İstihdam ne kadar gerekli?

OptisyeninSesi
Sayın Çakar son haber yazınız oldukça ilgi çekti. Tam da optisyenlerin istihdam için yoğun mücadele verdiği bir dönemde özellikle mi denk getirdiniz?

https://optisyeninsesi.com/acibadem-universitesi-optisyenlik-programi-ogrencileri-tam-donanimli-yetisiyor/

T Çakar
Planlı bir davranış değil tamamen tesadüf. Öğrencilerimiz bu dönemin başından beri yerinde uygulamayı polikliniklerde çalışarak yapıyorlar. Daha önceleri de bazı hastanelere stajyer göndermiştim fakat ilk kez bu kadar yoğun ve ilk kez bu kadar verimli oldu.

OptisyeninSesi
Hastanelerde yerinde uygulamaya neden gerek duydunuz?

T Çakar
5193 Sayılı Optisyenlik Hakkındaki Kanunun birinci maddesi:
“Bu Kanunun amacı; fertlerin ve toplumun sağlığını korumak üzere, optisyen unvanının kullanılması, optisyenlik mesleğinin icra edilmesi ve optisyenlik müessesesinin açılması ve işletilmesiyle ilgili usul ve esasları düzenlemektir.” Diyor.

Optisyenlerin yasadan aldığı yetkiye dayanarak, toplum sağlığını korumak ve eğitimini aldıkları mesleklerini icra etmelerini sağlamalarına katkı sağlamak için buna gerek duydum.

OptisyeninSesi
Son zamanlarda meslek tanımından çokça söz ediliyor. Sizce meslek tanımı bunu kapsıyor mu?

T Çakar
Sayın Küreli bugün için benim görev aldığım ve çok iyi bildiğim bazı üniversitelerde öğrencilerimiz yoğun bir program dahilinde çalışıyorlar. Onlara göz anatomisi, göz fizyolojisi, göz hastalıkları, refraksiyon ve benzeri birçok konuda eğitim veriyoruz.

Kamu ve özel hastanelerin göz hekimlerine yardımcı olan bir ara eleman bulunmaktadır. Hiç kimsenin inkar edemeyeceği bir gerçek de şudur ki bugüne kadar bu işi laborantlar, hemşireler ve başka alanda uzmanlığı bulunan diğer sağlık teknikerleri yapıyorlardı. Biz artık “ hayır bu bizim işimiz demek” zorundayız. Bunu öğrencilerimize borçluyuz. Ve evet ben meslek tanımımızın bunu kapsadığını düşünüyorum.

OptisyeninSesi
Sayın Çakar sizce optisyenlerin bu alanda çalışmış olmaları toplum sağlığı açısından ne fayda sağlayacaktır?

T Çakar
Birkaç örnekle durumu somutlaştırmak istiyorum. Siklopleji damlası kullanılan muayeneden sonra hiçbir koruma olmadan ve uyarılmadan müesseselerimize gelen hastaları saymayı ben bırakmıştım artık. Oysa göz bebeğinin büyümüş olmasından dolayı, ilk birkaç saat ve toplamda 24 saate yakın hastanın kendini yoğun ışıktan koruması ve güneşten kesinlikle sakınması gerekiyor. Orada bulunacak bir optisyenin bu uyarıyı yapması kaçınılmazdır.

Yazılmış reçetenin dışarı çıkmadan ikinci bir gözle kontrolünü yapmak, yazım hatası veya eksikler varsa hemen orada gerekli düzeltmeleri yapmak optisyenlerce gerçekleştirilebilir.
Sorunlu durumlarda gözlükle ilgili yapılacak incelemeler varsa, inceleme hemen oracıkta yapılabileceği için, yönlendirme gerekçesi ortadan kalkacaktır.

Optisyen, hastanın kullandığı gözlüğü muayene başlamadan kontrol ederek doktorun eski gözlük hakkında gerekli bilgilere sahip olmasını sağlayacaktır.

İyi bir gözlük kaliteli bir muayene ve optisyenlik bilgilerinin tamamen kullanımın birleşiminden elde edilir. Kişide buna rağmen şikâyet varsa, göz doktorundan önce orada bulunan bir optisyen gözlüğün reçete ve muhteviyatına uygunluğunu ve gerekli mühendislik hesaplamalarının yapılıp yapılmadığını kontrol ederek rapor halinde doktora sunup sorunun kaynağına ulaşmayı kolaylaştıracaktır. Böylece göz hekimi ve gözlükçü polemiğini ortadan kaldıracaktır.

Her koşulda bu kadar yoğun eğitim almış optisyen göz hekiminin işini kolaylaştıracağından hekime iyi bir muayene için daha fazla zaman kazandıracaktır.

OptisyeninSesi
Teşekkür ederiz. Son olarak bir mesajınız var mı?

T Çakar.
Bu şansı tanıdığınız için ben teşekkür ederim.
Son söz olarak şunu söyleyebilirim. Biz gözlükçüler bugüne kadar protez göz, güneş gözlüğü ve koruyucu gözlükler olmak üzere bize ait değerleri kaybettik. Optisyenler, var olanları değerlerine sahip çıkmalı, onları korumalıdır. Yanı sıra eski kayıpları geri alıp yeni alanlar açmaları ve bunun mücadelesini vermeleri gerekmektedir.

Hiçbir kazanım kolay elde edilmez ama aynı zamanda çok da kolay kaybedilebilir. Bu olguyu unutmadan ve yılmadan çalışmak zorundayız.