Parayı kazanmanın bir önemi yoktur, onunla yaşamınızı nasıl zenginleştirdiğiniz önemlidir
31 Mart 2015 - 7:00 'de eklendi.
Askerlik dönüşü (1982) toptan cam piyasasında (AS Optik) işe başladım.
Optika Cam San ve Tic. Ltd. Şti.’nin RX ağırlıklı ürünlerini ve Lentexport’un seri camlarını pazarlıyorduk. RX üretimde piyasa hakimiyeti Cel Optik’teydi (Firmayı daha sonra Essilor satın aldı), Optika piyasanın yeni oyuncusu, Optik Cam namı diğer Nazernstock ise meslektaşın can simidiydi. (Hurda siyah beyaz TV tüpünden işlediği “telematik” ismini taktığım uçuk mavi camlarla imkânsızı başarmış bir müteşebbisti, kendisine Nazerenstock adını takmıştım)
Doğubank 1. Katta “Optik cam” Nazeret abiyle karşı komşuyduk, Cel Optik ise vilayet yokuşunda Ankara handaydı.
Amber, Emop, Aklens firmaları Nafizbey handa, Moiz Barokas, Mösyö Sava (Essel), Juan Saragossi, Mösyö Ariko (Zeiss) Dita Koll.Şti (Rodenstock – Weco), Optik Cam, Optika ise Doğubank’ta konuşlandığından cam piyasasının kalbi bu iki handa atardı.
Organik cam pazara yeni girmeye başladığından edinim maliyeti hayli yüksekti, dolayısıyla piyasaya mineral cam hakimdi. Bu nedenle özellikle taşra gözlükçüsü nilör ve faset gözlük satmaktan kaçınırdı zira cama kanal açtırmakta, delmekte sorundu.
Bu konuda Tuncel usta gözlükçünün çözüm ortağıydı. Seramik ve elmas bizote taşlarının temizlenmesi (bileyleme), fokometre tamiri ve ayarı, mineral cam delme ve cama kanal açmayı yapan neredeyse tek ustaydı. elmas cam çizme kalemini onun kadar iyi yapan kimse yoktu. Elektrik akımı punto metal kaynak makinesini Essel’den özel siparişle ilk o getirttirmiş ve metal gözlük tamirine sınıf atlatmıştı. Prizma cam montajını o dönemin kalfalarına öğreten de oydu. Fresnel prizma bilinmiyor, montajını yapabilen de bir elin parmağını geçmiyordu.
Taşrada satılan faset ve nilör gözlükler de cam depolarına gönderilir, Tuncel ustaya yaptırılır tekrar Topkapı otobüs garajından geri gönderilirdi. Cam delme ve nilör kanal açma makineleri Essel’de bulunurdu. camı delmek ve kanal açmak titremeyen el ve maharet isteyen hassas bir işti. (Fransız Essel firması cam, çerçeve ve makine üreticisiydi, kaplamasıyla ünlü Amor çerçeve firmasını satın alınca ismini Essilor olarak değiştirdi.)
Taşra gözlükçüsünün metal çerçeve kaynağı, cam delme ve nilör gözlük montajı iş trafiğini takip etmek depocular için artık külfete dönüşmüştü. Tuncel usta da artık işlere yetişemiyor, seçici davranıyordu.
1984 yılında Dilaver usta ile yolumuz kesişti elmas taşlı bizote makinesi imal etmeye başladık. Elinden iş gelen iyi bir ustaydı ve piyasa şartları bizi Doğuş Gözlük Laboratuarını ortak kurmaya zorladı. Sektörde henüz otomatik cam kesme makinesi yaygınlaşmadığından nitelikli gözlüklerin montajında Laboratuar tercih edilir olmuştu. Tuncel ustanın da iş yükü hafiflemiş, özellikle Anadolu’nun montaj teslimatı hızlanmıştı.
Laboratuar tipik bir showroom işlevi gördü, Weco bir anda piyasaya hakim oldu. Takuba nilör makinesi de çok sattı. O yıllarda sektörde “hanutçuluk” henüz bilinmediğinden makine satışını “fırsata dönüştürmek” aklımızdan dahi geçmedi.
Organik renklendirme yurtdışı siparişle mümkündü, baba dostu İzmir’li meslektaş rahmetli Benito Organik boyamayı öğretmekle kalmadı boya ve maşaları da vererek Laboratuara önemli değer kattı.
Yurtdışından gelen organik progresivi elde kesmek çizilme riski taşıdığından büyük firmalar bu tip işlerini kendi atölyelerinde yapmaktan kaçınırdı. Dekorfaset cam kesimi sadece Doğuş Laboratuarında yapılabiliyordu.
Montaj işi çeşitlenmiş, işçilik fiyat listesi zorunluluk olmuştu. İlk matbu işçilik fiyat listesini de Doğuş yayınladı.
Teleskopik gözlüğün bilinmediği, prizma reçetenin okunamadığı devirdi, Laboratuar birçok meslektaş için okul görevi gördü, gelişmelerine katkı sağladı, yatırım cesareti aşıladı.
Permili naklihane yeni başlamış Doğubank henüz popüler olmamıştı. Giriş holünde tabiri caizse in cin top oynuyordu. Koridorda tavla ve top oynayanlar bu nedenle birbiriyle sürtüşürdü. Üst katlarda ise diğer sektörler sükûnet içinde ticaretiyle uğraşırdı.
En çok nitelikli işçilik mösyö Ariko’dan gelirdi. Kendisi (Aristodimos Emaniolidis) Zeiss firmasının Türkiye distribütörüydü ve birçok büyük gözlükçüden daha fazla Zeiss ürününü perakende satardı.
Her satışı ders niteliğindeydi. Eline aldığı çerçeveyi mücevhermişçesine tutar farklı sunardı. Böylesi sunumu bir de merhum Necati Ünlüçerçi yapar malı “değerinde” satardı.
Mösyö Ariko Zeiss dışında Marviç ve Menrad çerçevelerinin de satıcısıydı. Perakende müşterisine bırakın indirimi cam ve çerçevenin Almanya perakende satış fiyatının üzerine, Doğuş Laboratuarının listesinden işçilik bedelini, genel toplamın üzerinden de %10 hizmet bedeli adı altında ücret ekler “Mark” hesabıyla satış yapardı. Piyasa gözlükçüsünün o fiyatlara satış yapabilmesi mümkün değildi!.
Satış sonrası Dilaver ustayı yanına çağırır, gözlüğün PD vs ölçüsünü ve sonrasında da teslimatı O’na yaptırırdı. Cumartesi öğleden sonra da gelir kahvesini içer haftalık hesabı min. % 30 kesik atarak kapatırdı.
“Müşteriden hem işçilik hem de hizmet bedeli alıyorsun, hizmeti de bize yaptırıyorsun neden kesik atıyorsun?” diye takıldığımızda ; “Gözlükçüler gibi tek tek iş yaptırmıyorum ki, tüm işi size yaptırıyorum, kazancımda gözünüz mü var? “ cevabını verip meşhur kahkahasını koyuverirdi.
Kimi hafta sonu hesaplaşma sonrası “Hadi kapatın” der, Yeniköy’de müdavimi olduğu Garaj restorana götürür ıstakoza varıncaya kadar masayı donatır ve aynı hesap kesiğini oraya da atardı.
Bir gün masada ; işçilik hesabına kesik atma, buralarda da bize masraf etme dedik ve müthiş bir hayat dersi aldık!.
“Öncelikle bilin ki yemeği sizden yaptığım kesintilerle size ısmarlatıyorum, kesik atmayıp parayı tam versem beni buraya davet etmez, kendiniz de gelip masa donatmazsınız. Hem beni hem kendinizi bu zevkten mahrum eder, bu mekânın kazancına dolayısıyla buradan ekmek yiyenlerin işine de engel olursunuz!.” Ve devam etti; “Parayı kazanmanın bir önemi yoktur, onunla yaşamınızı nasıl zenginleştirdiğiniz önemlidir”
Menkul ve gayrimenkul portföyünün şişkinliğini zenginlik sananlar, şehir hatları vapurunun arka güvertesinden martılara atılan gevrek simidin içindeki ıstakoz aromasını algılayamazlar!
Hakan Ertunk
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...