İstanbul odası seçimlerinde Pirus Zaferi

Değerli Meslektaşlarım,

Birçoğumuz Dernek ile Oda kavramının arasındaki farkın, farkında değil ne yazık ki.

1951 Yılında İstanbul’da kurulan Türkiye Gözlükçüler Cemiyeti yönetimlerinde en uzun süre görev yapmış 5 kişi arasında, hayatta kalan son kişi olarak zaman zaman bilgim dahilindeki konularda görüşlerimi sizlerle paylaşmaktayım.

Mesleğin ilk sivil toplum kuruluşu Türkiye Gözlükçüler Cemiyeti bünyesinden yetişen yöneticilerin kendi illerinde kurduğu Gözlükçü Dernekleriyle yürütülen çalışmalar, nihayetinde meyvesini verdi ve uzun yıllardır mücadelesi verilen “meslek odası” kanunumuz bir şekilde yasalaştı ve odalar ilk genel kurullarını yaparak Türk Optisyenler Birliği Genel Kuruluna katılacak oda temsilcilerini seçti ve seçmekte.

Seçilen ve Ankara’da odalarını temsil edecek olan bu delegelerden de Optisyenler Birliğinin Merkez Yönetim Kurulu seçilecek ve sektörümüzü bu seçilmişler yönetecek.

Üzülerek belirtmeliyim ki her Oda, kendi il yönetim seçimine kilitlenmiş durumda. Tipik ağaca odaklanıp ormanın ıskalanması benzeri bir durumla karşı karşıyayız.

İstanbul Optisyenler Odası her ne kadar “delegasyon ağırlığı” olmasa da “özgül ağırlığı” olan bir teşekküldür. Ne yazık ki oda yönetimine önce beş, daha sonra bir birleşme sonrası dört ayrı grup talip. Her grup seçim listesine toplamda 54 aday yazmak durumunda. Kısaca 4 listede toplam 216 meslektaşımız yarışacak. Bu seçim resmen nitelikli insan israfıdır.

Tüm grup liderleriyle “birleştirme” amaçlı toplantılar yaptım fakat kişisel hırsları aşmak mümkün olmadı. Her adayın kazanma şansı %25, kaybetme riski %75 ve ne yazık ki adaylar riski tercih etti.

Seçim Pirus zaferiyle sonuçlanacak!

Salt 3 aday değil sektör kaybedecek zira farklı listelerde yer alan birçok nitelikli insanı bir araya getirmeyi beceremeyen bir sektörün, geleceğinin iyi olacağını söylemek ancak iyimserlikle açıklanabilir.

İstanbul’u kazanmaya odaklananlar nedense Ankara merkez yönetim kurulunun nasıl dizayn edileceği üzerine en ufak bir çalışmasının olmadığı gelişmelerden anlaşılmakta. Tipik kervan yolda dizilir anlayışı hâkim. Hele seçilelim sonrası Allah kerim zihniyetiyle yola çıkanlar, büyük kurultay delegasyonunun nasıl bir sürprize imza atacağını şimdiden kestiremez.

Unutmayınız ki İstanbul Optisyenler Odası, Türk Optisyenler Birliği Merkez Yönetim Kurulu kararlarını “uygulayan” şube konumundadır! Çiller hükümetinin “tak-şak” paşasını hatırlayınız. https://eksisozluk.com/taksak-pasa–865534

Özgül ağırlığı olan İstanbul Odasının Ankara merkez karar yönetim kurulunda vizyonu geniş, nitelikli, bilgili, yenilikçi, dijital çağa adapte olabilen doğru KİŞİLERCE temsil edilmesi gerekir.

İş yaşamında başarı sağlayamamış, yegâne özelliği yeterli boş zaman ayırabilmekten ibaret olanların ya da sahibinin sesi konumundaki içi boş kuklaların sektöre yön vermesini beklemek ve listelerde “koçbaşı” yapılmasının kime ne faydası olacağının iyi sorgulanması gerekir.

İstanbul Odası Yönetim Kuruluna kimi seçtiğinizin hiçbir önemi yoktur. Ankara’daki Birlik Genel Kurulunda İstanbul Odasını temsil edecek delegasyonda yer alacaklar çok önemlidir.

Özellikle “Mümessil listesine” yazılacak adayları belirlerken kişisel hesaplaşmalarınızı bir kenara bırakın. Elinize tutuşturulacak listelerde aday gösterilen mümessillerden tanıdığınız kişiler içerisinde Ankara’da sektörü en iyi şekilde temsil edecek, fikir üretecek, yönetimde temsilci olarak yer alamasa da çalışma guruplarında yer alıp yanlışları eleştirebilecek, fikrini söylemekten kaçınmayacak, ikna kabiliyeti yüksek, temsil yeteneğine sahip kişileri bir araya getirmeye çalışın.

Sektörün ihtiyacı tek seslilik değil çok sesliliktir.

Vefa duygusuyla arkadaşlarını liste dışı bırakamayanların ya da listesinde bazı isimlere yer açamayanların bu sıkıntısını sizler listelere doğru kişileri yazarak sektör için en doğru temsili sağlayabilirsiniz.

Elinize tutuşturulacak matbu listeleri “tulum” yazmak zorunda olmadığınızı bilerek kabine girin ve matbu listelerdeki en doğru adayları kişisel kanaatinize göre oy pusulanıza yazın.

Çeşitli nedenlerle birleşmeyi sağlayamayanların listelerini, sağduyunuzu kullanarak oy kabininde siz birleştirmeyi deneyin.

İstanbul Odası Yönetim Kuruluna odaklananları, Ankara Merkez Yönetim Kurulunu ıskalamamaya davet eder, seçimle görev alacak ilk Birlik Merkez Yönetim Kurulu üyelerine şimdiden başarılar dilerim.

Saygılarımla

Hakan Ertunk
Gözlükçü

Yazarın diğer tüm yazılarını okumak için tıklayınız