Keratokonus hastalığında genetik yatkınlık vardır. Ayrıca, gözünü çok kaşıyan kişilerde, alerjisi olanlarda daha sık görülmektedir. Bu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
20 Şubat 2012 - 15:45 'de eklendi.
KKTC’de bir ilk olan hibrid kontakt lensleri uygulamaktayız. Bu lenslerin ortası sert, kenarları ise yumuşaktır. Sert olan orta kısmı kesinlikle korneanın sivrilen kısmına dokunmamaktadır. Böylece, hastaya sert lensin görüş netliğini, yumuşak lensin ise kullanım konforunu sağlamak mümkün olabilmektedir.
Op. Dr. Mustafa Güvenir, ülkemizde en gelişmiş sistemle yapılan keratokonus (Corneal cross linking) göz ameliyatlarını anlattı:
Ülkemizin deneyimli göz hekimlerinden Op. Dr. Mustafa Güvenir, birçok vatandaşımızın tedavi için yurt dışına gittiği, “korneanın yani gözün ön tarafındaki saydam tabakanın zayıflayıp incelmesi ve sivrileşmesi” rahatsızlığı olarak bilinen keratokonus hastalığı ameliyatlarının artık KKTC’de de yapıldığını açıkladı.
Gözlüğe rağmen görme bulanıklığı, baş ağrısı, gece görüşünde azalma, okuma güçlüğü ve ikili görme şeklinde sık görülen keratokonus hastalığı belirtilerini anlatan Mustafa Güvenir, söz konusu hastalığın ilerlemesini önlemek için kornea çapraz bağlama tedavisi olarak bilinmen “corneal cross linking” ameliyatlarını artık KKTC’de de yaptıklarını vurguladı.
Bu tedavide, riboflavin göz damlası ve ultaviyole-a ışığı kullanıldığını anlatan Op. Dr. Mustafa Güvenir, “Kornea çapraz bağlama cihazını, Op. Dr. Şerife Atun ve Op. Dr. Nazım Nuri ile birlikte yaptığımız ortak yatırımla, KKTC’ye kazandırmanın gururunu yaşıyoruz” dedi.
Op. Dr. Mustafa Güvenir, sorularımıza şu cevapları verdi:
ÇİFTÇİOĞLU: Keratokonus nedir?
Dr. GÜVENİR: Keratokonus, korneanın(gözün ön tarafındaki saydam tabakanın) zayıflayıp incelmesi ve sivrileşmesidir. Böyle olunca, düzgün bir kırıcı yüzey olan kornea düzensizleştiği için hastalarda gözlükle düzelmeyen görme azalması olmaktadır. Keratokonus hastaları, gittikleri her göz doktorundan farklı gözlük derecesi almakta ve birçoğuna yanlışlıkla “göz tembelliği” teşhisi konulmaktadır.
ÇİFTÇİOĞLU: Keratokonus neden olur?
Dr. GÜVENİR: Keratokonus hastalığında genetik yatkınlık vardır. Ayrıca, gözünü çok kaşıyan kişilerde, alerjisi olanlarda daha sık görülmektedir. Bu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Gözün ovalanması “sitokin” adlı maddelerin salınımına neden olur. Fazla salgılanan sitokinler ise, korneada hücre ölümüne sebebiyet verir. Kıbrıs’ta da alerjik göz hastalıkları nispeten yaygın olduğu için keratokonusu sıklıkla görmekteyiz.
ÇİFTÇİOĞLU: Keratokonus hastalığının belirtileri nelerdir?
Dr. GÜVENİR: Gözlüğe rağmen görme bulanıklığı, baş ağrısı, gece görüşünde azalma, okuma güçlüğü ve ikili görme, hastalığın sık görülen belirtileridir.
ÇİFTÇİOĞLU: Keratokonus daha çok hangi yaşlarda fark edilir?
Dr. GÜVENİR: Daha çok genç yaşlarda fark edilir. Nadiren 20’li ya da daha geç yaşlarda da açığa çıkabilir. Her göz muayenesinde değişen ve artış gösteren astigmatizma, keratokonus hastalığını akla getirmelidir. Ayrıca, gözlüğe rağmen görme seviyesi yüzde 100 olmuyorsa, keratokonustan şüphelenilmeli ve ileri tetkik yapılmalıdır.
ÇİFTÇİOĞLU:Keratokonusun takibi ve teşhisi nasıl yapılır? Takip edilmezse ne olur?
Dr. GÜVENİR: Hastalık dikkatli bir göz muayenesinde anlaşılır. Ancak hafif olgularda, kornea topografisi (orbscan cihazı) ile yaptığımız ölçümlerle kesin tanıyı koyuyoruz. Bu cihaz da, KKTC’de bir ilk olup, merkezimizde bulunmaktadır. Bu cihaz ile yaptığımız ölçümlerle korneanın sadece ön yüzünün değil, ayrıca arkasının da topografisini inceleyebiliyoruz. Ayrıca korneanın değişik bölgelerinin kalınlığını da görebiliyoruz. Hastalığın takibini de yaptığımız çekimlerin zaman içindeki değişimini kantitatif olarak mukayese ederek saptayabiliyoruz. Doğru bir şekilde takip edilmeyen keratokonus, korneada aşırı incelmeye neden olup, ödem kalıcı kornea bulanıklığına yol açabilir. Bu aşamada hastanın görmesi çok azalır. Hastalığın bu derecede ilerlemesi durumunda ise, hastaya kornea nakli (keratoplasti) ameliyatı yapılması gerekir. Bu ameliyat da başlı başına bir takım riskler taşıyan bir müdahaledir.
ÇİFTÇİOĞLU: Keratokonus hastalığının ilerlemesi durdurulabilir mi?
Dr. GÜVENİR: Evet. Kornea çapraz bağlama tedavisi (corneal cross linking) tedavisi keratokonusun ilerlemesini durdurur. Bu tedavide, riboflavin göz damlası ve ultaviyole-a ışığı kullanılmaktadır. Kornea çapraz bağlama cihazını, Op. Dr. Şerife Atun ve Op. Dr. Nazım Nuri ile birlikte yaptığımız ortak yatırımla, KKTC’ye kazandırmanın gururunu yaşıyoruz.
ÇİFTÇİOĞLU: Bu zor bir ameliyat mıdır?
Dr. GÜVENİR: Hayır, kesinlikle zor bir ameliyat değildir. Korneanın en üst kısmındaki hücreleri(epiteli) kaldırdıktan sonra yarım saat boyunca 3 dakikada bir kez riboflavin göz damlası damlatıyoruz. Daha sonra hasta, 5 dakika boyunca önceden gücü ayarlanmış ultraviyole ışığına bakıyor ve ameliyat bitiyor. Ameliyat bitiminde koruyucu yumuşak kontakt lens takıyoruz. Gözü kapatmıyoruz. Kornea epitelizasyonu tamamlandığında ise (3. günün sonunda) kontakt lensi çıkarıyoruz.
ÇİFTÇİOĞLU: Bu ameliyat nasıl etki eder? Riskleri var mıdır?
Dr. GÜVENİR: Riboflavin ve ultaviyole-a korneada serbest radikaller oluşturur. Korneanın zayıflayan lifleri arasında çapraz bağlar oluşur. Kornea biomekanik olarak sağlamlaşır, hastalığın ilerlemesi durur. Bu tedavinin etkisi korneaya sınırlı olduğu için, gözün diğer dokularına (göz merceği, iris ve retinaya) zararlı (toksik) etkisi yoktur.
ÇİFTÇİOĞLU: Bu ameliyat her keratokonus hastasına yapılabilir mi?
Dr. GÜVENİR: Bu ameliyatın yapılabilmesi için korneanın aşırı incelmemesi gerekir. Eğer kornea kalınlığı 350 mikronun altına indiyse, bu tedaviyi yapmak doğru değildir. O yüzden keratokonus hastalarının düzenli takip edilmeleri çok önemlidir. Eğer hastalık ilerliyorsa, kornea çok incelip görme bozulmadan bu tedaviyi yapmak gerekir. Ayrıca biliyoruz ki, keratokonus hastalığı 35 yaştan sonra çok nadiren ilerler. Bu yüzden hasta 35 yaşın üstünde ise, bu tedaviyi yapmak gereksizdir. Ameliyatın bir alt yaş limiti ise yoktur.
ÇİFTÇİOĞLU: Corneal cross linking ameliyatı görmeyi artırır mı?
Dr. GÜVENİR: Hayır, bu tedavi hastalığın ilerlemesini durdurur. Öncelikle hastalığın ilerlemesini durdurduktan sonra hastalığın aşamasına göre hastaya gözlük veya kontakt lens öneriyoruz. Çok hafif olan olgular dışında gözlük, genellikle doğru ve yeterli düzeltme sağlayamaz. Bu yüzden hastaların çoğuna gaz geçirgen yarı sert kontakt lens öneriyoruz. Bunlar keratokonus hastaları için özel dizayn edilmiş olsalar bile, bunların birtakım kullanım zorlukları vardır. Bazı hastalar, batma, sulanma ve toz kaçması gibi sebeplerden dolayı bu tür lensleri kullanamamaktadır. Bu hastalarımıza yine yeni ve KKTC’de bir ilk olan hibrid kontakt lensleri uygulamaktayız. Bu lenslerin ortası sert, kenarları ise yumuşaktır. Sert olan orta kısmı kesinlikle korneanın sivrilen kısmına dokunmamaktadır. Böylece, hastaya sert lensin görüş netliğini, yumuşak lensin ise kullanım konforunu sağlamak mümkün olabilmektedir.
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...