Güneş ışınlarının göze zararları, güneş gözlüğü kullanımı ile ilgili genel bilgilendirme yapan Sermal Arslan, göz sağlığı için uyarı ve önerilerde bulundu.
06 Temmuz 2019 - 12:25 'de eklendi.
Elazığ’da özel bir hastanenin başhekimi Uzm. Dr. Sermal Arslan, güneş ışınlarının göze verdiği zararlar ve bu zararların önlenmesi, onarılması hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Güneş ışınlarının göze zararları, güneş gözlüğü kullanımı ile ilgili genel bilgilendirme yapan Sermal Arslan, göz sağlığı için uyarı ve önerilerde bulundu.
Arslan, güneş ışınlarının zararlı madde taşıyan ışınlar olduğunu belirterek, “Bu ışınlar dalga boyu olarak kişileri rahatsız eder. Belli bir dalga boyu üzerindeki, özellikle 700nm üzerindeki dalga boyu ışınları göze zarar verir. Bu ışınlar zarar vermeye gözün kornea tabakasından başlar lensi ve retinayı etkiler. Özellikle retinada mature dediğimiz görme merkezini etkileyen zararlı ışınlar oldukça kötü sonuçlar doğurur.
Bunların başında da mavi ışığı süzmeyen ve direk gözün retinasına teması büyük hasar verir. Bu mavi ışık genellikle belirli bir dalga boyunun üzerindedir. Bu dalga boyundan bu mavi ışıktan bizim uzak durmamız gerekir. Mavi ışıktan koruyan güneş gözlükleri ve mavi ışıktan koruyan gözlük camına takılan filtre özelliği taşıyan aparatlar önemli . Bunların nasıl yapıldığı ile ilgili bilgi veriyim; Biz hastalara gözlük yazdığımız zaman mavi ışıktan korumasını öneririz ve gözlük camlarına ilaveten bunu da yazarız . Bu kaplamalar gözlükçü ve ya bir optikçi tarafından yapılır.Mavi ışık sadece güneşte yoktur. Bilgisayar ışıklarında , televizyon ışığında, florasan ışığında vardır .Bunların dalga boyları farklıdır ama en zararlı ışın budur. İleride sarı nokta hastalığı dediğimiz yaşa bağlı makula dejenerasyonu , makulapati , distroflekorn , retina distrofleri , mature distroflerine yol açar ondan korumamız gerekir.Bunun dışında korneada parlak ışık, kaynak yaparken bakılan ışık ve ya göze tutulan lazer ışınlarının kornea ve retinaya verdiği zararlar var. Bunlardan da korunmak gerekir. Göz buna karşı tamamen savunmasızdır. Koruyucu özelliği yoktur ama gözlüklerin özellikle güneş gözlüklerinin buna karşı koruyuculuğu vardır. Biz polarize özellikli mavi ışığı engelleyen koyu renkli güneş gözlükleri öneririz.
Onun dışında gözlük kullanan kişilere de gözlüğün camına takılan filtre yapıcı aparatlar öneririz. Bilgisayarı çok sık kullanan kişiler için ekrana takılan ekran koruyucuları vardır bunların kullanılması önemlidir, özellikle mavi ışığı filtreleyen ekran koruyucuları.
Gözü koruyan başka şeylerde vardır; vitaminler, sebzeler, meyveler özellikle hayvansal gıdalardan düşük, bitkisel gıdalardan yoğun beslenmeli gözün mature tabakası ve korneasını iyi bir şekilde korur. Bunların başında da C vitamini ve E vitamini ile zengin yapraklı sebzeler ceviz ve balık gibi omega-3 içeren besinler gözümüzü oldukça korumaktadır.” diye konuştu.
“DOKTORUNUZUN YAZMADIĞI GÖZLÜKLER GÖZÜNÜZE ZARAR VERİR”
Merdiven altı üretimli gözlüklerin göze verdiği zararlara değinen Arslan, ““Kişide görme bozukluğu varsa eğer göz hekimine başvurduktan sonra göz hekiminin detaylı muayenesi sonucunda yazılan gözlük reçetesini işin eğitimini almış diplomasını almış optikçiye götürmesi gerekir. Göz reçetesinde zaten göz numaraları dışında demin bahsettiğim gibi filtreli cam yazıyorsa gözlükçü gözlüğü yapıp gelen hastaya takdim etmesi gerekir. Hasta gözlüğü taktıktan sonra etrafın net olup olmadığını incelemelidir. Görüntüsü doktorun onu muayene ettiği camlar gibi ise onu kullanmalıdır . Hasta şüphede kalırsa gözlüğü reçetesi ile beraber göz doktoruna geri götürüp muayene olmalıdır. Dışarıdan gelişi güzel alınan camların içerisindeki bazı özellikler mercek görevi görebilir. Mercek görevi gördüğü için de lenste, kornea’da ve retina’da harabiyet yaratabilir. Gözlüğü doğru yerlerden almak ve camları sertifikalı gözlüleri kullanmak gerekir. Çok pahalı olması gerekmese bile gözlük camının bir sertifikası vardır. Türk Standartları Enstütüsü’nün verilerine uygun mu? Işığı hangi seviyede geçirir yüzde 30 mu yüzde 40 mı yüzde 80 mi? bu konuda hastaların bilinçlenmesi gerekir.” diye konuştu.
“ÇOCUKLAR ZARARLI IŞINLARDAN DAHA ÇOK ETKİLENİR”
Arslan göze alınan ışıklardan çocuklar ve yetişkinlerin aynı derecede etkilenmediklerini, çocukların yetişkinlere göre daha fazla etkilendiğini söyledi.
Çocukların güneş ışınlarından, televizyon ve bilgisayar ışınlarından yetişkinlere göre daha fazla etkilendiğine dikkat çeken Arslan, “Çünkü çocukların ışıklara maruz kalma süreleri daha fazladır. Yetişkinler çok fazla güneşin altında kaldıkları zaman bunu fark edip yerlerini değiştirebilirler. Fakat çocuklar bu güneş ışınlarının etkisi altında kalırlar yani maruz kalma süreleri daha fazladır. Onların lensleri, göz bebeği büyüklükleri, göz renkleri, gözün büyüklüğü, ten renkleri, saç rengi ..vb tamamen etkilenme maruziyet derecesini değiştirir. Mesela açık göz rengi ve ten rengine sahip çocuklar koyu göz rengi ve ten rengine sahip çocuklara göre daha fazla etkilenir.
Çocuklarımızın tamamen güneş gözlüğü kullanmaları gerekir. Özellikle 2,5-3 yaşından sonra güneş gözlüğü kullanmalıdır. Çocuklar güneşin çok yoğun olduğu saatlerde güneşe çıkmamalılar fakat çıkmaları gerektiği durumlarda ise güneş gözlüğü ve şapka takmalarını öneririm.” ifadelerine yer ver verdi.
“LENSLERİN YANLIŞ KULLANIMI KALICI HASARLARA HATTA GÖZ KAYBINA NEDEN OLUYOR”
Lens kullanımına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Arslan, lensin özellikle 15-16 yaşından sonra kullanılması önerisinde bulundu.
Lensi kesinlikle bir doktor reçetesi ile alınması gerektiğini vurgulayan Arslan, şunları kaydetti: “Lensi almadan önce göz doktoruna başvurup lensin numaraları, çapları ölçtürülmelidir. Alınan reçete doğrultusunda optikçiye gitmek gerekir. Lens kullanılmadan önce eller temiz bir şekilde yıkanılmalı, gözün her hangi bir hastalığı olmaması gerekir. En başta gözde alerjik konjonktivit kirpik dibi enfeksiyonu, kornea da bozukluk, göz kuruluğu olmaması gerekir. Lens kullanımı için bunlar normalse lens kullanılabilir. Hastalarıma uyurken lens takmayı önermiyorum fakat gece gündüz takılan lensler var. Bunları kullanabilir hastalarımız.
Genellikle bunlar 30 gün takılabiliyor ama ortalama haftada bir çıkarılıp temizlenmesi ve gece lenssiz uyumalarını tavsiye ederim ama en doğrusu kişilerin sabah lens takıp akşam eve geldiklerinde lensi çıkarmaları ve hafta sonu lens kullanmamalarıdır. Nedeni ise şu kornea dediğimiz doku tamamen avasküler damardan yoksun bir dokudur. Korneamız yani lensi taktığımız gözün en dış tabakası göz kapağından beslenir. Göz kapağının altında ki damarlarda difizyon yoluyla beslenir biz göz kapağı ile kornea arasına bir yabancı cisim olan lensi taktığımızda korneamızın beslenmesi yaklaşık olarak yüzde 70 oranında azalır. Kornea havadan gelen oksijeni almaz. Piyasada ki en iyi lensler bile yaklaşık olarak yüzde 30 gaz geçirgenliğine sahiptir.
O yüzden mümkün olduğunca korneamızın üzerine lens takmamak, akşamları ve hafta sonları çıkarmak gerekiyor. Aynı şekilde çıkarırken de elimizi temiz bir şekilde yıkamamız gerekiyor. Özellikle hanımlar lens taktıktan sonra makyaj yapmalılar. Aksi takdirde makyaj artıkları göz ile temas edip onu çizebilirler. Lens ile havuz veya suya girmemeleri gerekir. Küçük yaşta lens kullanılmaya başladığında uzun süre kullanmış olduklarından kornea inceliğine, korneada enfeksiyon riskini arttırmaya neden olur. Lensi yanlış kullandığımız zaman sonuçları çok kolay tedavi edilemiyor ve iyileşmesi çokça uzun sürüyor, ameliyat gerektirebiliyor ve hatta göz kaybına neden olabiliyor.”
LENS KULLANANLAR GÜNEŞTE GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ KULLANMALI!
Uzm Dr. Sermal Arslan, lens kullananların güneş gözlüğü de kullanması gerektiğini belirterek, “Güneş gözlüğü demin bahsettiğim filtre özelliği taşıyan polorize cam , mavi ışını geçirmeyen ve ya az geçiren bir güneş gözlüğü alıp kullanmalılar.” dedi.
“GÖZÜ 1 SAAT ARAYLA 15 DAKİKA DİNLENDİRMELİYİZ!”
Gözün dinlenme süresinin göz sağlığı için önemli olduğunu ifade eden Arslan, şöyle konuştu: “Şimdi doğal sürecinde olmayan bir dinlenme süreci var, ortalama 8 saat uyuma sürecimiz var korneanın dinlenme süreci için yeterli. Yoğun olarak gözü kullanan kişiler özellikle dikkat gerektiren işleri yapan kişiler, bilgisayar ekranına maruz kalan kişiler, çok okuyan kişiler gözlerini 1 saat arayla 15 dakika dinlendirmeliler. Kornea göz kapağının altında ki damarlardan beslendiği için gözleri kapatmak ta en iyi gözü dinlendirme yöntemlerinden biridir. 5-10 dakika süre bu dinlenme için yeterlidir. Göz sağlığı için bol sıvı alınmalıdır. bunun yanında hayvansal gıdalar değil de bitkisel gıdalardan beslenmelidir. Omega3 içeren besinler ve yapraklı sebzeler göz sağlığı için oldukça faydalıdır. Günde 2-3 ceviz 10 günde 15 günde bir yenilen balık, gözün içerisinde bulunan retinanın, korneanın, irisin vitamin deposudur. Sigara içilen ortamlardan uzak durulması gerekir. Günde en az 8 saat uyumak gerekir.
Klima önlerinde çok fazla zaman geçirmemek gerekir ki göz kuruluğunun nedenlerinden biri budur.”
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...