Göz ve görme ile ilgili sorunlar,tüm dünyanın gündemini işgâl eden önemli sorunlardandır. Yaşam boyu öğrendiklerimizin %80’ ine yakınını gözümüz sayesinde öğreniyoruz. Göz ve görmenin önemi de bundan geliyor. Görme kalitesinin düşüklüğü basit iç mekân kazalarına olduğu kadar büyük kazalara da neden olabilir. Bu kazalarla birey bedensel, fiziki ve psikolojik olarak yıpranırken, bu kazaların neden olduğu […]
26 Ocak 2013 - 0:03 'de eklendi.
Göz ve görme ile ilgili sorunlar,tüm dünyanın gündemini işgâl eden önemli sorunlardandır.
Yaşam boyu öğrendiklerimizin %80’ ine yakınını gözümüz sayesinde öğreniyoruz. Göz ve görmenin önemi de bundan geliyor.
Görme kalitesinin düşüklüğü basit iç mekân kazalarına olduğu kadar büyük kazalara da neden olabilir. Bu kazalarla birey bedensel, fiziki ve psikolojik olarak yıpranırken, bu kazaların neden olduğu travmaların telafi edilmesi için Sosyal güvenlik Kurumuna ekonomik olarak büyük sağlık maliyetleri yüklenmektedir. Diğer yandan yine aynı nedenle yetişmiş insan kaynakları ve iş gücü kayıplarını, sosyal sıkıntıları beraberinde getiren objektif bir gerçeklikle karşı karşıyayız.
Kaliteli bir görüş için erken teşhis ve tedavi değinmiş olduğumuz bu sorunların çözümünde en önemli etkendir.
Teşhis, tedavi ve optik görme gereçlerinin her birinin bir uzman tarafından uygulanması en sağlıklı sonucu verecektir.
Her bulgunun değerlendirildiği bir muayene, iyi bir reçete ve reçete muhteviyatına uygun hazırlanmış bir gözlük kişinin yaşam kalitesinin artmasını sağlarken bu ayaklardan birinde yapılacak bir hata beraberinde birçok sorunu getirecektir.
Sağlığın sanayileştiği, zincir mağaza ve internetin sadece kar amaçlı satışa dayalı pazarlama tekniklerinin görme ve göz alanında ciddi problemleri beraberinde getirdiği ve bu problemlerin çözümsüzlüğü içinde bocalayan ülkelerin tacirleri daha kendi sorunlarını çözmemişken diğer ülke halklarının sağlığından rant kazanma yolunu seçmişlerdir.
Bizim ülkemiz de sermayenin hareketliliğinden nasibini almıştır. Artık engel olunamayacak bir şekilde Çok Uluslu Şirketler ülkemize geliyorlar ve çalışma hayatına başladılar. Şimdi kar etmeleri gerekiyor. Çok ama çok kazanmalılar. Hedefledikleri cirolara ulaşmak için her yolu mubah gördükleri gibi halk sağlığı ve kamu yararını hiçe sayabiliyorlar. Bunun için de kullandıkları yöntemler var.
Optometri
İnternet satışı.
Reklamlar.
Kurumsallaşma adına öne sürülen Optometri sorunları çözecek ve daha çok kazandıracak bir mucize gibi lanse ediliyor.
Optometriyi gündeme getirdiklerinde “Sizi doktorun yazacağı reçeteye mahkûm olmaktan kurtaracağız” derken asıl kast ettikleri “Reçeteyi kendiniz yazıp, gözlük verebileceksiniz”dir.
Optometri, yıllardır başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere dünyada birçok ülkede uygulanan bir bilim dalıdır. Yıllarca gelişmek için kıtasal ve dünya genelini kapsayan sivil toplum kuruluşları oluşturmuş bir meslek grubudur. Optometrisler, mesleki gelişimlerini sağlamak adına çalışmalar yapmış, sosyal, ekonomik ve coğrafik etkenleri dikkate alarak strateji geliştirme çalışmalarının yanı sıra mevcut bilinen sorunların ve önceden karşılaşılmamış sorunlara da çözüm aramışlardır Göz ve görme alanında da optometrislerin etkin çalışmalarını görmezden gelemeyiz. Uluslararası eğitim birliği sağlamak, klinik çalışmaları, yetkinlik alanındaki farklılığı gidermek ve veri aktarımına yardımcı olmak içinde çalışmışlardır ve çalışmalara devam ediyorlar.
Ancak, Avrupa ve Dünya Optometri Konseyleri’nin bireysel katkılar ve sponsorlarından aldıkları sosyoekonomik güce rağmen yaptıkları çalışmalar sağlıklı bir sonuç vermemiş, istenen birlik sağlanamadığı gibi bireysel müesseselerin sermaye önünde yok oluşuna engel olunamamıştır. Optometri’de birlik sağlanamadığı gibi, yetkinlik, eğitim birliği, yasal haklar ve mesleki uygulama açısından da istenen birlik sağlanamamıştır. Bırakın uluslararası birliği bazı ülkelerde eyaletler arası bir uygulama birliği dahi yoktur.
Evet, dünya genelindeki yaklaşık 45 milyon civarındaki görme engellinin var olduğunu ve 1,5 milyon civarındaki engellinin ülkemizde yaşadığını düşünürsek acil olarak bir şeyler yapmalıyız. Fakat eyleme geçmeden önce her türlü sosyal ve ekonomik kaygılarımızdan arınarak konuyu irdelemeli ve strateji geliştirmeliyiz.
Toplum sağlığı, mesleki kazanımlarımız ve sosyal güvenlik açısından konu, akademisyenler, profesyoneller, kamu görevlileri, sivil toplum kuruluşları ve ilgili bakanlıkların temsilcileri bir araya gelerek tartışmalıdırlar. Konunun hassasiyeti açısından internet ortamında tartışılması ve bilgi sahibi olmadan fikir yürütülmesi sorunun çözümüne hiçbir şekilde katkı sağlamayacaktır.
Optometri konusunun söylediğim şeklin dışında tartışılması ve çalışmaların sadece tarafların diğerlerini ötekileştirerek kendi arasında sürdürülmesi çözümden çok kaynak ve zaman kaybına neden olmuştur.Aynı hataların tekrar yapılmaması ve çalışmaların başarılı bir şekilde sürdürülmesi sektör aktörleri arasındaki etkin grupların mutlaka bir araya gelmeleri ve kamunun hakemliğinde çalışmalarını sürdürmeleri gerekmektedir.
Optometri için ön koşulsuz ve acil gelmesini isteyenler gibi kökten inkârcılar da hata yapıyorlar. Ortada kabul etsek de etmesek de böyle bir bilim dalı var. Öyleyse fanatik taraftarlar da inkârcılar da ön yargılarından sıyrılıp bizim gibi tartışılmasını isteyenlerle konuşup gerçekle yüzleşmelidirler.
Göz ve görme sağlığının öneminden hiç birimizin şüphesi yok.
Dünyayı ve özelikle Avrupa’yı incelediğimizde kanunlarındaki eksik ve hatalardan dolayı gözlük reçetesinin sermayenin zarar esaslı pazarlama tekniği olarak ücretsiz sahip olunacak bir emtia haline gelmiş olduğunu ( Pazar alışverişinde grossmarketlerin ücretsiz göz muayenesini kabullenir ve ücretsiz gözlük reçetesi sahibi olabilirsiniz)görebilirsiniz. Reçeteye ulaşmak bu kadar kolay olunca insanlar için gözlük de artık sağlık gereci olmaktan çıkıp ticari bir emtia haline gelecektir ki toplum ürün kalitesi yerine fiyat tercihli satın alma güdüsüne çoktan mağlup olmuştur.
Bizler demirbaş maliyetleri, işletme maliyetleri, personel maaşları ve ekstra masraflarla uğraşırken internet ve zincirlerin alım gücünün sağladığı düşük emtia bedellerinin sağlığın bu alanında çöküşü beraberinde getireceği bir realitedir.
Sağlığı ticarileştirdiğinizde kanlı kavgaya hazır olmalıyız. Zira zincirler ve internet pastadan daha fazla pay kapmak için savaşırlarken arada toplum sağlığı ve bireysel mağazaların zarar görmesi kaçınılmaz olur. Eğer sadece bizim kayıplarımız söz konusu olsaydı teslim olup iş değiştirmeyi düşünebilirdik. Fakat toplum sağlığında yaşanacak olan kayıplar… İşte önemli olan bu.
Dünyada gelişmiş olarak gördüğümüz birçok ülkeye rağmen Türkiye dünyaya örnek olacak bir sistemle sağlığa yön veriyor.
Mesleki olarak üç kanunla Türk toplumunun sağlığına hizmet ediyoruz. 5193 Sayılı Optisyenlik Hakkındaki Kanun, 1219 Sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun ve 5510 Sayılı Sosyal Güvenlik Kanunu. Ülkelerin çoğunda kargaşa devam edip ve defacto durumu sürerken, Türk halkının göz sağlığı kanunlarla güvence altına alınmıştır.
Dezenformasyon yolu ile kamuoyu oluşturup idareyi yanıltmaya çalışmak yerine masaya oturup şartları konuşmalıyız. Ulusal gerçeklerimiz ortada.
5193 Sayılı Optisyenlik Hakkında Kanun, optisyen ve gözlükçüleri, “Toplumun ve fertlerin sağlığını koruma görevi”ni vererek sağlık mesleği unvanı ile taçlandırmıştır. Optisyenlik müesseselerinde göz sağlığına hizmet edecek ürünler dışında ürün satılamaz. Bu müesseselerde oftolmik muayene için gerekli, araç gereç ve benzeri cihazlar bulundurulamaz. Reçete kayıt ve mevzuat ile mesleğin disiplini sağlanmıştır.
1219 Sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun, reçete yazma hakkının sadece tıp fakültesi diploması olanlara ait olduğunu vurguluyor. Reçete yazma hakkı olanların da bunu kar amaçlı ticari emtia satışına kaynak yaratacak bir belge olarak kullanmasına engel olmuştur.
5510 Sayılı Sosyal Güvenlik Kanunu, sadece göz hekimlerin yazdığı reçeteye ödeme yapıyor.
Türk toplumunun sağlığı kanunların ve sosyal güvenliğin güvencesi altındadır. Bize önerdikleri ise sadece kargaşa.
Asıl tartışılması gereken konuları saptamak ve bununlar ilgili olarak çalışmalarda bulunmak, havanda su dövmekten öte gitmeyen internet ortamındaki çözümsüz didişmelerden vaz geçmek zamanıdır.
.
Turgut ÇAKAR
ANADOLU GÖZLÜKÇÜLER VE OPTİSYENLER
FEDERASYONU YÖNETİM KURULU ÜYESİ
ÜNİVERSAL GÖZLÜK SAAT OPTİK ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET AŞ’YE...
Optik ve gözlük sektörünün uluslararası ölçekteki en önemli ...
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...