Sağlık Bakanlığı, ‘Otokontrole ihtiyacımız yok’ diyerek hastanelerde avuç içi damar izini TC kimlik numarasıyla eşleştiren biyometrik kimlik doğrulama sistemine geçişi uygun bulmadı. SGK’nın 2008’de sağlık karnesi ve vizite kağıdı uygulamasını kaldırarak vatandaşlara TC kimlik numarası üzerinden sağlık hizmeti sunmaya başlamasının ardından SGK tarafından sağlık yardımları karşılanmayan bazı kişilerin usulsüz olarak sağlık hizmeti aldıkları belirlenmiş; […]
20 Ağustos 2014 - 17:42 'de eklendi.
Sağlık Bakanlığı, ‘Otokontrole ihtiyacımız yok’ diyerek hastanelerde avuç içi damar izini TC kimlik numarasıyla eşleştiren biyometrik kimlik doğrulama sistemine geçişi uygun bulmadı.
SGK’nın 2008’de sağlık karnesi ve vizite kağıdı uygulamasını kaldırarak vatandaşlara TC kimlik numarası üzerinden sağlık hizmeti sunmaya başlamasının ardından SGK tarafından sağlık yardımları karşılanmayan bazı kişilerin usulsüz olarak sağlık hizmeti aldıkları belirlenmiş; Hastanelere tedavi olmak amacıyla başvurmadıkları halde bazı hastanelerin bu kişilere sağlık hizmeti sunulmuş gibi SGK’ya fatura çıkardığı tespit edilmişti.
Avuç içi damar izi ile TC kimlik numarasını eşleştiren Biyometrik Kimlik Doğrulama Sistemi ile, hastane tarafından genel sağlık sigortalısı ve bunların bakmakla yükümlü oldukları kişilere verilmeyen sağlık hizmetinin SGK’ya fatura edilmesinin engellenmesi amaçlanmıştı.
Üç kere ertelendi.
Sistem, 1 Eylül 2014’ten itibaren üniversite hastanelerinde de zorunlu hale gelecek. SGK’nın bu uygulaması ilk gündeme geldiği andan itibaren meslek örgütleri tarafından, “kişisel verilerin güvenliğini ihlal ettiği” gerekçesiyle eleştirilmiş; TTB, uygulamayla hastaların kişisel bilgilerin korunamayacağı konusunda büyük endişeleri bulunduğunu belirterek, “Kimse bu bilgileri vermek zorunda değil.
Hastaneler de bilgileri vermeyeni muayene etmem, SGK da parasını ödemem kesinlikle diyemez” açıklamasını yapmıştı.
Kâr amacı gütmüyor,
Üniversite hastanelerinin biyometrik doğrulamaya geçişleri için son tarih olan 1 Eylül 2014’e birkaç gün kala, Bakanlığını yaptığı önemli bir iç yazışma ortaya çıktı. 15 Ağustos’ta Kurum Başkanı Zafer Çukurova imzasıyla bakanlıkla işbirliği halinde çalışan üniversite hastanelerine gönderilen yazıda, söz konusu hastanelerde biyometrik kimlik doğrulama sistemine geçişin uygun olmadığı bildirildi. Buna göre, devlet hastaneleri ve bakanlıkla işbirliği yapan üniversite hastaneleri, hasta kabulünde, “avuç içi tarama” sistemini kullanmayacak.
Kararın, sağlık harcamalarını kendi bütçesinden yapan ve kâr amacı gütmeyen kamu hastanelerinin hastalarla ilgili bu tip bir otokontrole ihtiyacı bulunmadığı için alındığı öğrenildi.
AYŞEGÜL KAHVECİOĞLU/Milliyet
Gaziantep Optikçiler Derneği, sektördeki dayanışmayı pekişti...
Meta kesenin ağzını bir açtı, kapatmak nedir bilmiyor. Mühen...
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), küçük ve orta ölç...
ABD’nin 2 Nisan’da açıkladığı “karşılıklı gümrük tarifeleri”...
Saatlerce güneş gözlüğü deneyip en uygun modeli seçen müşter...
İnternette ‘mim’ kültürünün en sevdiğim karakterlerinden bir...
Görme bozukluğu veya sürücülerin gözlük takmaması nedeniyle ...
Sağlık Alanında Önemli Düzenlemeler Getiren Kanun Teklifi TB...
Meclis Başkanlığı’nın Temmuz ayında da çalışmalara devam ede...
Öğrenciler meslek öğrenmek için girdikleri stajlarda temizli...