Rekabet ve müşterisini darıltmama adına çok sayıdaki optisyenlik müesseselerinin Garanti’yi adeta bir Sigorta şeklinde uygulama yolunu seçtikleri ve bu uygulama sonucunda da tüketicinin bunu adeta kazanılmış bir hak görüp talep etmeleri şeklinde oluşmuştur. Sayın Dernek Başkanları, Yetkilileri ve sektörümüzün değerli mensupları, Son zamanlarda sektörümüz muhteviyatı ürünlerin satışı sonrasında uygulanmakta olan Garanti hususu ile alakalı […]
08 Temmuz 2011 - 15:05 'de eklendi.
Rekabet ve müşterisini darıltmama adına çok sayıdaki optisyenlik müesseselerinin Garanti’yi adeta bir Sigorta şeklinde uygulama yolunu seçtikleri ve bu uygulama sonucunda da tüketicinin bunu adeta kazanılmış bir hak görüp talep etmeleri şeklinde oluşmuştur.
Sayın Dernek Başkanları, Yetkilileri ve sektörümüzün değerli mensupları,
Son zamanlarda sektörümüz muhteviyatı ürünlerin satışı sonrasında uygulanmakta olan Garanti hususu ile alakalı muhtelif elektronik postalar bu postanın muhataplarına iletilmekte, farklı görüşler izah edilmeye çalışılmaktadır. Muhakkak ki nihai amaç sektörün hizmet kalitesini arttırmak, uzun yıllar öncesinde olduğu gibi daha saygın bir meslek grubu haline gelmek ve en nihayet geçimlerini bu sektörden sağlamaya çalışan binlerce optisyenlik müessesesi ve tedarikçinin varolma sebebi olan tüketiciyi kanunlar dahilinde mağdur etmemektir. Ne var ki yıllar sonrasında geldiğimiz nokta, maalesef Garanti konusunun doğru uygulamanın çok dışında ve sektörün tamamına zarar verecek bir noktaya vardığı, rekabet ve müşterisini darıltmama adına çok sayıdaki optisyenlik müesseselerinin Garanti’yi adeta bir Sigorta şeklinde uygulama yolunu seçtikleri ve bu uygulama sonucunda da tüketicinin bunu adeta kazanılmış bir hak görüp talep etmeleri şeklinde oluşmuştur.
Sektörümüzü bir bütün olarak ele aldığımız zaman, arz edenlerinin oransal artışının, talep edenlere göre çok daha yüksek olduğu hususu ve bunun yanında pazara girmekte olan global oyuncularla, zincir mağazaların da etkisinin yine paylaşım açısından olan tesirleri hepimizin malumudur. Yukarı da ifade ettiğim üzere haklı tüketici kesinlikle mağdur edilmemelidir. Ancak gözlüklerin de, diğer ürünler gibi eskimeye uğramasının doğal olduğunun da kabul edilmesi önce mesleği icra edenler tarafından anlaşılmalı ve tüketiciye de özellikle satış anında izah edilmelidir. Bir gömlek aldığınızı düşünün. Birkaç yıkamadan sonra, özellikle yakalarda ve manşetlerde eskime, aşınma başlamaktadır. Bu gömleği aşınmış olduğunu öne sürerek aldınız mağazaya değişim veya yakasının yenilenmesi talebiyle götürebilirmisiniz?
Bu noktada dün yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak isterim. Ülkemizin önde gelen zincir elektronik mağazalarının bir tanesinden işyerimiz için 8 adet telsiz telefon satın aldık. Sadece 1 tanesinin şarj olmadığını alımı yaptığımız 5.günde fark ederek ürünü kendilerine götürdük. Garanti uygulaması başlatmak için bizden garanti belgesi dışında, orijinal ambalaj ve faturayı talep ettiler. Fatura zaten yanımızdaydı. Geriye döndük orijinal ambalajı bereket ki atmamıştık alıp götürdük. Bize telefonun yenisini vermelerini beklerken, servise göndereceklerini ve arıza tespiti yapacaklarını bildirdiler. Bu sadece bir örnek. Bunu misli misli çoğaltabiliriz.
Dünyanın muhtelif yerlerinde bu mesleği icra edenlerle temasım oldu. Öncelikle gözlükçü veya optisyen veya optometrist, müşterisi (hastası) ile doğrudan muhatap olur. Ancak bizde son zamanlardaki yaygın uygulama tüketiciyi tedarikçiye yöneltmek şeklinde de oluşmaktadır. Tedarikçilerin çok önemli bir bölümü bu konunun teknisyeni değillerdir. Bunun yanında tüketici ile karşı karşıya kalındığı durumlarda, bazen gözlükçünün söylediğinin dışında ifadeler de kullanabilmektedirler. Bu durum da tüketicinin gözlükçü ile olan iletişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Unutulmaması gereken, çerçeve ile camı birleştirip gözlük haline getiren optisyen – gözlükçü dür. Dolayısıyla da garanti konusunda tüketiciyi tam manasıyla bilgilendirecek kişi de yine onlardır. Sayın gözlükçülerimizin garanti ve parça temini hususunda ciddi haklı şikayetleri olduğu hepmizce malumdur. Ancak, sap, gövde gibi gözlüğün tamamını oluşturan kısımlar ana üreticilerce yedek parça olarak tarif edilmemektedir. Bunun yanında gözlükçülerimizin stoklarında bulunan çok sayıdaki üretimden kalkmış yıllar öncesine ait ürünün sapı veya gövdesi nasıl temin edilebilecekti?. Bir faset gözlüğü düşünün. Bugün sağ sapını, 1 hafta sonra sol sapını ve yine 1 hafta sonra burunluğunu değiştirdiğinizi varsayın. Bu gözlük tamamıyla yenilenmiştir. Bu mesleği icra eden perakendeci ne zaman yeni bir gözlük satacak ve hayatiyetini sürdürecektir? Garanti ile söz konusu edilen ürünün tamiridir. Şu anki uygulamadaysa genellikle tüketici, kırık gözlüğü ile gözlükçüye gelmekte ve başka gözlüğü olmadığını öne sürerek sorununun hemen halledilmesini istemektedir. Lütfen ifademi anlayışsızlık olarak algılamayın. Ancak maddi durumu en yetersiz kişinin dahi birden fazla ayakkabısı, gömleği, ceketi vs. vardır. Ayakkabısı yırtılınca yalın ayak gezmez. Ancak ona doğru bir görüş sağlayan gözlük gibi bir ürünün en ekonomik olanından 1 adet daha ednmeyi düşünmez.
Sayın Sektör Mensupları,
Hepimizin de bildiği üzere gelinmiş olan bu nokta, aslen geçmişte ülkemize çok ekonomik ve kalitesiz ürünleri ithalat veya diğer kanallarla getiren, fahiş karlar edinmeleri gereği de kırık gözlüğün yerine sorgulamadan yenilerini vermelerinin neticesidir. Ancak bu uygulama, başta bu mesleğin perakendeci bölümüne büyük zarar vermiştir.
Kişisel olarak, her 2 perakendeci derneğinede eşit mesafede bulunmaktayım. Bu yazımı ve diğer görüşlerimi bu sektörün tedarik tarafında faaliyet göstermekte olan bir kişi ve “Türkiye Gözlük Sanayicileri Derneği” üyesi sıfatıyla sadece şahsımı bağlar şekilde yazmaktayım. Önerim ayrılık ve alınganlıklardan arınarak, sektörün tüm kademelerinin bir araya gelip, bir uygulama ve gözlükte “garantinin ne manaya” geldiğini izah eden bir metni oluşturmaları yönündedir.
Yazımı okuma sabrını gösteren herkese en derin saygılarımla teşekkürlerimi sunarım.
Hayim K. YANAROCAK
ÜNİVERSAL GÖZLÜK SAAT OPTİK ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET AŞ’YE...
Optik ve gözlük sektörünün uluslararası ölçekteki en önemli ...
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Bu konuyu böyle tartışarak yada suçlayarak çözemeyiz bir yerede varamayız .
Bize referans olacak noktalara bakmalıyız .Örneğin AB
AB de gözlük çerçeceleri için garanti belgesi uygulaması yoktur
CE ye uygunlu karanır ,kullanım kılavuzu verilir
Bizdede garanti belgesi uygulaması kaldırılmalıdır.
gayet güzel bi konuya değinmisiniz . ama parakende sektörünüde bu duruma sokan tedarikçi firmalardır.Asıl hata bize ürünleri tedarik eden firmalardadır. Tedarikçi firmalar ‘abi ne olursa olsun birebir gözlüğün değişimi yaparız ‘ sözleri ile… gözlükcülere ürünlerini satmaktadırlar. Bu tarz garanti verince bazı gözlükcülerde daha fazla müşteri gelsin diye , müşteri memnuniyeti kapsamında ,gözlüğe ne olursa olsun değişimini yapmaktadırlar.Nasıl olsa tedarikçi firmalar yenisini veriyor. Diğer gözlükcülerde diğer meslektaşı hastanın gözlüğünü değiştirdiği için , müşteri kaybetmemek için oda değiştirmek zorunda kalıyor.Gözlük çerceveleri değiştirilirken neden camlarda ne olursa olsun değiştirme yapılamıyor. Camla ilgili bi sorun olduğu zaman parakende de olan bizler her hatayı kabul… Read more »
Sayın Asmahan,
Kesinlikle haklısınız. Ancak perakendecilere düşen 1/10 luk hata da bence bu oyuna alet olmaları.
Saygılarımla,
Hayim K. YANAROCAK
38 yıldır bu mesleği icra etmekteyim, bu hale geleceği aklımın ucundan geçmezdi, arabanız var kasisli bir yolda altını öyle bir vurdunuz eksoz koptu, garantiden değiştir. Otuz – Kırkbin liralık bir araba , kaskon varsa değiştirirsin. 35.-, ,40.- liralık gözlüğün garantisimi olur.
gözlüğü satarken üzerine basa basa ,gözlük hasar görürse,üzerine basılırsa,kırılırsa garantiden faydalanamıyacağını söylüyoruz.Üretimden kaynaklanan sorunlarda garanti hakkı doğar dememize rağmen, en basit ayar eksikliğinde bile müşteriler iade ya da değiştirme talep ediyor.Bunu kendilerinde hak olarak görmelerinin bir diğer sebebi, kaynak yaptırmak için uğradıkları bir gözlükçünün ”bu gözlüğü kaynak ettirmeyin,garantisi var,değiştirirler ” demeleri.Hiç bir sektörde bu kadar kolay iade ya da garantiden değiştirme talep edilemiyor.Bu da bizim eksikliğimiz.
gözlügünü düşürüp camları kırılan ınsanlar gelip garantili diye degiştir diyorlar ve arkasından sgk il müdurlüğüne şikayete gidiyorlar buna ne dersiniz garanti belgesi elim de diyorlar.dogunun sıcagın da boyası kaklmayan gözlük çerçevesi varmı kulan gel degiştir buna ne drsiniz çünkü garantili
8tl gönderme 8 tl geliş kargo ucreti bunu kim ödeyecek