“İnternet tıbbı” halk sağlığını tehdit ediyor

Yazının başlığını okuyunca ilk anda, internet sayesinde konvansiyonel tıbbın yeni bir uygulamasından bahsedeceğimi zannetmeyiniz. Açıklayayım…

Halkımız artık hastalıkları hakkında bilgi sahibi olmak istediğinde, interneti bilgi kaynağı olarak yaygın bir şekilde kullanıyor. Bazı ciddi ve bilimsel siteler yararlı olabilir. Ancak çoğunluğu, daha sağlıklı yaşamak isteyen veya hastalıklarına çare arayan insanlarımızı, yanlış kişi ve bilgilere yönlendiren siteler. Kanserden başlayarak her türlü hastalığın tedavisi için internet kaynaklarının yanlış kullanımına “İnternet tıbbı” diyorum. Bu yeni tıp sisteminde (!) genellikle bitkisel ürünler kullanılmakta, tedaviyi yapanlar yine genellikle sağlık konusunda herhangi bir eğitim almamış kişiler. Gelin, sözlerimi uzatmadan, kimler bu alanda at koşturuyor, kısaca görelim.

HERBALİSTLER

Kendine herbalist unvanını vermiş kişilere ait siteler bulunmakta. Eskiden sadece erkek herbalistler(!) vardı; son zamanlarda bu işte istikbal (!) gören hanım herbalistler de türedi. Bu sözüm ona herbalistler, nasıl herbalist olduklarını sitelerinde, hayat hikâyeleri kısmında, anlatmakta. Bunlardan biri, annesinden öğrendiği bilgileri, İskoçya’ da yaşlı bir adamın yanına giderek artırdığını ve daha sonra” piyasaya açılmaya karar verdiğini” belirtmekte. Bir başkası ise, yıllardır yaptığı deneyler (herhalde insanlar üzerinde!) sonucu elde ettiği bilgilere ilâve olarak, dünyaca ünlü bir bitkisel ilaç uzmanını da kadrosuna alarak şifa dağıtmaya devam ettiğini belirtmekte. Sitesinden bir alıntı yapalım: “Ünlü herbalist A.G. ve başarıları Türkiye ve Avrupa’da yıllardır çok iyi biliniyordur. Kanser ve lösemilerde olumlu döndüklerimizden en az % 70 kurtulma şansı vardır. Diğer hastalıklarda bu oran % 90’ lara kadar çıkmaktadır.” Birkaç sitede kendileri tarafından tedavi edilebilen bazı hastalıklar başlığı altında hangi hastalıkları vermişler kısaca göz atalım: 1 – Kanser, astım, bronşit, prostat, hepatit, kısırlık, iltihaplı romatizma, migren, sara, mide ülseri, kemik zarı iltihabı, böbrek ve safra taşı, bel ve boyun fıtığı. 2 – AİDS, Akdeniz anemisi, Behçet hastalığı, böbrek yetmezliği, böbrek ve mesane hastalıkları, bronektazi, buerger hastalığı, cilt ve deri hastalıkları, damar tıkanıklıkları, egzama ve mantar, enüresiz, felç, hemofili, hipertansiyon, kangren, kanser türleri, kan hastalıkları, kısırlık, kolit, kulak çınlaması, migren, obezite…
Örnekler artırılabilir. Hepsinin sattığı bitki ve bitkisel ürünlerin yüksek fiyatlı olduğunu hatırlatmakta yarar var.

HEKİM-ECZACI

Üç hekim, bir eczacı ve bir de sözüm ona herbalistin bir araya gelerek kurdukları kliniğin sitesinde, başta kanser olmak üzere pek çok hastalığa karşı kullanılan ama terkibi özel sebeplerden dolayı (!) açıklanmayan bir alkollü ekstrakt tanıtılmaktadır.

SAĞLIK DIŞI ÖĞRETİM ÜYELERİ

Bunlardan biri bir fizikokimyacı. Kimya Mühendisliği mezunu Y.Lisansından itibaren bütün akademik hayatı fizikokimya ile geçmiş. Yurt dışında da fizikokimya ile ilgili bulunmuş. Sitesinde “Bu sitede yayınlanmakta olan bilgiler araştırma sonuçlarıdır. İzin alınmadan hiçbir şekilde ticari amaçla kullanılamaz, alıntı yapılamaz, kaynak olarak gösterilemez, reklam veya tanıtım amaçlı dahi olsa kullanılamaz.” ifadesi yer alıyor. Bu fizikokimyacı öğretim üyesinin fitoterapi ile ilgili herhangi bir bilimsel yayını bulunmamakta. Yanlışlarla dolu, bilimselliği olmayan birkaç popüler kitabı var. Bakınız kanser gibi ciddi bir rahatsızlıkta nasıl cüretli. Aslan pençesi bitkisinin kanser tipleri üzerinde iyileştirme oranlarını şu şekilde açıklamakta:” Meme kanseri % 90-95, lenf bezi kanseri % 80-85, rahim kanseri % 70-75, prostat kanseri % 50-55.” Aslan pençesi bitkisi üzerinde ne kendisine ne de başka araştırıcılara ait, bu etkileri açıklayan, bilimsel bir yayın bulunmamaktadır. Ayrıca istenmeyen etkileri olan bir bitki.
Sağlık dışı bir başka profesörün sitesinde ise, tedavi, bitkisel ürünler ve kozmik bilimler yardımı ile yapılmakta. Bu profesörün sitesinde ulusal kanallarda yaptığı konuşmaların video görüntülerini seyretmeniz mümkün. Gıda desteği şeklinde üretilmiş bitkisel ürünleri de bu sitede pazarlanıyor. Bunlar, ne yazık ki halkımızın her profesörü hekim zannetme alışkanlığından yararlanan kişiler.

TİCARİ SAĞLIK  SİTELERİ VE AKTARLAR

Bu tip sitelerin isimleri, tarama motorlarında bitkisel ilaç, bitkilerle tedavi, şifalı bitki gibi anahtar kelimeleri kullandığınızda hemen çıkacak şekilde seçilmiş. Bu sitelerde hastalık isimleri liste halinde bulunuyor. Hastalığınızla ilgili kelimeyi tıkladığınızda ya bir ürün veya bir bitki çıkıyor. Ürünü nasıl satın alacağınız belli: Kredi kartı ile veya ödemeli olarak elinize ulaşıyor. Bir örnek verelim: Koroner kalp yetmezliği kelimesini tıkladığınızda alıç, üzüm, ısırgan, kiraz, mısır karışımı bir ürün çıkıyor. 120 tablet, fiyatı 40 TL civarında. Parkinson tedavisi için ise yeşil çay ve biberiye yaprakları karışımı bir ürün. İnanılmaz gibi geliyor ama böyle. Daha fazla örneğe gerek yok değil mi?

GIDA DESTEĞİ SATAN FİRMALAR

Bu tip siteleri 2 gruba ayırmak gerekli. Birincisi büyük ve ciddi firmalar diğeri aktar vb firmaların gıda desteği adını kullanarak aktar tababeti ürünlerini pazarladıkları siteler. İlk grupta olanlarda ürün tanıtılıyor, olabilecek yan etkileri ve kullanırken dikkat edilecek hususlar dikkatli bir şekilde yazılmış. Hatta bazılarında kullanmadan önce hekim ve bilhassa eczacınıza danışın şeklinde notlar var. İkinci grup ise ticari sağlık sitelerindeki gibi. Bitkiler her derde deva.

GAZETE VE HABER SİTELERİ

Gazete ve haber sitelerinde, genellikle ana sayfada, afrodisiyak, penis büyütücü, zayıflama ve göğüs büyütme ile ilgili reklamlar bulunmakta. Gayet gösterişli ve çarpıcı cümlelerle hazırlanmış olan bu reklamlar tıklanınca, esas ürün ve tanıtımına ulaşılmakta. Reklam ücreti uğruna, büyük müesseselerin bile neler yaptığını gösteren bir örnek: Değerli Eczacılar! Lütfen internete girip, yukarıda özetlediğim hususları birkaç saatinizi ayırarak inceleyiniz. Benim burada yazdıklarımın buz dağının su yüzeyinde görünen kısmı olduğunu göreceksiniz.

Kendilerine herbalist unvanı veren kişiler, hem hekim hem de eczacılık yapmakta. Ayrıca mesleği sağlıkla ilgili olmayan öğretim üyeleri ve etik kuralları ihlal eden bazı hekim ve eczacılar kanser vb ciddi hastalıkları tedavi ettiklerini alenen ifade etmekteler.

Sağlık Bakanlığı’nın, Tabip ve Eczacılar Birlikleri’nin, uzman derneklerinin, hekim ve eczacıların konuyu hafife almaları veya internet tıbbı hakkında bir bilgi sahibi olmamalarından dolayı, aklınıza gelebilecek her türlü hastalık, internet yoluyla tedavi(!) edilmektedir. İnternet tıbbı yüzünden halkımızın sağlığı tehlike altındadır.

İnternet tıbbının bu derece yaygınlaşmasının sebebi Sağlık Bakanlığı’nın bu ciddi durumu, halkın sağlığını koruma görevi olmasına rağmen, görmemezliğe gelmesidir. Durumdan hekim ve eczacıların da eşit derecede mesul olduklarını unutmamak gerekir. Vakit kaybedilmeden yetkililerin ve sivil toplum kuruluşlarının bu konuda görevlerini yapmaları gerekmektedir. Benden söylemesi! Gelecek sayıda buluşmak üzere, sağlık ve mutluluklar.

Kaynak: www.eczacidergisi.com