09:57 - Gözlükçülerden Luxottica’ya Büyüyen Tepki!
12:36 - OptisyeninSesi e dergi/ 139.Sayı
00:42 - Optisyenler ve Gözlükçüler Birliği Yasası TBMM’de Yeniden Kabul E...
17:39 - İtalyan Gözlük Sektörü Alarmda!
11:33 - 2025 YKS sonuçları açıklandı
11:55 - SGK Desteği bir kırıntı kaldı
10:42 - Gözlükte kalite ve güvenden ödün yok
13:30 - Erasmus + Doktora Staj Hareketliliği ile İlgili Bir Deneyim
10:32 - 2025 Nisan ayı SGK Reçete bedelleri ödemesi
09:01 - 15 Temmuz Günümüz Kutlu Olsun.
Psikolojide bunun bir adı var mı bilmiyorum. Yaşadığın andan bir sonra ki anı kafada tasarlamak. Sık sık yaptığım bir şey bu.
19 Haziran 2016 - 18:46 'de eklendi.
İşte, şimdi kapıyı açacak, optiği dışarı çıkaracağım. Sonra ışıkları yakacak, elime süpürgeyi alacak ortalığı süpüreceğim.
Paspas yapacak, dışarıya attığım sandalyeye kurulup çayımı ve sigaramı içeceğim. Bu nasıl bir şey bilmiyorum.
Bazen daha minibüsteyken başlıyorum tasarlamaya.
Birazdan dünden kalan tek camı yapacağım. Bilgisayarı açıp feyse gireceğim.
Bir dakika sonrasını tasarlamak! Eskiden çok yoğun bir tempoda çalışırken de böyle miydim? Şimdi hatırlamıyorum. Çok düzenli biri mi oldum? Yoksa tekdüze bir yaşamın getirdiği bir durum mu?
Bunu uygulayamadım tek şey, hizmet verirken muhatabımla konuşmalarım. Nerede ne söyleyeceğimi kestiremiyorum. Kestirebilsem hiç der miyim karşımda ki genç adama;
–Ben artık o gözlüğü size denettirmeyeceğim. Diye.
–Sizde alışkanlık oldu artık. Nerdeyse 2 aydır gün aşırı her sabah uğrayıp, o gözlüğü deniyor, sonra pazarlık yapıp gidiyorsunuz. Alacağınızı bilsem yarı fiyatına vereceğim. Ama artık almaktan vazgeçtiğinizi de tahmin ediyorum.
Bunu denemek sizde bir alışkanlık hali aldı. Siz mutlaka evden işe giderken dahi aynı yolu izliyor, kaldırımda hep aynı taşlara basıyorsunuz. Muhtemelen bu gözlük deneme de sizin olmazsa olmaz alışkanlıklarınız arasında yer aldı.
Ama ben bu oyununuza ortak olmak istemiyorum artık. Bir şey değil, güzelim gözlüğüm 2 ayda siz deneye deneye, yıpranmaya bile başladı.
Bir şey söyleyecek gibi oldu, sonra, yavaşça kapıya doğru döndü. Elini cebine atıp bir sigara çıkardı… Ben pişman… Adam şaşkın… Biraz ağır oldu galiba… Adamın gününü berbat ettim.
–Gel, gel!
Dedim.
–Sigaranı yakma. O gözlükten sonra başka modellerde geldi, bak.
Çekmeceden rastgele bir gözlük çıkardım.
–Hep aynı gözlüğü denemek olur mu? Bi de bunu dene.
Almadı. Yine gözü rafta ki gözlüğe takıldı. Elimde değil, güldüm. Raftan gözlüğü aldım, uzattım.
–Yeni çay yapmıştım. Vaktin varsa içelim.
Gözlüğü taktı. Aynada uzun uzun kendine baktı. Sonra gözünde gözlükle karşıma oturup çayından bir yudum aldı. Bana dönüp;
–Az ilerinizde ki Tarım kooperatif müdürlüğünde 1 yıldır çalışıyorum. Eskiden mesai arkadaşım olan Zeynep hanım,( ki şimdi evlendi. Eş durumundan tayini Ağrı’ya çıktı.) O, bir gün büro da otururken
‘’Mürsel bey size gözlük çok yakışır. Niye takmıyorsunuz? Eski siyah beyaz flimlerde ki ceymis din gibisiniz
demişti. Ben de ondan sonra bir sürü gözlük denedim. Doğru mu söylüyor, alay mı ediyor anlayamamıştım.
İnternetten Bu gözlüğe kanım biraz ısınır gibi oldu. Onun için sabahları deniyorum. Hayır, bu gözlük biraz benzetse hiç düşünmeyip alacağım ama emin değilim.
–Yaşın çok genç. Ceymis din’i tanıyor musun?
Diye sordum.
–Evet abi. İnternetten tüm filmlerini izledim. Asi gençlik, cennetin doğusu, devlerin aşkı hepsini izledim…
–Hiç gözlüklü filmini gördün mü?
–Yok!
–Ben de hatırlamıyorum. Dedim.
–Rak hadsın falan olsa neyse. Ama ceymis din’i gözlüklü hiç görmedim.
–Ama Zeynep hanım, yanılmış olamaz. O, o kadar, zevkli ve öyle öngörülü biriydi ki mutlaka bu benzerlikte haklı bir noktaları vardır.
–Doğrudur.
Dedim bu hafif tombul, saf ve saçlarını arkaya kabartarak tarayan arkadaşıma. Bu günlük bu kadar sohbet yeter tarzında bardakları toplayarak ona mesaisini hatırlattım.
–Hadi artık işe geç kalma Mürsel. Sen ceymis din’e de, Zeynep hanımda da fazla takılıp kalma. Genç adamsın. Ceymis’i bize bırak. Sen kuşağını takip et. Bret pritler var. Leonardo kapriler var, coni dep’ler var. Ayrıca etrafta nice güzel kızlar var. Hadi, hadi selametle.
Deminden beri oturduğu sandalyeden bizi sessizce izlemekte olan emekli albay Suat amca, Mürsel’in çıkmasını fırsat bilerek elinde ki reçeteyi bana uzatırken başını iki yana sallayarak konuştu.
–Kadın milleti böyledir işte. Bir sözleriyle erkeği maymuna çevirirler. Çık… çık… çık…
Metin TURANLI
Ankara’da faaliyet gösteren gözlükçüler, uzun yıllardır iş birliği yaptıkları Luxottica’nın son dönemde uyguladığı dağıtım politikaları...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebilir, 7/24 Erişim, İndir & Oku....
Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği maddeler düzeltilerek hazırlanan Optisyenler ve Gözlükçüler Birliği Yasası, TBMM Genel Kurulu’nda ka...
ABD’nin ağırlaştırdığı gümrük tarifeleri, İtalyan gözlük endüstrisini uçurumun kenarına sürüklüyor. Sektör temsilcileri, “ABD’siz ayakt...
Ankara’da faaliyet gösteren gözlükçüler, uzun yıllardır iş b...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği maddeler düzeltilerek haz...
ABD’nin ağırlaştırdığı gümrük tarifeleri, İtalyan gözlük end...
Puanlar yükseliyor, ilgi sürüyor ama iş bulmak zorlaşıyor. O...
Devletin cam ve çerçeve için verdiği 130 liralık destek, yük...
Kimin nerede doğduğundan çok, nerede ışık olabildiği önemli ...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günümüz Kutlu Olsun....
Bir gözlük çerçevesine 118.80 TL, camına da (numarasına göre...
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.