Dünya’nın en ıssız adası: Tristan Da Cunha

Dünya’nın en ıssız adası: Tristan Da Cunha

 
Portekizli kaşif Tristao da Cunha tarafından 1506 yılında Ümit burnuna düzenlediği bir gezi sırasında keşfedilen Tristan Da Cunha adası en ıssız ada olma özelliğine sahip.

Tristan Da Cunha üzerinde yerleşim olan en ıssız ve en izole ada olarak bilinmektedir. Adalar topluluğu Portekizli kaşif Tristao da Cunha tarafından 1506 yılında Ümit burnuna düzenlediği bir gezi sırasında keşfedildi.

Aktif volkanik bir ada olan Tristan Da Cunha’ya 1650 ve 1669 yılları arasında Portekizlilerden sonra Hollandalılar da gelip burayı bir üs olarak kullanmayı düşündüler. Fakat Tristan’ın güvenli bir limandan yoksun olmasından dolayı sonradan bu düşüncelerinden vazgeçtiler. 18. ve 19. asırlarda Amerikalılar da Tristan adasından faydalanabileceğini düşündü. 1790 yılında Kaptan John Patten adaları denizcilik ve balina avcılığı için üs olarak kullandı. 1810 yılında yine bir Amerikalı Jonathan Lambert burada bir ticaret merkezi kurmaya çalıştı.

1812 yılındaki savaş sırasında ise Amerikan kuvvetleri Tristan adasını İngiliz saldırılarına karşı savunma üssü olarak kullandılar. 14 Ağustos 1816 yılında İngilizler, St. Helena’da tutuklu bulunan devrik imparator Napoleon’a Fransızların kurtarmaya çalışmasını engellemek ve Amerikalıların tekrar burayı bir üs olarak kullanmasını önlemek için adalara el koydular. İngilizler için zamanla stratejik önemini kaybeden adaları, İngilizler 1817 yılında yavaş yavaş terk ettiler. 1869 yılında Süveyş Kanalının açılışı ile Hint Okyanusuna giden ticaret yolları bu kanala yöneldiğinden ticaret gemilerinin rotasından da çıkan Tristan iyice ıssızlaştı.

Ancak ada kalan birkaç kişi ve gemi kazalarından kurtulan kişiler adada insan varlığını sürdürdü. Adada kalan bu kişilerin torunlarının bazıları halen Güney Atlantik’teki bu adada yaşamını sürdürmektedir. Günümüzde Tristan Birleşik Krallık’a bağlı olup üzerinde yaşayanlar Birleşik Krallık ( İngiltere ) vatandaşıdır. Tristan Da Cunha üzerindeki yerleşim yeri olan Edinburg’da yaşayanlar sadece sekiz soyadına sahiptirler. Adada okul, hastane, postane, müze, kafe, bar, atölye, belediye ve yüzme havuzu bulunmaktadır. Ada finansal anlamda kendi kendini idare etmektedir.

Gelirleri balıkçılık ve posta pulu satışından sağlanmaktadır.

Optisyen ( gözlükçü ) ve diş doktoru yılda bir defa İngiltere’den gönderilmektedir.

Adada havaalanı bulunmamaktadır ancak zaman zaman cruise gemileri uğramaktadır. Cape Town’dan gelen balıkçı gemileri ise adayı yılda yaklaşık 6 defa ziyaret etmektedir.