Pandemi nedeniyle heyecanımızı kaybettik. Al yılbaşı geliyor, alışverişten vazgeçtik. Bir yılbaşı heyecanımız bile yok.
24 Aralık 2021 - 10:58 'de eklendi ve 4788 kez görüntülendi. A+A-
Yine bir hafta sonu yasaklamalarının başlangıcında Cuma akşamı televizyonun karşısına kurulmuşuz.
Akrep adlı dizi de zengin aileye sızmaya çalışan bir kadının entrikalarını izliyoruz.
Sonrasında her akşam olduğu gibi Netflix filmlerinden birini izleyeceğiz. Bu arada elimizde telefonlarla sosyal medyada başkalarının hayatını izlemeyi de ihmal etmeden.
Hiçbir dostumuzla görüşemeden, alt komşumuzla görüşemeden geçen bir hafta. Allah’tan tüm şikayetlerimize karşı bir dükkan, iyi kötü bir işimiz var da bir iki insan görebiliyoruz. Dünya da bu pandemi sürecinden etkilenen milyonlarca insan varken, durumumuzdan yakınmak nankörlük gibi geliyor. Ama yapılacak bir şey yok.
Asıl önemlisi heyecanımızı kaybettik. Al yılbaşı geliyor, alışverişten vazgeçtik. Bir yılbaşı heyecanımız bile yok.
Bak bu güzel işte. Yılbaşına çok ta hevesli biri değildim. Hatta İstanbul da çalıştığım dönemde, Aralık 10 dedi mi başlayan yılbaşı koşuşturmasını hiç anlayamazdım. Yılbaşı çamları, yıldız, fener yapımında kullandığımız krapon kağıtları, Noel baba maketleri, hoş geldin yeni yıl yazısı yazdığımız köpükler, kar yağdırmak için kullandığımız strafor kutular, Pamuklar.. Tümüyle kırmızı ya boğduğumuz vitrin ve rengarenk ışıklar.. Kocaman adam gözüyle baktığım ustalarımın, tezgahtar kızların hele hele patronumun o yılbaşı coşkusu çok çocukça gelirdi. Askerlik öncesi o kalfalık dönemim de ve yetiştiğim mutaassıp dünyamda benim için yabancı hayranlığından öteye gitmeyen bir özentiden ibaretti.
O yüzden seneler sonra geldiğim bu Kırşehir de bir kez bile batı dünyasının bu adetini, yılbaşı vitrinini dükkanım da yapmadım.
Ama şimdi hatırlıyorum da, o koşuşturma arasında bir ara Altı yoldan Bahariye caddesine doğru baktığımda , akşamın karanlığını yırtan bir aydınlık, rengarenk ışıklarla aydınlatılmış vitrinler dün gibi aklımda. Heyecan.. Heyecanımızı yitirmememiz lazım. Dur şu kızı arayayım bi.
Çağla.. Çağla yavrum.. Bak ne diycem. Pazartesi yılbaşı vitrini yapalım. Pazartesi ben biraz geç geleceğim. Sen vitrini boşalt. Yandaki kırtasiyeden vitrin süslemeleri al. Bu seneyi de böyle uğurlayalım. İyi geceler.
Evett, nerde kalmıştık. Kadın eve yerleşti mi?
Metin Turanlı
Yazarın diğer yazılarını okumak için tıklayınız |
Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde metruk bir binada yapılan ara...
Sivas’ta optisyenlik mesleği için önemli bir adım atıldı. Si...
Sağlık ticareti: AOK ile e-reçete pilot projesi- 73 milyon k...
Tüm zorlukları aşmak, daha güzel günlere ulaşmak için birlik...
Artan POS cihazı komisyonları nedeniyle müşterilerden ödemey...
Mart ayına ait optik katılım payı fatura bedelleri çalıştığı...
DIŞ TİCARETTE RİSK ESASLI KONTROL SİSTEMİ (TAREKS) ÜZERİNDEN...
Hazine ve Maliye Bakanlığı KDV istismarını önlemek için hazı...
Başkan Küçüker, “Güneş gözlüğü bir aksesuar değil, göz sağlı...
Türkiye’de Optik Sektörü AB ülkelerine göre çok daha farklı ...