Bilgiden uzak hevesin, bilgelikten uzak bilginin, yararlı girişimlerden uzak bilgeliğin tuzağına düşmemek için” “ Öğrenmeyi Öğrenmek” Uzun zamandır kendimi gündemin dışında tutmaya, göreve yeni gelen arkadaşlarım ile birlikte mesleğimizi […]

30 Eylül 2013 - 15:51 'de eklendi ve 1242 kez görüntülendi. A+A-

“ Öğrenmeyi Öğrenmek”

turgutcakar1Sizler halen alaylı, mektepli ve firma sahibi olarak kavga ederken onlar Sağlık Bakanlığı’ ndan gözlüğün tedavi edici bir araç olmadığını belirten bir yazıyı Reklam Kuruluna gönderdiler.

“Bilgiden uzak hevesin, bilgelikten uzak bilginin, yararlı girişimlerden uzak bilgeliğin tuzağına düşmemek için”

“ Öğrenmeyi Öğrenmek”

Uzun zamandır kendimi gündemin dışında tutmaya, göreve yeni gelen arkadaşlarım ile birlikte mesleğimizi yeni ufuklara taşımaya çalıştım.

Kısır döngüler, dedikodular, koltuk kavgaları, intikam ateşi ile yapılan saldırılar, satın alınmışlar ve meslek hainleri tarafından yapılan tüm saldırılara rağmen sessizliğimi korumaya çalıştım ve başarıya odaklandım.

Yönetilen değil yönetim kurulu anlayışı ile liderlik yapan ve her olaya yetişmeye çalışan üyeleri ile konfederasyona sinerji katan bu yeni yönetimin emrinde bir er gibi çalışmaktan onur duydum.

Böyle de yapmaya devam edecektim. Fakat bizler mesleki olumsuzluklar ile mücadele ederken meslektaşlarımızın bir birilerine karşı bazen hakarete varan eleştirileri ve sosyal medyada ki yazışmaları beni bu satırları yazmaya zorunlu kıldı.

Değerli optisyen, gözlükçü ve tedarikçi arkadaşlarım. Bizlerin denizci askerler gibi kenetlenmesi gerekiyor. Bizler açık arazide birbirinden bağımsız birlikler değiliz hepimiz aynı savaş gemisinin mürettebatıyız. Bu gemi battığında hiç birimiz için kurtuluş yok.

Sıkıntılarımıza sırasıyla değinmek gerekirse.

Kapitalizm denilen sömürü yöntemi, Marx’ın zamanındaki gibi değil. Gelişti, savaş stratejileri ve propaganda yöntemleri klasiğin dışında yenidünya yapılanmasına uygun hale geldi. Eskiden üretim araçlarını elinde tutan ve militarist gücü ile saldırganlaşan patronların kimler olduklarını bilinirdi. Şimdilerde beyaz yakalı gönüllü köleler ve pembe tablolar ile sundukları kirli emelleri var. Ne acıdır ki meslektaşlarım birbirlerine girerken onlar sadece daha çok kazanmak için tüm kapıları zorluyor.

İlk olarak mesleğimize saldırmaya başladılar.

Meslek icracılarının yarısının sahte ve ölülerin diplomaları ile çalıştığı.
Eğitimsiz ve bilgisiz olduklarını.
Devleti dolandırmayı düzgün iş yapmaya tercih etiklerini.
Haksız kazanç elde etiklerini.
Bu durumlarının başta trafik kazaları olmak üzere toplum sağlığına zarar verdiğini.
Bu ve benzeri birçok dezenformasyonu yayarak mesleğimizi kişiliksizleştirmek istediler.

Meslektaşlarımızın çalışma hayatındaki huzurunu bozmak için atağa kalktılar.Başta SGK sözleşmeleri olmak üzere, Maliye ve Sağlık Bakanlığındaki çalışmalarla bizleri etkinsizleştirmeye çalıştılar.Bunu yaparken o kadar ileri gittiler ki kamu görevlileri bu yanlış bilgilerden dolayı yüzlerce gözlükçünün önünde, biz bu maddeleri sizin ahlakınızı düzeltmek için zorlaştırdık veya hava alanından toplantı salonuna gelinceye kadar elinizdeki ürünlerin % 50’ sinin kaçak olduğunu öğrendik diyebildiler.

Tüm bu çabalar, ruhsat sahibi ya da mesul müdürle çalışan olsun hiç fark etmez, sadece geleneksel mağazaları yok etmek içindi.

Kendileri kanun tanımaz bir şekilde her türlü kitle iletişim aracını ( basın yayın, TV ve dolmuşlar dahil olmak üzere toplu taşıma araçları) kullanarak kanun, yönetmelik ve mevzuata aykırı reklamlar yaparak pazarlarını büyütme çabası içindeyken aynı yöntemlerle kendi taraftarları olan dernek yöneticileri kanalı ile birlikte kurumlar ve kamu oyu önünde ile bizlere sürekli saldırdılar.

Dernekleriniz bunlar ile mücadele ederken sizler hala kendiniz ile kavga ediyorsunuz.

Kendinize hiç sordunuz mu: “Ben, mesleğim ve derneğim için ne yapabilirdim, ne yaptım?” diye. Değerli meslektaşlarım bu soruyu kendinize sorun lütfen.

Çünkü onlar karlarını katlamak adına dernekleri için çok şey yaptılar.
Tüm maddi ve manevi güçlerini derneklerine harcadılar.
Optisyene ihtiyaçları vardı, temsilcilerini bütün okullara gönderdiler yeni okulların açılması için onları desteklediler.
İnternetten lens satmaya ihtiyaçları vardı, randevular alıp kurumlara gönderdiler.
Reklama ihtiyaçları vardı, dernek kurdurdular bakanlığa gönderdiler.
Genel kurullarda tüm mesul müdürlerini seçimlere gönderdiler.
Ticaret Odası seçimlerinde genel kurulda hazır bulunup oy kullandılar.
Yeni şubeler açtılar, var olan dernekleri şube yapmaya çalıştılar ve başaramadıklarını zayıflatmak için ikinci dernekler kurdular.

Çünkü sizin aksinize onlar dernek olmadan bir hiç olduklarının bilincindeydiler.

Çok basit bir anlatım ile 2012 yılında taslak olarak gönderilen yönetmeliğe müdahale edebilmek için kurdukları derneğin yaşattığı sorunlar bir yılı aşkın süredir devam ediyor.

Her platformda eğitimden söz edip kendilerini eğitim dehası ilan edenler. Görevde oldukları süre içinde akademisyenleri bir araya toplayıp sorunlarının ne olduğunu hiç sormadı. Bugüne kadar çok sıfırlı bütçelerine rağmen eğitim kitapları yazılması için hiç çaba harcamadılar ( kurs için basılan kitaplar şimdiki konfederasyonun üyesi derneklerin desteği ile hazırlanmıştır).
Tüm bunlara rağmen değerli hocalarımızdan kirli emellerini gizleyerek yaptıkları çalışmalarla bizleri mücadele boyutunda karşı karşıya getirdiler ( seviye beş, seviye altı ve meslek içi eğitimlerde yaşananları hatırlayın). Olması gerekli eğitim çalışmalarıyla kendi eylemlerini gizledikleri için hocalarımızla karşı karşıya kaldık.

Ne zaman sıkışıp prestij kaybetseler öğrencilerimizi davet edip sektör dinamikleri ile öğrenciler buluştu diye durumu kurtarmaya çalıştılar.

Eğitim onlar için hiçbir zaman amaç olmadı sadece araçtı.

Sizler halen alaylı, mektepli ve firma sahibi olarak kavga ederken onlar Sağlık Bakanlığı’ndan gözlüğün tedavi edici bir araç olmadığını belirten bir yazıyı Reklam Kuruluna gönderdiler. Amaçları gözlüğü reçeteden çıkarıp ticari bir emtiaya dönüştürmek, reçete yazma yetkisinin sadece doktorlarda olduğunu söyleyen kanun maddesini kadük ederek optometrinin önünü açmak ve siz kavgacıları sağlıkçı olmaktan çıkarıp tüccar yapmak.

Siz hala kavgaya devam etmek istiyorsanız buyurun edin. Fakat inanın ki onlar boş durmuyor. Müessese sahipleri ile anlaşarak kendi söylemek istediklerini onlara söyletiyor. Onlar sadece ruhsat almak için açık öğretim talebinde bulunmakla kalmıyor, bu gruplara da bizleri kötüleyerek hizmet ediyorlar.

Kurumlara gidip mesul müdürlerin çalışmadığı, işlerinin başında durmadıklarını ve yetersiz olduklarını söylüyorlar. Tıpkı hepimizi yok etmek isteyen gruplarla aynı jargonda.Peki, siz mesul müdürler neden bir gün çıkıp ta biz işimizin başındayız ve yeterliyiz demiyorsunuz? Neden sadece emeğinizin karşılığını aldığınızı onların sermayelerine karşı sizin de mesleki yeterliliğiniz ile iş yaptığınızı söylemiyorsunuz?

Türkiye de 3000 mesul müdürle çalışan ve zor durumda olan firma olduğunu söyleyen arkadaşlar ya siz ya da biz hesap bilmiyoruz. Eğer ruhsat talebinde olan 3000 mağaza varsa bizim şirket sahibi olan mesul müdürü meslektaşlarımız, eşini Bağ-Kurlu yapmak için kendi mesul müdür olan meslektaşlarımız eczane optik sahibi ruhsatlı gözlükçülerimiz ve kendi gözlükçü olup da birkaç şubesi olan müessese sahibi meslektaşlarımız neredeler.

Artık birbiriniz ile kavgayı bırakın.
Derneklerinize sahip çıkın.
Dernek organlarında görev alın.
Dernek yöneticilerinden yukarıda sıraladığım sorunlar ile nasıl insanüstü bir güçle mücadele ettiklerini öğrenin.
Derneklerinizin daha güçlü olmalarını sağlayacak Bakan, vekil ve bürokratlarla irtibat kurulmasını sağlayın.
Derneklerinin alım gücünü kullanmaları için kurdukları kooperatiflere üye olun ve ürün satın alın. Böylece hem kazanın hem de derneklerinize destek olacak kaynaklar yaratmış olun.

Ya da kendi aranızda kavga etmeye devam edin; biz de elimizden geldiği kadar mücadele etmeye devam edelim.
Ben ve mücadelemdeki arkadaşlarım satın alınmadık alınmayacağız da, yılmadık yılmayacağız da ve en önemlisi sizler için çok kazanımlar elde ettik etmeye de devam edeceğiz. Eğer bir gün yenilirsek dükkanlarımızı onurumuzla kapatacağız.

Her şeye rağmen hoşça ve dostça kalın.

turgut2

 

 

 Turgut ÇAKAR.

Etiketler :
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER HABERLER
Almanya Türkiye’yi örnek aldı! Almanya Türkiye’yi örnek aldı!

Sağlık ticareti: AOK ile e-reçete pilot projesi- 73 milyon kişiye yasal sağlık sigortası sağlamaya devam edebilmek için 1 Temmuz 2027'y...

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Kutlu Olsun 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Kutlu Ols...

Tüm zorlukları aşmak, daha güzel günlere ulaşmak için birlik ve beraberlik içerisinde çalışan tüm işçi, memur, emekçi kardeşlerimizin e...

IBAN’a para gönderme cezası IBAN’a para gönderme cezası

Artan POS cihazı komisyonları nedeniyle müşterilerden ödemeyi IBAN yoluyla alan işletmelere ağır cezalar yolda. Peki IBAN'a para gönder...

Mart Ayı Katılım Payı Ödemesi Mart Ayı Katılım Payı Ödemesi

Mart ayına ait optik katılım payı fatura bedelleri çalıştığınız banka hesaplarınıza gönderilmesi planlanmaktadır....

HABER HAKKINDA GÖRÜŞLERİNİZİ BELİRTMEK İSTERMİSİNİZ?(3 Yorum)
Subscribe
Bildir
guest

3 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
hakan
hakan
2 Ekim 2013 09:37

Sayın isyankar bey;
Bir defa isyan etmek için çok geç kaldın,onu geç.Gerçekten özenilesi bir üslubunuz,cümle kurulumunuz,noktalamalarınız ve kelime hazineniz var.Tamamiyle size katılıyorum.Sizin gibi bir üstattan öğrenecek çok şey var diye düşünmekteyim.Bu eksikliğimi mazur görün en kısa zamanda gidereceğim.Söz veriyorum sizden izin ve yayınlanabilir onayı almadan bir daha yazmayacağım.

hakan
hakan
30 Eylül 2013 17:53

Meslek hainliği,genç meslektaşlar,yaşlı kurtlar,meslektaşa hainlik,tuzaklar,meslek adamlığı,yeni ufuklar,eski ufuklar,uzaktan kumandalılar, kopmuş hatta koparılmış halatlar,denizleri aşta gel kurbanın olam gibi söylemler. Optometrinin önünü açanlar,açma çabaları,açılmasına katkısı olanlar,olmayanlar,olupta olmuyomuş gibi yapanlar. Azcıkta ben kapayım diyenler,göz kırpanlar,istemem yan cebime koy diyenler.Marx’a tut,Lenine kaç diyen laf ustaları,daima grup mağazalara çalışan,bizlere çalışıyormuş gibi görünen yöneticiler.Halen dükkanlarında çalışma atölyesi,cihazları ve lavabosu olmayan grup mağazaları çökertmeyen hatipler.Bilmem admin yayınlarmı?yayınlamazmı? Bunlarla alakalı optik mesleğinde yabancı kelimeler sözlüğü,deyimler sözlüğü ve yaşlı kurtlar sözlüğü diye bir sözlük yapılırsa orada yayınlanacak ve açıklanacak inşallah.İşte ozaman renkler ayrışacak aklar-karalar ortaya çıkacak inşallah.
Son olarak dernekler kişisel eğitim için OXFORD açtılarda bizmi gitmedik?

İsyankar gözlükçü
İsyankar gözlükçü
1 Ekim 2013 18:49
Reply to  hakan

Sayın Hakan bey; derneğiniz oxfort açtıda biz mi gitmedik siteminizden başlayalım, siz bugüne kadar derneğin hangi toplantısında yer aldınız, yandaş şakşakcıların yanında çanak tutmaktan başka sonrada buraya çıkacaksınız yetmeyen kelime haznenizle klavye şövalyeliği yapacaksınız, YEMEZLER. Siz önce kendi kapınızın önünü süpürmeyi , kantarın topuzunu kaçırmamayı öğrenin sonrada yukardaki yazıyı dikkatlice tekrar okuyunuz. Gerçi ne yazılan değil , ne anladığınız önemli . Görüldüğü üzere yukarıdaki yazıdan anladığınızı da yorum olarak yazmışsınız . Yani HİÇ !!!!

Hocaoğlu Optik
SON EKLENEN HABERLER
Almanya Türkiye’yi örnek aldı! Almanya Türkiye’yi ...

Sağlık ticareti: AOK ile e-reçete pilot projesi- 73 milyon k...

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Kutlu Olsun 1 Mayıs Emek ve Dayanışma...

Tüm zorlukları aşmak, daha güzel günlere ulaşmak için birlik...

IBAN’a para gönderme cezası IBAN’a para gönderm...

Artan POS cihazı komisyonları nedeniyle müşterilerden ödemey...

Mart Ayı Katılım Payı Ödemesi Mart Ayı Katılım Payı Öde...

Mart ayına ait optik katılım payı fatura bedelleri çalıştığı...

İthalat denetimlerinde yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri semineri İthalat denetimlerinde ya...

DIŞ TİCARETTE RİSK ESASLI KONTROL SİSTEMİ (TAREKS) ÜZERİNDEN...

Maliye esnafa koştu! Maliye esnafa koştu!

Hazine ve Maliye Bakanlığı KDV istismarını önlemek için hazı...

Güneş Gözlüğü Bir Aksesuar Değildir! Güneş Gözlüğü Bir Aksesua...

Başkan Küçüker, “Güneş gözlüğü bir aksesuar değil, göz sağlı...

Türkiye Göz Sağlığı Araştırması Türkiye Göz Sağlığı Araşt...

Türkiye’de Optik Sektörü AB ülkelerine göre çok daha farklı ...

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 23 Nisan Ulusal Egemenlik...

“Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin ...

Tek gözü görmeyenler ehliyet alabiliyor Tek gözü görmeyenler ehli...

Renk körleri herhangi bir şart aranmadan, tek gözüyle görenl...

Magazin HABERLERİ
Web TV