Eleştiri, gelişme için zorunludur.

Kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla, son yazımın altında yorum olarak kayda alınması ve cevap verilmesi gereken dille yazılmış olan soruları dilimin döndüğü kadar cevaplamaya çalışacağım.

 

https://optisyeninsesi.com/sorumluluk-turgut-cakar/

 
1. AVM’lerdeki gözlükçüler
Mesleğimizi temsil etme yetkisi verdiğimiz sivil toplum kuruluşları tek bir müesseseyi ve grubu hedef alamazlar bu etik olmadığı gibi doğru da değildir. Aksaklıklar genel olarak algılanır ve mücadele, genelin üzerinden yürütülür. Bu gerçekten yola çıkıp genelden özele ulaşılır.

 

Yasa ve yönetmeliğe uymayan müesseseler ile ilgili olarak çözüm yolu Sağlık Bakanlığı ve SGK’ dır geçen yıl bu sorunun çözümü için Sağlık Bakanığı ve SGK ile görüşmeler sürdürülmüştür. Öncelikle SGK İstanbul İl Müdürlüğü denetim personeli ile, Derneğimiz ve İstanbul Aydın Üniversitesi işbirliği ile bir bilgilendirme toplantısı düzenlenmiştir. Burada, denetlemeye çıkan personelin rutin denetim dışında mevzuatı ilgilendiren fiziki olarak dikkat edilmesi gereken konularda bilgi alış verişi yapılmıştır. Bu çalışmadan sonra etkin denetlemeler sonucu soruda kast edilen kurumlar hakkında gerekli işlemler yapılmış ve eksiklerin giderilmesi konusunda sonuca ulaşılmıştır.

 

Yayın olarak sunulmasında sakınca olabilecek çalışma konularında derneği ziyaret ederseniz belgeler ibra edilecektir. Lütfen derneğinizi ziyaret edip bu belge ve çalışmalar hakkında bilgi alın belki siz yayınlayabilirsiniz. ( AVM, İş hanları ve çarşıda bulunan tüm müesseseler dahil.)

 

2. Gözlükçülük ruhsatnamesi alınma koşulları
Sözünü ettiğiniz soruda, şu anda görevde bulunan dernek, federasyon ve konfederasyon yöneticilerinin hiçbir vebali yoktur. O dönemde faaliyette etkin bir şekilde bulunan iki STK vardı ve vebal onlarındır. Evet, sadece söz konusu grup değil yıllarca vergi mükellefi olup mahkeme kararı ile sigortalı olduğunu beyan edenler ve o tarihte henüz on sekiz yaşında olanların durumu da bilinen bir gerçekti.

 

Bu doğrultuda verdiğim mücadelenin ve yazdığım dilekçelerin (ki belgeleri ile verilmiş bir dilekçeydi) dernek tarafından ne yapıldığını bilmiyorum. Bir sonraki seçimli genel kurulda adaylığımızı açıkladığımızda bu dilekçe ve ekleri bazı rakipler tarafından servis edildi ve Turgut kazanırsa ruhsatlarınızı iptal edecek diye propaganda yapıldı. Bu konuda yaptığım çalışmalar ve yazılar istendiği zaman yayınlanmamak koşulu ile paylaşılır.

 

Sorunun bu hale gelmesindeki en büyük etken o dönemde bu günkü gibi bir birliğimiz ve üst kuruluşumuzun olmayışı, buna bağlı olarak da temsil yetkisini elinde tutanların farklı hesaplarının olmasıdır.

3. Optisyenlik eğitimi veren okullara niye girildi.
Eğitim, başta Taylan hoca olmak üzere benim ve konfederasyonun her zaman mesleki olarak ilgisini çekmiştir. Bizler mesleki gerçekliğin tanımlanması, ülkenin optisyen ihtiyacının belirlenmesi, eğitmen ve kitapların hazırlanması konusunda ısrarlı çalışmalar yürütürken hepinizin malumu olan bir grup ulaşabildiği bütün okullara bölüm açmalarını ve bunun avantajlarını anlattılar. Katıldıkları toplantılarda ben ve arkadaşlarımı eğitim düşmanı olarak tanımladılar.

 

Optisyenlik bölümleri açılmaya başladığında iki ayrı üniversiteden kuruluş aşamasında gelen ortak çalışma teklifini reddetmiştim. Biz düzgün eğitim isterken diğer grup tüm çirkinliği ile bu işin içinde yer alıyordu. Dışarıdan müdahale edemeyeceğimiz için içine girdik. Eğitim şuraları ilk kez bizim tarafımızdan yapılmıştı, tekrarı yine bu dernek tarafından yapıldı. Yıllardır süre gelen yanlış anlaşılmalar ortadan kalktı, hocalarımızın tecrübeleri ve bizim gayretlerimiz birleşince doğru sonuçlar ortaya çıkmaya başladı.

 

Bu dönemde iki önemli ders kitabı basıldı, değerli Cumhur hocamın kitabı bitmek üzere ve yeni kitaplar basılacaktır. Önemli bir eğitim standartı hazırlanacak ve tüm okulların buna uymaları karar birliği ile istenecektir. Şu ana kadar bazıları okulların fazlalığından söz ederken biz gizli toplantılarla ruhsat ve açık öğretim gibi saçmalıkları planlayan ve uygulamak isteyen etkin gruplarla mücadele ediyoruz. Sorunun sebebi biz değiliz ama sonucunu hep birlikte belirleyeceğiz( bu konudaki bilgi ve belgeler istediğiniz zaman incelemeniz ve yararlanmanız için size iletilebilir.)

 

4. Dernekte değişim sırasında çalışanların unutulması
Biz kimseyi unutmadık. İhmal ettiklerimiz oldu ama unuttuklarımız asla. İki yıl boyunca çok yoğun bir çalışmanın sonucunda dernek yönetimi değiştirildi. Tam o zaman hiçbir şekilde istemediğimiz bazı olaylar gerçekleşti. Bazı arkadaşlarımız ile bu sürede yollarımız ayrıldı. Dernek yönetimi kimseyi istifaya zorlamadı. Kırgınlıklar ve küslükler olabilir ama ayrılıklar bireysel tercihtir. Bu kapılar dönmek isteyen herkese açıktır. Dışarıda kalan her birey bizim için kayıptır.

 

5. Küskünler
Bunun cevabını nasıl verebilirim. Her cevap benim doğrum olacaktır. Buna belge bile sunamam. Fakat bir önceki yazıda dediğim gibi biz de çok mağdur edildik fakat kimseyle küsmedik. Bir önceki dönemde mesleğe büyük zararlar veriliyordu ve belgeliydi. O dönemin kime hizmet ettiği belliydi ve sebep alenen ortadaydı. Şimdiyse ego ve benmerkezcilik bu kırgınlıklara neden oldu.

 

Ben mesleğimin ve meslektaşımın hizmetindeyim. Kimseye küsme lüksüm olmadı. Şahsi kırgınlıklarımı asla görevime karıştırmadım ve sahip olduğum makamı intikam için kullanmadım. Bunu ispatlarım. Fakat yurt içinde ve yurt dışında meslektaşlarını aşağılayanlar, kazanımlarını intikam için kullananlar ve kendisine eleştiri geldi diye tüm gözlükçülere küfredenler hala utanmadan makam işgâl ediyor ve siparişle yazılar yazdırıyorlar. Ne diyebilirim ki…

 

6. ECOO kâr – zarar
ECOO uluslararası bir STK’ dır. Nasıl ki bizler örgütlenerek güçleniyorsak örgütlerin de birleşmesi gereklidir. Belki hatırlamazsınız ama TOOMD’ den önce de bu derneğe üyelik girişiminde bulunulmuştur hem de yakın dostlarınız tarafından. Orada olmak, dünyadaki gelişimi takip etmek ve bizim gerçeklerimizi anlatıp, geleceğimize bizim dışımızda şekil vermek isteyenlere “biz buradayız” demektir. Kârını ve zararını zaman gösterecektir.

Dostlarımızın bu konudaki eleştirilerine rağmen bu kuruluşla hiç bağı kalmamış bazı kişi ve kurumlar hala ECOO adını kullanarak katıldıkları toplantılarda kendileri dâhilmiş gibi konuşuyorlar. Artık Dünya bilmelidir Türkiye Gözlükçüleri örgütlü ve güçlüdür. Kimsenin hakkında gözümüz yok ama hakkımızı da yedirmeye niyetimiz yok.

 

7. Anadolu konfederasyonunun devir alınması
Anadolu konfederasyonu diye bir konfederasyon yoktur. Anadolu Federasyonu var ve federasyon genel kurulda sıfır bütçe ile yeni yönetime devredildi. Konfederasyon ise bir şirket değildir, devir alınmadı. Sadece genel kurulda yönetim değişti.

 

Borç konusuna gelince, Konfederasyonun genel kurulda devredilen borcu, TOOMD genel kuruldan bir gün önce iş akdini fesih ettiği tek bir personelin tazminatından daha azdır ( İzmir. Ankara ve diğer şubelerin borçları ayrı) Bu borç da dernek bütçesinden karşılanmamış yardım yemeğinden gelen kaynakla yapılandırılmıştır.

 

TOOMD yönetim kurulu tarihi değiştirecek boyutta çalışmaları hayata geçirmiş ve başarılara imza atmıştır. Onları kutlamak gerekiyor. Bu başarının arkasında ise Trabzon’dan Mersine ve Erzurum’dan İzmir’e kadar kuzeyde, güneyde, doğuda ve batıda örgütlenmiş meslektaşlarımızın katkısı ve desteği var.

 

Bir önceki yazımı yineliyorum. Eleştiri, gelişme için zorunludur. Ama sadece eleştirip elini taşın altına sokmadan yaşamak yarın için bir katkı sağlamayacaktır.

 

Turgut Çakar
Anadolu Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi.