Hukukta Bitmeyen Mücadele

Acı ama gerçek bu dava sürecinde bizimle birlikte hareket eden ve avukatımıza vekalet veren bazı dernekler avukatımızı vekaletten azlederek davadan feragat etmek suretiyle davayı düşürmeye çalıştılar.

Değerli Meslektaşlarım;

Malumunuz olmak üzere barkod ve karekod ile ilgili 14.02.2012 tarihinde Ankara 12. İdari Mahkemesine 2012/333 sayılı dilekçe ile tarafımızdan yargıya müracaat edilmişti. Gerekli iş ve işlemler tamamlandıktan sonra 23.03.2012 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı oy birliğiyle lehimize verilmiştir.

Verilen Karar “ Açıklanan nedenlerle ; açıkça hukuka aykırı olan ve uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararlar doğurabileceği sonucuna varılan dava konusu işlemin, 2577 sayılı Kanunun 27. Maddesi uyarınca teminat almaksızın yürütülmesinin durdurulmasına, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesine itiraz yolu açık olmak üzere 23/03/2012 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.” Bu karardan sonra SGK ayrıca birde Zeyilname çıkarıp bu zeyilnamede tarafımızca T.C. Ankara 4. İdare Mahkemesine 2012/956 dosya numarası ile dava açılmış, ve mahkeme “Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 38. Maddesinin 5. fıkrası uyarınca mahkememizde görülmekte olan bu dava ile Ankara 12. İdare Mahkemesinin E: 2012/339 esasına kayıtlı dava arasında bağlantı bulunup bulunmadığının saptanması amacıyla dosyanın Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 06/07/2012 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.” Yönünde karar verilmiştir.

Acı ama gerçek bu dava sürecinde bizimle birlikte hareket eden ve avukatımıza vekalet veren bazı dernekler avukatımızı vekaletten azlederek davadan feragat etmek suretiyle davayı düşürmeye çalıştılar.

Kimler için ve kimilerine şirin görünmek için yapılan bu hatayı anlamış değilim. Buna rağmen Ankara Derneği olarak Yürütmeyi Durdurma Kararı olmasına rağmen Mahkemenin kararını uygulamadıkları için ilgililer hakkında tarafımızca Ankara Cumhuriyet Savcılığına 06.07.2012 tarihinde 2012/86263 sayılı müracaatımızla suç duyurusunda bulunduk. Cumhuriyet Savcılığı gerekli işlemleri yaparak ilgili Bakanlığa bildirmiştir.

Bunun üzerine ilgili Bakanlık ilgililer hakkında gerekli işlemler yaparak konu ile ilgili birimde kararı uygulamayanlar hakkında yapılan tahkikat sonucunda kovuşturmaya izin vermeyişi nedeni ile ilgililer hakkında soruşturma yapılamamıştır. Bunun üzerine SGK ilgilileri hakkındaki davaya tarafımızca itiraz ederek konu tekrar gündeme getirilmiş, Kurum yetkilileri bireysel olarak dernekler ile bire bir görüşüp davadan feragat etmelerini talep etmiştir.

Bazı derneklerin davadan feragat etmesi nedeni ile dava düşürülmüş, bu davanın devamı için Ankara olarak 7 gün içinde bu davaya itiraz ederek 2013/6315 sayılı müracaatımız sonucu T.C Danıştay Baş Savcılık Daire 15 ‘de Esas No: 2013/6873 sayılı dosya üzerinde Baş Savcılık düşüncesini belirtmiş , düşüncesi doğrultusunda bizimde ifademizi almak üzere 24.02.2016 tarihinde duruşmalı olarak gün tespit etmiş, 24.02.2016 tarihinde ben ve Avukatımız Raziye Ünal duruşmaya katılarak davada haklı olduğumuzu savunarak ifade verdik.

Dosyanın içeriği detaylı olarak inceleme neticesinde haklılığımız tespit edilmiş, ilgili mahkeme aşağıdaki karar verilmiştir.

24.02.2016 tarih ,Esas No : 2013/6873 Karar No: 2016/153

Açıklanan nedenlerle dava konusu 2012 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu optik sözleşmesinin iptali istemine yönelik davanın reddine, davanın 2012 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu optik sözleşmesinin yürürlük tarihi olan 01.03.2012 tarih itibari ile uygulanmasına yönelik kısmının ise İPTALİNE yasal süresi içerisinde itiraz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir.

Değerli Meslektaşlarım, gerek kişiler gerekse sivil toplumları temsil eden kişilerin daha dirayetli ve sebatlı olmaları gerekirken bizlerin başına çorap örenlerin, meslektaşın gözümüzün yaşına bakmayan bizlere ot yolduran bizlere acımayan bizlere kök söktüren zihniyete sizler neden ve ne için acıyorsunuz bunu anlamış değilim. Sizlere bu işkenceyi yapan ve bu zulmü çektirenler bu gün neredeler, yapılan bu büyük haksızlık karşısında Yüce Allah’ın adaletinin bir gün tecelli edeceğini hiç düşünmediler mi kimse unutmasın ki geçte olsa Allahın adaleti tecelli etmiştir.

Değerli Meslektaşlarım, mesleğimize yapılan bu haksızlığı meslektaşa yapılan eziyeti ve tek taraflı yapılan sözleşmeyi kesilen para cezalarını bu hukuk mücadelemizi takdir edip etmeyeceğinizi sizlere bırakıyorum. Bu ara birileri çıkmış bireysel reklamını yapmak üzere habire konuşuyor konuşma esnasında birbirlerine öyle iltifatlar ve methiyeler yapıyor dersiniz ki bu mesleğin sorunlarının hepsini halletmiş birileri de bunlara engel oldu asla böyle bir şey yok bahar bulutları gibi gürlüyor amma bir damla yağmur yok, onlar konuşur biz çalışırız sloganı ile biz yolumuza devam ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz.

Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır felsefesi doğrultusunda yolumuza devam edeceğiz. Bir deyim var körler ile sağırlar birbirlerini ağırlar birbirlerine iltifattan öte gidemiyorlar. Bu zatı muhteremler yollarına ve konuşmalarına ve şovlarına devam ede dursunlar biz işimize bakalım.

Değerli Meslektaşlarım hepinize hayırlı işler diler, Allah’tan bol rızık diliyor her şeyin gönlünüzce olmasını temenni ediyorum.

Mahmut YETİM