Gözlük camı ilk defa Adıyaman’da yapılmış.
29 Ekim 2018 - 23:15 'de eklendi.
Dünya üzerinde yaşanan olağanüstü durumlarda birçok acılar yaşandığı gibi ülkelerin tarihi mirası da payını alıyor.
Tarih, savaşlarda insan ölümleriyle birlikte tarihi eser yağmalarına da şahit oldu. Bulunan ilk mercek örneği ülkemizden kaçırılıp İngiltere’nin Devlet Müzesinde sergilenir olmuş.
Adını da benzediği için olsa gerek “mercimek”ten almış.
Gel gelelim mercek gözlük olarak ilk 13. yy. başlarında Venedik’ te kullanılmış.
Merceğe bir tel sap takıp bugünkü şekliyle kullanılabilmesi için ise 350 yıl geçmiş.
İlk gözlükler sadece yakını görebilmek için yapılmış. Uzağı görme derdi olanlar için bir yüzyıl geçmesi gerekmiş.
19. yy’ın başlarında göz sağlığı konusu tıp dalı olması ile beraber gözlük ciddi bir tıbbî tedavi aracı haline geldi.
Nereden, nereye..
Adıyaman’da bulunan ve İngiliz Müzesinde sergilenen ilk mercek, ne yazık ki artık İngiltere de sergileniyor.
Doğunun mercimeği meşhurdur.
E ‘lentis’ olan mercimek, yaklaşık iki yüzyıl gözlük camı anlamında da kullanıldı. Günümüzde kullanılan ‘lens’ adının kökeni de bu sebeple mercimeğe dayanıyor.
Bir rivayete göre Fenikeli tacirler Belus Nehri kıyılarına taşıdıkları nötron (Soda karbonatı) yükleriyle kamp kurarlar ve kamp ateşinin üzerine koydukları yemek kaplarını nötron bloklarla ateşin üstünde tutarlar. Ertesi gün uyandıklarında çok şaşırırlar. Ateş, nötron ve kumu eriterek o ana kadar görmedikleri o gizemli maddeyi, camı oluşturmuştur. Bu hikaye muhtemelen camın ilk yapımı sırasında kullanılan bu kumun popüler olması ile alakalı olmalıdır.
Bununla birlikte bulunan en eski cam parçaları M.Ö. 3500 yıllarında Mısır ve Mezopotamya’dadır. Asıl cam işlemeciliği Mısırlıların üfleyerek cam eşyaları oluşturma yönteminden sonra gelişmiş ve yayılmıştır. Üzerinde tarihi yazılı en eski cam M.Ö 1551-1527 yıllarında yaşayan Firavun Amen Hatepe ait bir boncuktur.
Türkiye’de ise camcılık ilk kez göz boncuğu üretimi olarak İzmir-Görece köyündeki ustalar tarafından gerçekleştirilmiştir. Anadolu’nun her tarafında temelinde nazar inancı olan cam boncukları görmek mümkündür.
Sonraları cam üretimi, özellikle Selçuklular ‘dan başlayarak gelişmiş ve İstanbul’un fethi ile, İstanbul ve çevresinde pek çok cam imalathanesi kurulmuştur. Cam yurdumuzda ancak altın yıllarını 20. y.y. da yaşamaya başlamıştır.
Mayalar, Mısırlılar, Çinliler ve Yunanlılar binlerce yıl önce inanılmaz başarılara imza atmış büyük medeniyetlerdir. Yine de konu görmeyi sorunsuz korumaya gelince, en büyük bilginler bile aciz kalıyordu. O zamanlar, tıpkı bugün gibi, insanlar yaşlandıkça gözlerinin güçsüzleşmesi yaygındı. Romalı büyük hatip Cicero, kendisi için kölelere sesli şekilde metin okumanın tedirgin ediciliğinden şikayet ediyordu.
İmparator Nero aziz gladyatörlerinin bir zümrüt kullanarak dövüşmelerini izliyordu. Yunan filozof Ptolemy, ışığın kırılma kanunlarına aşinaydı(M.S. 150 yılları), ancak iyi bir görme için gerekli olan kırılma kanunu 1000 yıl kadar sonra Arap bir matematikçi ve gök bilimci olan Alhazen buldu.
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...