En iyi koleksiyoncularımız bile en fazla çerçeve veya gözlük üzerine yoğunlaşmışlardır. Oysa optik endüstrimiz koleksiyonculuk açısından o denli zengin ki…
03 Mart 2018 - 10:00 'de eklendi.
Çocukken okullarda yaygın şekilde pul ve eski para koleksiyonculuğuna özendirilirdik.
En iyilerimiz bile 3-5 yıl sürdürülebilen pul koleksiyonculuğu yapar; sonra bir ara verdiğimizde bir daha yüzüne bile bakmazdık. Hala bile aristokrat bir merak olarak nitelendirdiğimiz bu güzel aktiviteyi, ara ara değişik meslek gruplarında sürdüren bir iki meslek erbabı görürüz.
Optik ile ilgili en iyi koleksiyoncularımız bile en fazla çerçeve veya gözlük üzerine yoğunlaşmışlardır. Oysa optik Endrüstrimiz koleksiyonculuk açısından o denli zengin ki…
İyi korunduğunda optiğin tarihine ait çok önemli kaynak niteliği taşıyacak malzemelerle dolu.
Cam ve çerçeve ile eski optik makineleri dışında toplanması hiç de artı bir yük getirmeyen öyle malzemeler var ki, gözümüzün önünden akıp geçmiş.
Orijinal gözlük kılıflarından cam zarflarına, gözlük reçetelerinden silme bezlerine, gözlük posterlerinden, gözlük reçetelerine, hatta irsaliye ve faturalara varıncaya dek her şey bir mesleğin toplumsal hafızasını ayakta tutmak için başlı başına bir evrak, kıymetli bir belge olabilir.
Eee,tabii, özveri isteyen bir uğraştır koleksiyonculuk. Sabır, süreklilik, koruma, bilgi ve tecrübe ister.
Rahmetli Herman dostum’ a, Havuzlu handan ustası cam zarfları ile dolu defterini armağan etmiş. Muhtemeldir ki,’’benden sonra bu çocuk bu cam zarflarını biriktirsin’’ diyerek. Belli ki, kendi çapında bir koleksiyoncu olması için bir adım atmış. Herman arkadaşımız, arada bir bu koleksiyona katkı sağladıysa da, zamanla o kadar çok cam markası ve cam çeşidi çıktı ki, sıkılıp bıraktı. O bu ilgisini Camel sigaralarına yönelterek sigara kutusu biriktirmeye başladı. Bu işin somut katkısını da Fenerbahçe bardağından, kül tablasına, kaleminden, yağmurluğuna dek bir sürü malzeme sahibi olarak gördü.
O defter den aklımda kalan o yıllar için tüm cam zarflarının beyaz zemin üzerine farklı renkler olmasıydı. Amerikan optikal (AMOPTİC), Çekoslovakya’ nın meşhur Bohemia Kristal camları MENISCEN, OP-SA, ESSEL, CELOPTİK, FAROS, Koço’nun sattığı
FOTOSOLAR, AMBER OPTİK, ZEISS, RODENSTOCK, LENTEXPORT, ÇAĞINLENTİ, AKLENS, ISPARTA OPTİK… Sonrasında SEIKO, HOYA, TORA, NIKON, İŞBİR..
Eskiden bugüne bu cam zarflarını biriktirmenin kime ne faydası vardır bilmiyorum. Bunun üzerinden nasıl bir sosyal ve mesleki sonuca ulaşılır onu da bilmiyorum ama, bildiğim bizim için basit ve önemsiz olan bir ayrıntının yarın bu mesleğin tarihini yazacak kimseler için önemli bir dokümanter olduğu yönündedir.
Keza gözlük posterleri. Gözlük dükkanlarının olmazsa olmaz aksesuarları. Dükkanınız ne denli büyük ve güzel olursa olsun, satılan ürünlerin tanıtımında en etkin bir görsel malzeme olan posterler düzgün ve yerinde kullanıldığında dükkana artı bir değer katar.
Bir çoğu birbirinin taklidi olan gözlük posterleri içinde, tasarımları, görsel estetiği veya konu mankenlerinin değişik kullanımıyla bazı posterler, (nadirde olsa) tanıtımını yaptıkları ürünün önüne geçebiliyorlar. Aklımda kalan en etkileyici poster, Monalisa tablosuna giydirilmiş bir gözlük reklamıydı. Safilo’ nun. Vitrinin baş köşesine astığımız bu poster o kadar çok dikkat çekerdi ki, Avare Filminin Beyoğlu Elhamra sinemasındaki gösterimi gibi belki 50. zafer haftasını kutlamıştık.
Her yeni gelen Poster bazen vitrin temizliği ve düzenlemesi yapmak için başlı başına bir sebep olur. Ama bazı posterler özelikle üzerinde uğraş isterdi. Silhouette’ nin ve Chanell’ in posterleri gibi. Hep karton ve mukavvadan olmasına alıştığımız posterleri incecik kumaşlarla sunan bu markalar, posterde çığır açmıştır zannımca. Bu arada küçük bir ayrıntı, bundan bir 20-25 yıl önce posterlerimizde de sanki daha bir dekolte vardı gibi. Özellikle Silhouette’nin ince kumaş posterleri bugüne göre estetiği ön plana çıkaran hafif erotik resimlerle hafızamda yer etmiş.
VE TABİİ GÖZLÜK REÇETELERİ. Reçete kayıt defterine işlemekten öte bir şey ifade etmeyen o kağıt parçaları, şimdi e ticaret sitelerinde kapanın elinde kalıyor.
1956 SENESİ GÖZLÜK REÇETESİ,DR.HAKKI AYRI……
** DOKTOR HAKKI AYRI – (1956) **
Şimdi ne doktor Hakkı Ayrı kaldı, ne Melike Uçar hanım efendi. Ama bizler varız. Hemen bir çoğumuzda kurumlaşmak istiyoruz. Kurumlaşmak sadece finansal anlamda güçlü olmakla açıklanabilecek bir şey değil. Bu şekilde bir sürü dükkan sahibi oluruz sadece.
Optisyen-Gözlükçü ayrımı gibi tuzaklara düşmeden, bizlerden önceki jenerasyonun mesleğe katkılarına da sahip çıkarsak bu mesleğin ruhunu da ele geçirebiliriz.. Kökleşebiliriz… Geçmişinize ve bugüne sahip çıkmadan yarını kurmak mümkün değil.
Metin Turanlı
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...