Meslektaş ta, misafir de bizim için önemlidir. Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan bir coğrafyanın en ucunda bir yerdesiniz, ne piyasadan haberiniz olur, ne sektörel gelişmelerden…
23 Eylül 2023 - 11:58 'de eklendi.
Uzaktan adını duymuşluğum var. O ilçede, o semtte öyle bir gözlükçü dükkanının varlığından haberdarım. Belki feysten de arkadaşımdır ? Oranın bir çalışanıymış.
Daha bismillah dükkana yeni gelmişim. Sabah kahvemi bile içmemişim, pat! Gençten bir adam dükkana daldı. Elinde vidası çıkmış bir işporta gözlük.
–Abicim be. Bu benim manitanın gözlüğü. Vidası çıkmış, bir zahmet takar mısın?
Baktım imitasyon bir gözlük. Sabah sabah uğraşmayayım, elimde kalır, başıma iş açar diye düşünürken;
–Güzel abim, ben de gözlükçüyüm. İstersen vida kutusunu göster ben takayım. Sen zahmet etme.
Benim isteksizliğimi fark etti herhalde.
–Gerek yok, ben takarım. Dedim.
–Ama bilirsin bu imitasyon gözlüklerin vidaları bizde olmuyor pek.
Yaman bir oğlan çıktı karşımda ki. Lafını esirgemiyor.
–Haa? Senin ne işin olur işporta gözlüklerle demeye getiriyon di mi?
Ya abi, biz her çıktığımız kadına orijinal gözlük hediye etsek, yandık gitti. Sen de bilirsin. Gözlükçü olduğumuzu öğrenen önce anamızın adını soruyor. Kimse bu gözlüklerin maliyeti nedir? Demez. Herkes hediye peşinde. Biz de o yüzden işportanın biraz iyilerini eşe dosta veriririz. N’apalım yani?
Sabah, sabah sohbeti keyifli bu çapkın işbilir arkadaşa çay içer misin diye soruyorum. Tatil yerinde laflayacak biri bulmanın ve ileri de bir sohbet anında “haa orada filanca optik var. Sahibini tanırım ” alt yapısını sağlamak için.
–İçeriz abi. Nasılsa vaktimiz bol. Benim manitayı cildini güzelleştirmek için salon mu ne varmış ilerde oraya bıraktım. Öğlene anca çıkar.
–Hıım
Bir yudum, bir anlatım.
–Ya sen zaten İstanbul da kalan kadınsın. Tatile geleceğini biliyon. Orda yapsana cilt bakımını falan. Zaten 1 haftalık tatilimiz var. Hani bana kilitleyecek ya. O hesap.
Bir yudum daha.
— Allah’tan gözlüğün vidası düşmüş .”Sonercigim ,bunu taktırsana “dedi. Hemen atladım tabi. O gelse var ya burada denemediği gözlük kalmaz. Bir tane de alır çıkar. Sonra ” Soner, ödesin. “
İkidir ismini cümle içinde kullanmasının verdiği tiyo ile;
–Takma kafana Sonercigim. Keyfini çıkar diyorum.
Çayı ağzına götürürken etrafa alıcı gözüyle bakıyor.
–İşler nasıl? Kimlerle çalışıyorsun falan diye soracağını zannederken..
–Güzel yer diyor.
Ne kadınlar düşürürsün burada.
Şaşkınlığımı, aldığım keyfe veriyor. Kelleşmiş saçlarıma bakarak, eliyle bacağıma bir şaplak indirip gülüyor.
–Eski kurtsun sen belli, belli…
Titreşime aldığı telefonu kulağına dayayıp
–Okey, bitanem. Yes, Yes. .orrayt.
Sonrasında eliyle bana öpücük gönderip, telefon kulağında ” ben sonra uğrarım ” işareti yapıp ayrılıyor meslektaşım.
Meslektaş ta, misafir de bizim için önemlidir. Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan bir coğrafyanın en ucunda bir yerdesiniz, ne piyasadan haberiniz olur, ne sektörel gelişmelerden. Gündüzleri iş, güç, akşamları rakı, balık, bir şekilde vakit geçirirsiniz. Tv açmaz, gazete okumazsanız, Ebuzer gaffari gibi bir lokma, bir hırka yaşar gidersiniz. 3 ay dışında 2018 yılında 1970 lerde yaşarsanız misafir de, meslektaş ta sizin için önemli olur.
Çölde su bulmuş bedevi gibi bütün susuzluğunuzu onda gidermeye çalışırsınız. Misafir, ortamı canlandıran, yalnızlığı azaltandır. İnternetten uzak durmaya çalıştığım bu dönemde Vartan usta gibi bir meslektaşım dan sosyalleşmenin önemini öğrendim.
–Uzun yıllar İngiltere kraliyet ailesine el yapımı mücevher kakmalı gözlükler yaptım . Sonrasında Eminönü ki dükkanı kapatıp, Hisar önunde müstakil bir ev aldım. İlk yıllar evin bekçisi, sıvacısı, çöpçüsü olarak çalışıp durdum. Sonrasında bir gün çöp dökmeye çıktığımda adres sormak için yaklaşan bir araba sürücüsüne ne kadar çok konuştuysam artık, yüzünde “hay a.k. nerden sordum bu adama adres?”der gibi bir ifade görünce bir utandım ki,anlatamam. O an anladım ki, ben emekli olacak konumda değilim daha.
Sonra, Turgut hocam geldi, her yaşta her durumda bir ideal peşinde koşmak, kendinden sonrakilere sektörel anlamda bir katkı da bulunmak, Sunay Akın benzeri bir mesleki müze kurmak, yaşadığı, büyüdüğü Diyarbakır la ilgili bir yazı hazırlamak gibi bir iz bırakmanın çocuksu heyecanını öğrendim.
Ama Soner gibi merkezi bir yerde dükkan sahibi olmanın kadın düşürme de ki rolünü hala kavrayamadım.
Vay bana, vay ‘lar bana.
Metin Turanlı
Yazarın diğer yazılarını okumak için tıklayınız |
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...