Optisyen ve gözlükçülerin teknolojiye yenilmeleri bir şey değil, asıl yenilgileri müşterilerinin zihinlerinde oluşan önyargılarıdır.Şu 10 yıllık süreçte bir çok kazanımlarından vazgeçtiği halde hala en çok kar elde eden meslek kuruluşu olarak zihinlerde yer almıştır. Hatta bir toplantı da TMOOB avukatı bile ”yakınlarıma gözlük almaları gerektiğinde kafadan yarı fiyatını teklif edin diyorum”demişti.Bir çok konuda bizi uyarması […]
12 Nisan 2011 - 10:25 'de eklendi.
Optisyen ve gözlükçülerin teknolojiye yenilmeleri bir şey değil, asıl yenilgileri müşterilerinin zihinlerinde oluşan önyargılarıdır.Şu 10 yıllık süreçte bir çok kazanımlarından vazgeçtiği halde hala en çok kar elde eden meslek kuruluşu olarak zihinlerde yer almıştır.
Hatta bir toplantı da TMOOB avukatı bile ”yakınlarıma gözlük almaları gerektiğinde kafadan yarı fiyatını teklif edin diyorum”demişti.Bir çok konuda bizi uyarması gereken bir kuruluşumuzun bile yetkilisi böyle düşünüyorken müşterilerimizin hakkımızda düşündükleri az bile kalır.Neyse şimdilik dernek olayını bir tarafa bırakırsak asıl sorunumuz satılan ürünün ve verilen hizmetin noksansız ve ayıpsız olduğu durumlarda iade istemine karşı ne yapacağımızla ilgili Bu sayfalarda 2 kez sebepsiz ürün iadesiyle ilgili yazılar yer aldı.
Çok okunmalarına karşın herhangi bir görüş iadesinde bulunulmadı. Sanırsınız ki, Perakendeci arkadaşların gözlük iadeleriyle ilgili pek sorunları yok.Oysa ki,kiminle konuşsam herkes dertli,Cumartesi sattıkları gözlükleri pazartesileri geri almakla ya da değiştirmekle meşguller.Bu yüzden iş yapamadıklarından bahsedenler var. Tabii bunu da bir çok sebebi var.
1. TÜKETİCİLER GİBİ HAKLARIMIZI BİLMİYORUZ.
2. Zaten zor şartlar altında çalıştığımızdan mevcut müşteriyi kaybetmemek uğruna alttan alıyoruz. Aslında doğrusu da bu. Son dakikaya kadar uzlaşabilmek. Çok mecbur kalınca ve değiştirmek dahil her yol denendikten sonra iade almak.
3. Bazı isim yapmış mağazaların piyasamıza ,gözlüğünü al,beğenmezsen sorgusuz-sualsiz 30 gün içinde iade et’’tarzı bir kuralı adapte etmeleri.Tamamen haksız bir rekabetle piyasada yer etmek istemeleri.
4- Meslek kuruluşlarının konuyu ciddiye almayıp, üyelerini uyarmamaları. Konuyu hukuki yönden araştıranlar var mı bilmiyorum. Ama bu konuda bilinenleri şöyle özetleyebiliriz.
1..Ürünün fatura ya da fiş karşılığı verilmemişse kesinlikle tartışmayın.Haklı bile olsanız,zarar dahi söz konusu ise, tartışmayın,geri alın.
2-Değiştirme hakkını 1 seferle sınırlı tutun.
3-Verdiğiniz ürünün bir başka optikçi de ayıplarının ortaya çıkarılacağını düşünerek ,mümkün olduğunca hatasız ve defosuz ürün vermeye gayret edin.
4-Fişsiz ve faturasız iade alamayacağınızı özellikle belirtin. 5-Satış esnasında verdiğiniz garanti kartlarının siğorta teminatı olmadığını sıklıkla vurgulayın. Ürün düşerse – kırılırsa garanti teminatı olmayacağını,garantinin üretimden kaynaklanan sorunlar için geçerli olacağı üzerine basa basa dile getirin.
Gözlükçülükte kar oranlarının çok fazla olduğu sık sık dile getirilir.Hatta bir defasında TMOOB avukatı dahi bir toplantı da ‘’yakınlarımdan gözlük isteyenler oldu mu,yarı yarı ya pazarlık edin ,kazıklanmayın diyorum’’demişti.
Bir çok konuda bizi uyarması gereken meslek kuruluşumuzun bir yetkilisi bile bizi böyle görüyorken ,müşterilerimizin hakkımızda düşündükleri az bile kalır. Dernek olayını bir tarafa bırakırsak iade konusunda bilmemiz gereken şey şu: 4077 sayılı tüketiciyi Koruma Kanunu gereğince ,kapıdan satış ya da İnternet tarzı mesafeli satış söz konusu değilse ,müşteri ürünü ancak ayıp iddiası ile iade edebilir.Mağazaya gelerek ürünü almış bir müşteri,satın aldığı üründe herhangi bir defo ya da ayıp gösteremiyorsa,sebepsiz cayma hakkı yoktur.
Buna göre ayıbı tesbit ettirecek taraf satıcı değil,alıcıdır.SATIŞ TA MALI KUSURSUZ TESLİM EDEBİLİYORSANIZ,İADE ALMANIZ GEREKMEZ.YASAL OLARAK DEĞİŞTİRME VE İADE ZORUNLULUĞU YOKTUR. Bunları yazarken salt magaza sahibi kimliğimizle olaya bakmıyoruz.Kendi işyerimizde satıcı olduğumuz kadar,başka yerlerde biz de tüketici konumundayız.Amacımız tüketicileri mağdur etmek,hak etmedikleri bir malı,ya da hizmeti almaya onları mecbur etmek değil,tüketicilerin yanlış tercihlerini baştan önleyip,sonradan mağazalarımızdan tatsız alış-verişlerle ayrılmalarını önlemek..
Bu arada Üreticiler ve tüketiciler gibi bizim de bir takım haklarımız olduğunu ve bunlara sahip çıktığımız ölçüde mesleğimizin gelişebileceğini göz ardı etmememiz gerektiğini unutmamalıyız.
Yazar: Corsluder
Sizden Gelenler Serisi
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...