Korku pazarlamaktan başka bir mahareti olmayan Tuğrul Uğurlu, arkasındaki seslerin hoparlörü olmaya devam ediyor.
18 Ağustos 2020 - 11:22 'de eklendi.
Değerli Meslektaşlarım,
Sosyal medya hesaplarımı 5 yıldır kullanmıyorum dolayısıyla olan biteni takip etmiyorum zira yaşam önceliklerimi değiştirdim.
Kaybedenler Kulübü Başkanı Tuğrul Uğurlu’nun kardeşi olmak dışında bir vasfı bulunmayan, O’nun himayesinde yaşayıp, ekonomik ömrünü tamamlamış, Feysbok kalemşoru Göray Uğurlu, uzun bir suskunluk sonrası tekrar sahnelere döndüğü bilgisini aldım.
Bunların şahsıma yönelik geçmişten gelen hazımsızlıklarının sebebi, kronikleşmiş sindirim sistemi bozukluklarıdır. Gençler geçmişi bilmez, bilenlerin de hafızalarını tazelemek gerekiyor.
Taşralı akıl hocalarının yönlendirmesiyle, 1994 yılı Mayıs ayında gerçekleşen Tüm Fenni Gözlükçüler Derneği yönetimine girmek için benimle temas kuran Tuğrul Uğurlu ile birlikte Yönetim Kurulu Listesi oluşturduk. Seçim sonrası yapılan yönetim kurulu görev dağılımında; 2/7 oyla Başkan seçilemediği için istifa etti.
Dernek yönetiminde hiç görev almamış, dernek tecrübesi bulunmayan Tuğrul Uğurlu’ya deneyim kazanması için bir dönem Başkan yardımcılığı önerilmesine rağmen istifa kararından vazgeçmeyip mevcut yönetime karşı mücadele yolunu tercih ettiğinde YIL 1994 idi.
1. 16.11.1995 tarihinde yeterli imza toplayamamasına rağmen Olağanüstü Genel Kurul talebi kabul edildi ve seçimde Tuğrul Uğurlu KAYBETTİ.
2. 30.05.1996 tarihli Olağan Genel Kurul’da da Tuğrul Uğurlu KAYBETTİ.
3. 17.12.1997 tarihinde Olağanüstü Genel Kurul talep eden Tuğrul Uğurlu gene KAYBETTİ.
4. 26.05.1998 Tarihli Olağan Genel Kurulda da Tuğrul Uğurlu KAYBETTİ
5. 25.12.1998 Yılında tekrar Olağanüstü Genel Kurul isteyen Tuğrul Uğurlu seçimi gene KAYBETTİ
6. 24.5.2000 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurulda da sonuç değişmedi Tuğrul Uğurlu KAYBETTİ
7. 2.1.2001 Tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurulda da Tuğrul Uğurlu KAYBETTİ
8. 8.5.2002 Tarihli Olağan Genel Kurulda da KAYBETTİ.
Olağanüstü toplanılması için gereken imza sayısına hiçbir zaman ulaşamasalar da tüm toplantı talepleri olumlu karşılanmış ve hepsinde Tuğrul Uğurlu KAYBETMİŞTİR.
2003 Yılında Derneğin Başkanı olarak ben Olağanüstü Genel Kurul kararı aldım ve tüm yönetim kurulu üyeleri bir daha dernekte görev almamak üzere yönetimi bıraktık ve yapılan Olağanüstü Genel Kurul da Tuğrul Uğurlu gene KAYBETTİ.
19.3.2003 tarihinde tekrarlanan Olağanüstü Genel Kurul’da nihayet arzusuna kavuşan Tuğrul Uğurlu, döneminin sonunda yapılan Olağan Genel Kurulda seçimi tekrar KAYBETTİ.
24.6.2012 tarihine kadar çalkantılarla devam eden süreç sonunda, yeniden örgütlenen grup Olağan Genel Kurulda listelerinin BAŞKANLIĞINI teklif etti.
Bu teklifi bana grup adına Erol Aydoğan ve Nuri Uzun yaptı. Amatör Denizcilik Federasyonu Yönetim Kurulu üyeliği, Türk Yelken Vakfı Başkan yardımcılığı ve Marina Dragos Yelken Kulübü Başkanlığı görevlerim nedeniyle bu görevi kabul edemeyeceğimi belirttim ve teşekkür ettim.
Erol ve Nuri’ye Başkan aramamalarını, kendilerinin ya da Turgut Vardi’nin bu görevi üstlenmesini önerdim. Bilinen bir isim arkasında olmak istediklerini belirttiler, bunun üzerine Tuğrul Uğurlu’ya teklif götürmelerini önerdim.
Tuğrul Uğurlu’ya gittiklerinde, Hakan Ertunk’un Başkanlık teklifini kabul etmediğini özellikle söylemelerini belirttim ve Tuğrul’un önünü açtım. Tuğrul Uğurlu’nun “Taşralı akıl hocalarının” kuklası olduğu, kullanışlı etkisiz kof eleman olduğu kısa sürede anlaşıldı ve görevden AZLEDİLDİ.
Korku pazarlamaktan başka bir mahareti olmayan Tuğrul Uğurlu, arkasındaki seslerin hoparlörü olmaya devam ediyor.
Tüm Fenni Gözlükçüler Derneği yönetimini bir türlü ele geçiremeyen ve istedikleri kulvara sokamayanlar, merhum Küpeli’ye İstanbul derneğini kurdurarak derneğimizin gücünü zayıflatmak isteseler de beceremediler ve tüm tayfa zaman içinde kürkçü dükkanına döndü.
ECOO söylemiyle prim yapmaya çalışan Uğurlu Biraderler, ECOO’ya ilk üyeliği 1990’lı yıllarda Ankara Dernek Başkanı Sayın Mahmut Yetim yönetimince yapıldığını nedense görmezden gelmekte.
Tüm Fenni Gözlükçüler Derneği yönetiminden 2003 yılında ayrıldıktan çok sonra göreve gelenlerin girişimiyle istanbul ECOO’ya üye olmuştur. Ne Mahmut Yetim döneminde ne de daha sonraki dönemlerde ki kendisi de bu dönemde Başkanlık yapmıştır iddia ettiği türde bir girişimde bulunulmamıştır.
Geçmişte kendilerini ODACI olarak betimleyen bu tayfa, özellikle şahsım üzerinden Derneğimizin Oda ve Birlik kanununa karşı çıktığımız yalanını yaydı. Birçok kez kaleme aldığım gibi Oda Birlik Kanununun toplam 4 maddesine çekince koyduk. Bu konuda yazdıklarım optisyeninsesi arşivinde duruyor.
Neydi bunlar tekrar hatırlatayım;
1-) Ülke genelinde yaygın oda kurulmasının rasyonel olmayacağını, giderlerinin karşılanması için gereksiz bir aidat yükünün üyelere yükleneceğini bu nedenle bölgesel odaların öncelikle kurulmasını savundum. Karşı çıktılar, sonuç ortada.
2-) Kurulacak Odaların Ankara’da Birlik Genel Kurulunda temsil edecek mümessil dağılımının, temsil adaletine uygun hesaplanmasını savundum karşı çıktılar zira küçük hesap peşinde koştular, sonuçlarını hep birlikte göreceğiz.
3-) Odaların Birlik bütçesine ödeyecekleri katkı paylarının mümessil sayısıyla orantılı olmasını savundum. Robin Hood’luğa soyunacakları için yani mali yönden güçsüz odaları genel merkezden fonlayıp kendilerine biat ettirecekleri için kabul etmediler. Yaşayıp göreceğiz.
4-) Birliğin Merkez Karar Yönetim Kurulu kararlarında nitelikli çoğunluk nisabının uygulanmasını talep ettim, cücük beyinliler ne demek istediğimi Mahmut Yetim’in 11 kişilik yönetim kurulunda 3 oyla görevden azledilmesiyle anladılar. Bumerang döndü dolaştı kendilerini vurdu.
Yazılarımı okumaktan, okuduklarını anlamaktan aciz bu taşra kuklası, kullanışlı etkisiz elemanlar İstanbul odası seçiminde değil, Ankara Birlik Genel Kurulu seçimleri sonuçlandığında ne demek istediğimi anlayacaklar.
100 Üyeli Odalar 5 yıl içinde personel, ssk, muhtasar, kıdem tazminatı, kira, iletişim vs giderlerinden oluşacak borçlarını Ankara Derneği gibi mülk satarak mı ödeyecek? yoksa fahiş aidat topladıkları halde ödenemeyecek borçları, üyelerden toplayacakları ek fonlarla mı ödeyecek hep birlikte yaşayıp göreceğiz.
Ne söylersen söyle, söylediğin, karşındakinin anladığı kadardır.
Rastgele
Hakan Ertunk
Gözlükçü
Dip Not: 2002 Yılında görevi bırakıncaya dek Maliye Bakanlığı ile Resmi Kurum cam ve çerçeve müzakerelerine Derneğimizi temsilen bizzat katılan kişi olarak yaptığımız sunumlarla her yıl meslektaşlarımızın mesleki haklarını gözettik.
Taşra derneklerinin gerek Maliye gerek SSK nezdinde yaptıkları onlarca ihbara karşı sunduğumuz gerekçelerle fiyatlarda gereken artışları daima sağladık.
2002 yılında görevi bıraktığımızda 0-2 Organik cam bedelini 60 TL’ye (Dönemin kuru ile 41,67 USD) çerçeve bedelini de 50 TL’ye çıkarttık (Dönemin kuru ile 34,72 USD)
Geçen 20 yılda; 0-2 organik cam 41,67’den 2,04 USD’ye, Çerçeve bedeli ise 34,72’den 5,89 USD’ye geriledi!.
Kısır çekişmeler, iş bilmezlik, evet efendimciler ve de cücük beyinli içi boş kuklalarla kaybedilen yıllar, fakirleşen ve de itibar kaybeden bir sektör.
Bu bir kader değildir, değişmesi, değiştirilmesi gerekir.
Optik ve gözlük sektörünün uluslararası ölçekteki en önemli ...
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...