Genç Optisyenlere Güvence ve Vergi Avantajı

Optisyenlik müessesesi açan genç girişimciler için müjde niteliğinde devlet destekleri yürürlükte!

OptisyeninSesi Haber Merkezi- İlk defa kendi işini kuran ve 29 yaşını doldurmamış optisyenler, hem Bağ-Kur primlerinden muaf tutuluyor hem de gelir vergisi avantajıyla iş hayatına güçlü bir başlangıç yapabiliyor.

Türkiye’de optik sektörüne adım atan genç girişimciler, artık yalnızca mesleki yeterlilikleriyle değil, devletten aldıkları mali desteklerle de öne çıkıyor. Sosyal güvenlik sisteminde “Genç Girişimci Desteği” olarak bilinen bu uygulama, 29 yaşını doldurmamış ve ilk defa kendi adına optisyenlik müessesesi açan gençleri kapsıyor.

12 Ay Boyunca Bağ-Kur Devletten
Genç optisyenlerin en büyük gider kalemlerinden biri olan Bağ-Kur primleri, işin ilk yılı boyunca devlet tarafından karşılanıyor. 12 ay süresince sosyal güvenlik primi ödemeden kendi işini yürüten girişimciler, bu avantajla ilk yılın zorlu maliyet baskısından büyük ölçüde kurtuluyor.

Bu destek, özellikle iş yeri açılışı sonrası cihaz yatırımı, dekorasyon, stok alımı veya otomasyon sistemleri gibi masrafları daha rahat yönetme imkânı sunuyor. Primlerin devletten karşılanması, bir anlamda genç optisyenlere “nefes alma süresi” tanıyor.

330 Bin TL’ye Kadar Vergi Muafiyeti
Bağ-Kur desteğine ek olarak, gelir vergisi istisnası da genç optisyenlerin yüzünü güldürüyor. 2025 yılı itibarıyla 330.000 TL’ye kadar olan yıllık kazanç, ilk üç yıl boyunca gelir vergisinden istisna tutuluyor. Bu, girişimcinin kazancını doğrudan işine veya kişisel gelişimine yatırabilmesi anlamına geliyor.

Yeni kurulan müesseselerde ilk yıllarda elde edilen gelirlerin vergiye tabi tutulmaması, işlerin büyütülmesine ve sektörde kalıcı başarıya ulaşılmasına büyük katkı sağlıyor.

Kimler Yararlanabilir?
Bu önemli destekten faydalanmak isteyen genç optisyenlerin aşağıdaki şartları sağlaması gerekiyor:

29 yaşını doldurmamış olmak,

İlk defa kendi adına optik müessese açmak,

Daha önce herhangi bir ticari faaliyette bulunmamış olmak,

İşi bizzat kendisinin yürütmesi.

Optik Sektöründe Geleceğe Açılan Kapı
Optik sektörü, yalnızca teknik bilgiyle değil aynı zamanda müşteri ilişkileri, moda anlayışı ve teknolojiyi kullanma becerisiyle de gelişiyor. Bu destekler, mesleğe adım atan genç optisyenlerin ayakta kalmasını değil, aynı zamanda sektörün dinamizmini artırmasını da sağlıyor.

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan sektör temsilcileri, gençlerin bu desteklerden yeterince haberdar olmadığını vurgulayarak, “Bu tür devlet destekleri sektöre yeni adım atan gençler için altın değerinde. Ancak başvuru süreçlerinde uzman mali müşavirlerle çalışmaları, hak kaybı yaşamamaları açısından çok önemli,” görüşünü dile getiriyor.

Doğru Adım, Sağlam Gelecek

İster büyük bir alışveriş merkezinde ister küçük bir ilçede açılmış olsun; her genç optisyen bu desteklerle mesleğe bir adım önde başlıyor. Sosyal güvence ve vergi muafiyetini arkasına alan yeni nesil optisyenler, hem girişimcilik yolculuğuna daha sağlam adımlarla başlıyor hem de toplumun görsel sağlığına katkı sunmaya hazırlanıyor.

Genç optisyenler! Eğer siz de ilk kez kendi optik müessesenizi açacaksanız, bu fırsatları kaçırmayın. Doğru bilgiyle, doğru zamanda başvurarak mesleki geleceğinizi güvence altına alabilirsiniz.