Güneş gözlüğünüzü 2-3 yılda bir değiştirin!

Geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir habere göre, Yale Tıp Fakültesi Oftalmoloji Bölümü yardımcı profesörlerinden Michale Ehrlich, UV ışınlarına karşı koruma etkisini zamanla kaybeden güneş gözlüklerini iki yılda bir değiştirmek gerektiğini belirtiyordu.

“Gözler Her Şeydir” başlıklı seminerde göz uzmanları bir araya gelerek; güneş gözlüğü kullanımının önemini, seçiminde dikkat edilmesi gereken noktaları ve korunması ile ilgili yapılan son araştırma sonuçlarını paylaştı. Prof. Ehrlich’in seminerdeki konuşması ise kimsenin bilmediği çok önemli bir konuyu gündeme getirdi. Ehrlich konuşmasında güneş gözlüklerinin koruma özelliğini zamanla nasıl kaybettiğini anlattı. Özensizce çantamıza attığımız, plajda kum tanelerine emanet ettiğimiz güneş gözlüklerimizin üzerinde oluşan ve bazen gözle bile görülemeyen çizikler nedeni ile iki yılda bir değiştirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Çünkü bu çizikler, gözlüğün camına verdiği hasar ile UV ışınlarını sızdırıyor ve güneş gözlüğü sadece bir aksesuara dönüşerek, göz sağlığını tehdit ediyor. Prof. Ehrlich’in kullanıcılara tavsiyesi ise “Günde iki saat bile kullanıyor olsanız, güneş gözlüklerinizi iki yılda bir değiştirin” yönünde.

ÇOCUKLAR DİKKATLİ OLMALI
Ben de yapılan araştırmaya katılıyorum. Nasıl ki lens veya numaralı gözlüklerimizi yeniliyorsak, 2-3 yılda bir güneş gözlükleri de yenilenmeli. Güneş gözlükleri ‘Ben bunu ömür boyu kullanırım’ mantığıyla satın alınmamalı.
Yaz aylarında UV ışınlarına maruz kalan kişilerde katarakt, makula dejenerasyonu, kornea yaralanmaları ve gözün beyaz kısmının kalınlaşması gibi görmede uzun ve kısa vadede ciddi kayıplar oluşmasına sebep olabilecek rahatsızlıklar oluşabilir.

Bu dönemde herkesin dikkatli olması gereken UV ışınları konusunda; özellikle çocuklar, yaşlılar ve açık göz rengine sahip kişilerin ekstra önlemler almalıdır. Aynı zamanda katarakt ameliyatı olmuş veya daha önceden makula dejenerasyonu rahatsızlığı geçirmiş kişiler de dikkat etmesi gereken risk grubuna dahil. UV ışınları özellikle sabah 10.00-14.00 saatleri arasında dünyaya en dik şekilde etki ediyorlar. Bu sebepten dolayı, yaz aylarında bu saatler arasında risk oranı yüksek olan kişilerin gerekli olmadığı sürece dışarı fazla çıkmamaları, çıkıyorlar ise kullandıkları güneş gözlüğünün ciddi koruma özelliklerine sahip olduğundan emin olmaları gerekiyor.

Güneş ışınlarının gözlerde oluşturabileceği negatif etkilerin önüne geçilebilmesi için, özellikle güneş gözlüklerinin kullanılması büyük önem taşıyor. Güneş gözlüğü kullanımı sayesinde, güneş ışınları sebebiyle oluşabilecek katarakt hastalığının yanı sıra, retinanın zarar görmesi ve makula dejenerasyonu gibi rahatsızlıkların önüne geçilebiliyor. Aynı zamanda güneş gözlüğü kullanımı sayesinde, güneş altında gözleri kısmaktan dolayı oluşabilecek kırışıklıkların da engellenmesi mümkün.

Çoğu insan, sadece güneşli günlerde risk altında olduklarını düşünür. Ancak UV ışınları, bulutların içinden de geçebilir ve bu sebepten dolayı havanın güneşli veya bulutlu olması risk faktörünü düşürmez. Bu ışınların deniz, kum veya kar üzerinde yansımaları da gözlerde istenmeyen etkilerin oluşmasına sebep olabilir.

YÜZE TAM OTURMALI
Güneş gözlüğü seçimi, özellikle yaz aylarında oluşabilecek ve UV ışınlarından kaynaklanan rahatsızlıkların önlenmesi konusunda en önemli etkenlerden bir tanesidir. Güneşin yaydığı UV ışınlarını göremez veya hissedemezsiniz. Ufak dozlarda D vitamini takviyesi sağlasalar dahi, yazın dikleşen açı ile gelen bu ışınlar yüzünden cilt yanıkları, cilt kanseri ve gözlerde problemler oluşması oldukça büyük bir olasılık.

Güneş gözlüğünü seçerken; fiyat ve markadan önce, satılan ürünün özelliklerini okumak gerekiyor. Bu gözlüklerin hem UVA, hem de UVB ışınlarına karşı yüzde 100 koruma sağlaması, gözlerimizin korunduğundan emin olmamız için olmazsa olmaz yegane özelliktir. Bu özelliğe sahip olmayan gözlükler, gözlerin bu ışınlara maruz kalmasına sebep olacaktır.

Aynı zamanda, gözlüklerin yüzünüze tam oturduğundan emin olmanız gerekli. Yüze tam oturmayan bir gözlük, UV ışınlarının aradan sızmasına ve gözlerde olumsuz etkilerin oluşmasına yol açabilir.

IŞINLARI TAM OLARAK ENGELLEMELİ
UVA ve UVB korumasının önemli olmasının bir başka sebebi ise; koyu renkli gözlükler takıldığı ve göze gelen ışınların etkisi normale oranla azaldığı anda, göz bebeklerinin refleks olarak ışığı rahat seçebilmek için genişliyor olması. Koyu camlı bir gözlük, eğer UV ışınlarına karşı tam koruma sağlamıyorsa; genişleyen göz bebekleri bu ışınlara daha fazla maruz kalacak ve olumsuzlukların oluşma şansı artacaktır. Bu sebepten dolayı güneş gözlüklerinde öncelikle UVA ve UVB ışınlarının tam olarak engelleniyor olması ve yüze oturması aranılacak özellikler arasında en önemlileridir.

Güneş gözlüğünün yanı sıra, güneşli günlerde şapka kullanılması da, bu ışınların gözlerde oluşturabileceği olumsuz etkilerin önlenmesine katkı sağlayacak tedbirler arasında yer alıyor.

ULTRAVİYOLE IŞINLARI NELERDİR?
Ultraviyole ışınlar (UV), güneş tarafından yayılan ve dünyaya ulaşan ışınlardır. Çıplak gözle görülemeyen ve farklı dalga boylarındaki bu ışınlardan iki tanesi UVA ve UVB, atmosferi delerek cildimiz ve gözlerimizle her gün temas kurar. UVA ışını, daha uzun dalga yüksekliklerine sahiptir. UVB ışınları ise özellikle gözler için daha tehlikeli olmasına rağmen, doğru güneş gözlüğü seçimi ile etkileri en aza indirilebilir. UV ışınları; güneşten direkt olarak gelerek yarattığı olumsuz etkileri, su, kar, kum gibi parlak yüzeylerden yansıyarak da yaratabiliyor.

GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ SEÇİMİNDE NELERE DİKKAT ETMELİYİM?
.UVA ve UVB ışınlarına karşı yüzde 99-100 arasında koruma sağlıyor olmalı

.Görünür ışığı yüzde 85-95 arasında engelliyor olmalı

.Doğru renkte ve net gösteren lens seçimi yapılmalı

.Renk algısının bozulmaması için koyu kahve, amber tonlarında camlar tercih edilmeli

.Göz ve göz çevresi gözlük tarafından tamamen korunmalı