Kimse bu mesleği itibarsızlaştıramaz!

Aldatılmayın, aldatanın yanında olmayın!

Değerli meslektaşlarım,

Uzun yıllar dernek ve onun üst kademesi olan federasyon ve konfederasyon çatısı altında, mesleğimizin emekçisi ve zamanı geldiğinde de yöneticisi olan neredeyse bölgesi dışında, bugüne kadar etik dışı ya da menfaat güden hiç bir yazıya cevap vermeyen, ancak her zaman yönetimiyle birlikte, her türlü sorunu çözüme kavuşturmaya çalışan bir meslek adamı olarak, son zamanlarda ortaya kendini atıp parazit misali, ben bu mesleğe faydalıyım, ben yerliyim, ben milliyim diyen kan emicilere cevabi yazımdır:

Sizler yeterden anlamayan şarlatanlar, siz karnı doymayan rant düşkünü zavallılar, dünyanın kendi etrafında döndüğünü zanneden, paraya ve güce tapanlar, düne kadar dernekleri beğenmeyip ortalıkta, boş boş konuşup, sahte hesaplar açarak kutsallarımıza saldıran korkaklar, ey leşçi sırtlanlar, ne oldu şimdi söyleyin bakalım ne oldu!

Aklınızın ucundan geçmeyen o beğenmediğiniz dernekler, kamu nezdinde oda birliği kurdu, iştahınız kabardı değil mi?

Bir anda, birilerini ya da gücünüzü kullanarak bu işin hamiliğine soyundunuz, anket yapacakmışsınız. Kimmiş bu geçici oda birlik kurulu yöneticileri, kime sorulmuş, kim getirmiş, tanıyor musunuz gibi saçma sapan sorularla gözlükçü işletmelerimizi, ankete tabi tutacakmışsınız.

Ey iş bilmezler, o yöneticiler yirmi üç derneğin seçili delegelerinin sağlık Bakanlığının atadığı memurların gözetiminde demokratik koşullar ve kanunlar çerçevesinde seçilmiş yöneticilerdir.

Sonun başlangıcını yaşayan tedarikçi sen kimsin? Sen ne tür bir çıkar peşindesin ki, dört yüz elemanını bu kadar masraf ederek kendi çıkarların için müesseselere gönderiyorsun? Ben ve benim gibi bir çok meslektaşım senin kim olduğunu çok iyi biliyor, kendine çeki düzen ver. Tedarikçiliği ne devam et, bizden karnını doyurduğunu unutma, sıkıntıya düşersin işine bak, haddin olmayan işlere burnunu sokma.

Dip not: Şeytan atını mahmuzlamış giderken Don Kişot bağırdı;
Bir dakika bekle! Sana son bir şey soracağım, sonra ne cehenneme gidersen git.
Şeytan atını dizginlerini çekti,
Sor bakalım dedi, alaycı bir sesle, ama lafı uzatma işim acele,
Ormanda savaş naralar atan senin adamların mıydı?
Elbette, benim adamlarım çoktur dedi şeytan,
İyi ama mağribiler gibi Allah Allah diye bağırıyorlardı?
Ne sandın ya şeytan şeytan diye mi bağıracaklardı?
Bizim işimiz bu aldatmak, daima aldatmak.
İşte aslında olay bu kadar basit…

Serkan Yakan/ Akdeniz Gözlükçüler ve Optisyenler Federasyonu Genel Başkanı