Yakın zamanda başlayıp günümüze gelen ve hala da devam eden bir moda var. Bu modanın bir özelliği adının olmaması, diğer özelliği ise OLMAYANI OLURMUŞ GİBİ GÖSTERME ÇABASIDIR. Diyelim ki önünüzde bir kül tablası var. Adam onu size bardak diye yutturmaya çalışır. Karşı mı çıktın? Vay haline… Görülen o ki bizim gözlükçü dünyamız da bu modadan […]
22 Ekim 2012 - 23:28 'de eklendi.
Yakın zamanda başlayıp günümüze gelen ve hala da devam eden bir moda var.
Bu modanın bir özelliği adının olmaması, diğer özelliği ise OLMAYANI OLURMUŞ GİBİ GÖSTERME ÇABASIDIR.
Diyelim ki önünüzde bir kül tablası var. Adam onu size bardak diye yutturmaya çalışır. Karşı mı çıktın? Vay haline…
Görülen o ki bizim gözlükçü dünyamız da bu modadan basbayağı etkilenmiş. Önceleri globalleşme, küreselleşme… diye başladı. Sonra da Avrupa Birliği yolunda atılan adımlarla… diye devam etti.
Günümüzde de aşağıdaki sorular şeklinde karşımıza çıktı.
– Siz eğitime karşı mısınız?
– Siz sermayeye karşı mısınız?
– Siz reklama karşı mısınız?
– Siz optometriye karşı mısınız?
– Siz gelişmeye karşı mısınız?
– Siz teknolojiye karşı mısınız?
Önce şunu bileceğiz. Bu kasıtlı sorulara doğrudan evet veya hayır derseniz kurulmuş olan tuzağa düşersiniz. Aslında bu soruların cevapları çok da kolaydır.
Soruya soruyla cevap vereceksin.
– Hangi eğitime?
– Hangi sermayeye?
– Hangi reklama?
– Hangi optometriye?
– Hangi gelişmeye?
– Hangi teknolojiye? Kimyasal silahlara mı? Çamaşır makinesine mi?
Sorulan soruları soru şeklinde cevapladığınızda karşınızdaki dağılır. Bir örnek vermek gerekirse SİZ SERMAYEYE KARŞI MISINIZ? dendiğinde vereceğimiz cevap şöyle olmalı HANGİ SERMAYEYE? KÜÇÜK, ORTA VE BÜYÜK SERMAYEYE KARŞI DEĞİLİM AMA YABANCI TEKELCİ SERMAYEYE KARŞIYIM.
Güncelliğinden dolayı bir örnek daha vereyim. Birisi, Turgut Çakar kardeşimizi eğitime karşı olmakla suçladı. Attı taşı kuyuya. Arkadaşımız tarafından bu taş kolaylıkla çıkarıldı. İçi boş eğitimse bu eğitime karşıyım. Bu kadar basit. Uyguladıkları yöntem çok küçük bir azınlığın çıkarına olan uyutma yöntemidir.
Bunu kullananların büyük bir çoğunluğu kesinlikle söylediklerine kendileri de inanmazlar. Bunların dinleri imanları para olmuştur. İkna olmak gibi de bir dertleri yoktur. Ayrıca kendilerini çok zeki, kendi dışındakileri de aptal görürler.
Burada arkadaşlarımı bir konuda UYARMAK istiyorum. GEÇMİŞTE BAŞLATILAN BİR KAMPANYANIN ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE DAHA DA HIZLANDIRILDIĞINA şahit olacaklar.
Optometri gelsin mi Türkiye’ye? Optometri gelirse iş hacminiz genişler mi? sorularını daha sık duyacaksınız.
Optometri konusundaki dayatmalar “Optometri gelirse iş hacminiz genişleyecek. Böylece daha fazla para kazanacaksınız.” biçiminde olacak. Ben Isparta’da ki sempozyumu bu yolda atılmış önemli bir adım olarak görüyorum. Madem konu sempozyuma geldi, onun için de bir iki laf edelim.
Süleyman Demirel Üniversitesi’nin Isparta’da düzenlemiş olduğu “Optisyenlik ve Göz Sağlığına Akademik ve Sektörel Bakış” sempozyumu hakkındaki düşüncemi yazının sonunda değil en başta söyleyeyim. Bu sempozyumun amacı çok uluslu sermayenin önünü açmaktır. Bu sempozyum, meslektaşlarımızın sorunlarını çözmeye değil aksine mezarlarını kazmaya yöneliktir.
Bu konuda görev üstlenenlere de söyleyecek çok sözümüz vardır. Ama önce sorularımız olur.
– Bu sempozyumu düzenleyenler, ülkemizde var olan gözlükçü derneklerini davet ettiler mi? Onlardan katkı istendi mi?
– KORUYUCU GÖZ SAĞLIĞININ ÖNEMİNİN tartışılacağı bu toplantıya Oftalmolojiden kaç göz doktoru çağrıldı?
– Yurt dışından davet edilen bol ünvanlı misafirlerin arasında hiç göz doktoru var mı?
– TOOMAD’ın tercih edilme nedeni nedir?
– Sayın Abdullah Aydın’ın sempozyumda sunum yapması kendi uzmanlık alanının (!) en iyisi olmasından mı kaynaklanmaktadır?
– Yurt dışından davetli misafirlerin her türlü masrafları kimler tarafından karşılanacaktır?
– Nereden geliyor bu değirmenin suyu?
.
Göray UĞURLU
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...
BABAM DERDİKİ
MİDENİZİ BAŞKASININ EKMEĞİNE
SIRTINIZI BAŞKASININ ELBİSESİNE
CEBİNİZİ BAŞKASININ PARASINA
ALIŞTIRMAYIN
optometri ile mesleğimizin geleceğimizin mağdur yaratma direnci oluşturmaktır küresel
sermayenin inandırmaya çalıştığının aksine söz konusu tamamına demokrasi yayılmasıyla
yakından bir ilgisi yoktur oysa bütün yapılar ele geçirilirken susanlar ama onlar
ŞARKI SÖYLERKEN AY KADAR GÜZELDİRLER
Daha geçen hafta Başbakan gelir adaletinin sağlanması için kooperatiflerin önemli olduğunu bu sebeple kooperatif kanunlarında değişiklik yapılacağını ve kooperatiflerin yaygınlaştırılacağını , önemli düzenlemeler getirileceğini söyledi. Derneklerin daha başka görevleri de vardır ama öncelikle kooperatif kurulmuş olması,gözlükçülerin ekonomik dayanışması için de en önemli göstergedir.Ahmet bey in, kurulan kooperatifi kasıtlı olarak ZİNCİR olarak vasıflandırması gözlükçüler arası dayanışmayı ifade ediyorsa doğru bir yaklaşım ; aksi halde her üyenin sermaye payının 1000 T.L. olup kooperatif sermayesinin belirli ellerde toplanmasını engelliyen bir ana sözleşmeye rağmen neden Sn Ahmet beyi Yukarıdaki yazısı ile işkillendirdiğini anlamak mümkün değil.
OPTİMETRİ GELİRSE NE OLUR,NEDEN GELMESİNDEN BU KADAR KORKUYORUZ ÖNCE BUNA ÇOK AÇIK VE NET BİR CEVAP VERİLMESİ GEREKİR.ZİNCİR MAĞAZALAR,BU KANUN YÜRÜRLÜĞE KONDUĞU TAKDİRDE GİDİP SGK İLE SADECE KENDİ MAĞAZALARI ADINA BİR SÖZLEŞME YAPABİLECEKLERMİ?ŞU AN FİİLEN ÇALIŞAMAYAN, CERRAHLIK YAPAMAYAN GÖZ HEKİMLERİ OPTİMETRİST OLARAK BU MAĞAZALARDA ÇALIŞABİLECEKLERMİ?EĞER HAL BÖYLEYSE KENDİ REÇETESİNİ KENDİ ÜRETEBİLEN BU GÜCÜN KARŞISINA AYNI GÜÇLE ÇIKMAK GEREKMEZMİ?BUNUN EN KESTİRME YOLU KOOPERATİF ÇATISI ALTINDA BİRLEŞİP GÜÇBİRLİĞİNE GİTMEK DEĞİLMİDİR?
Göray bey, bir sempozyum da siz düzenleyiverin de mukayese edebilelim aradaki farkı.
Seçim öncesi de hep böyle yazıldı ama icraatın içinden kooperatif (zincir) çıktı. Eğitimi kooperatif ile mi vermeyi düşünüyorsunuz?